Geçtiğimiz sene bin 600 lira olan asgari ücret, TÜİK’e göre bu yıl 1.699 yılına çıktı. Ancak yaşam koşulları incelendiğinde bir yıl içerisinde TÜİK’in asgari ücret üzerine yaptığı zam oranı mizah dergilerine konu olacak cinsten. Bu hesaba göre bir yılda asgari yaşam maliyeti sadece yüzde 4 civarında artmıştır. TÜİK enflasyon oranını yüzde 7-8 civarında açıklarken, asgari yaşam maliyetinin sadece yüzde 4 artması işçilerin yaşamlarına olan saldırının göstergesidir.
Tasarruf oranlarının düşük olduğunu iddia eden ve bu oranları göstererek asgari ücrete yapılan zammı belirleyen TÜİK’in iddiası Maliye Bakanlığı’nın tasarruf oranlarıyla ilgili yaptığı açıklamayla çürütülmüştür. Maliye Bakanı’nın yüzde 13.5 olarak açıkladığı tasarruf oranları rakamların TÜİK tarafından ne denli çarpıtıldığının somut kanıtıdır.
DİSK konuyla ilgili yaptığı açıklamada milli gelirdeki dağılımdan bahsetti. DİSK, işçilerin nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturduklarını vurgulayarak “İşçiler verimlilik ve milli gelir artışından payını alamıyor ve bu nedenle gelir dağılımı ülkemizde oldukça bozuk. Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin milli gelirden aldığı pay yüzde 6. Buna karşın nüfusun en yüksek yüzde 20’lik grubunun milli gelirden aldığı pay yüzde 46.
Gelir eşitsizliği düzelmiyor, düşük ücretlilerin yaşama koşulları iyileşmiyor. Borç ve taksiti olanların oranı genel nüfusun içinde yüzde 67’dir. İki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamayanların oranı yüzde 71’dir” dedi.
Yine açıklamanın başka bir maddesi asgari ücretin milli gelirin içerisindeki payıyla ilgili oldu. “1999’da ücretlerin milli gelir içindeki payı yüzde 52 iken 2015 yılında yüzde 34 seviyesine gerilemiştir. 2000 yılında 100 olan işgücü maliyeti, 2015 yılında 27 puanlık düşüşle 73’e gerilemiştir” denilen açıklama, TÜİK’in ifadelerini yalanlıyor.
TÜİK: Türkiye “Uydurma” İstatistik Kurumu
TÜİK’in yaptığı asgari ücret değerlendirmesi tamamen egemenlerin yalanlarından ibarettir. Ülke ekonomisinin düzeltilemeyen kötü gidişatını, işçi ve emekçilerin üstüne yıkmaya çalışan devlet bir de bu durumu rapor haline getirmeye çalışmıştır. TÜİK verilerinin özeti bu şekildedir. İnandırıcılıktan uzak çelişkili açıklamalar yapan devlet, geçtiğimiz günlerde de milli gelir hesaplama yöntemlerini değiştirerek kişi başına düşen milli gelirin artırıldığını ifade etmişti.
Verileri değiştirebilip insanları kandırabileceğini zannedenler şunun farkına varmalıdır: Doğru bilgiler toplumsal pratikten, yaşamdan gelir. Gerçek ise şu an asgari ücretle geçinmenin bize dayatılmasıdır ve bu haliyle asgari ücret ile yaşamı idame ettirmek mümkün değildir.
