Güncel

İnsan Hakları savunucuları 3 kentte hasta tutsaklar için eylemdeydi!

Hasta tutsakların serbest bırakılması için İstanbul, Ankara ve İzmir'de bu hafta da düzenlenen eylemlerde, "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır" denildi.

Hasta tutsaklar için bu hafta da İstanbul, Ankara ve İzmir’de eylemler düzenlendi. Üç kentte de İnsan Hakları Derneği’nin düzenlediği eylemlerde, hasta tutsakların durumuna dikkat çekilerek, derhal serbest bırakılmaları istendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun hasta tutsakların serbest bırakılması istemiyle Galatasaray Meydanı’nda yapmak istediği F Oturumu’nun 412’nci hafta eylemi, bir kez daha polislerce engellendi.
Engelleme üzerine açıklama İHD binası önünde gerçekleştirildi. Serbest bırakılması talep edilen hasta tutukluların fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Hasta mahpus Metin Turan serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” pankartları açıldı.
Eylemde konuşan İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, adaletsizlik, hukuksuzluk ve tarafgirliğin çok açık biçimde meşrulaştırılmaya çalışıldığını vurguladı.
Uygulanan baskı politikalarının cezaevlerinde gün geçtikçe hızını arttırdığını belirten Acettin, Bafra T Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Metin Turan’ın durumuna dikkat çekti.
Acettin, “Metin Turan yaklaşık 20 yıldır birçok hapishaneye sevk edildikten sonra şu an Bafra T Tipi Hapishanesi’nde kalmaktadır. Metin Turan, 19 Aralık Katliamı sırasında bulunduğu Sağmalcılar Hapishanesi’nde iki gözünde de görme kaybı meydana gelmiş aynı zamanda vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluşmuştur.
Önce Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde daha sonra da Cerrahpaşa Hastanesi’nde çeşitli ameliyatlar geçirmiştir. Retina yırtılması ve göz sinirlerinin tahribatını önleyeceği iddiasıyla gözlerine yapay mercekler takılarak silikon tedavisi uygulanmıştır. Ancak silikon emülsifikasyonu gerçekleşmiştir.
2002 yılında Adli Tıp Kurumu tarafından ameliyat için üç ay süreyle infazının ertelenmesi yönünde rapor verilmiş; ancak, mahpus serbest bırakılmamış ve bu dönemde gözlerindeki hücreler ölmeye başladığı için hayatını zorlukla idame etmiştir” diye aktardı.
Turan’ın 2014’te Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’na çıktığını anlatan Acettin, kurulun mevcut hastalığının kalıcı olduğu, tedavi edilemeyeceği ve infazının iki sene ertelenmesi gerektiğini raporladığını ancak Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından raporun onaylanmaması yüzünden infazına devam edilmesi kararı verildiğini dile getirdi.
Turan’ın defalarca, devlet ve üniversite hastanesi sağlık kurullarına gitmesine karşın yeterli tedavi ve cerrahi müdahale yapılmadığına dikkat çeken Acettin, “2017 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Kurulu ‘Cezasının süresiz olarak ertelenmesi’ yönünde rapor hazırlamıştır. Ancak bu durum da Adli Tıp Kurumu tarafından görmezden gelinmiştir.
Ardından söz alan Balıkesir Bandırma Hapishanesi’nde 18 arkadaşı ile birlikte Afyon T Tipi Kapalı Cezaevi’ne kendi istemleri dışında sevk edilen hasta tutuklu Abdullah Onğulu’nun durumuna dikkat çeken kardeşi Mehmet Oğunlu, kardeşinin sevk edildiği Afyon Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz kaldığını, bunu kabul etmedikleri için darp edildiklerini söyledi. Tutukluların sevk sırasında götürüldükleri ring aracında da hakarete ve işkenceye maruz kaldıklarını belirten Onğulu, adaletsizliklerin son bulmasını istedi.
Açıklama “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” ve “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları eşliğinde son buldu.
Ankara’da Mehmet Zeki Eşin için eylem
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 284’üncü haftasında İHD Ankara Şube önünde bir araya geldi. İnisiyatif üyeleri bu haftaki eylemini 27 yıldırHapishanede tutulan hasta tutuklu Mehmet Zeki Eşin’in sağlık durumuna ayırdı.
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen yaptığı açıklamada, Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan hasta tutsak Eşin’in sağlık durumuna dair, “Bel fıtığından daha önce ameliyat olmuştur. Hemoroid ameliyatı olmuş, eskisi gibi kanama olmasa da bağırsaklarda şişkinlik, sancı ve kramplar, kendisini rahatsız etmektedir” bilgilerini verdi.
Eşin’in karaciğerlerinin tahrip olduğunu, 6 ayda bir kontrole gitmesi gerektiğinin altını çizen Çevirmen, “Aralık 2017 başında ailesinin talebi üzerine, Adalet Bakanlığının talimatıyla kendisini sağlık taramasından geçirmişlerdir. Doktorlar ‘Hapishanede kalabilir, düzenli olarak ilaçlarını kullansın, altı ayda bir kontrolleri yapılsın’ denilmiştir” diye belirtti.
Son iki yıl içerisinde Eşin’in mevcut hastalıklarına yüksek tansiyonunda eklendiğine dikkati çeken Çevirmen, “Bu hastalığının teşhisi de uzun çabaları sonucu konulmuştur. Düzenli olarak Norvars ve bu familyadan tansiyon ilacı kullanıyor. Bu hastalıklarının yanı sıra prostat hastasıdır ve bunun içinde sürekli olarak ilaç kullanmaktadır” açıklamasında bulundu.
Çevirmen, “Eşin’in tetkik ve tedavileri eksiksiz yapılmalıdır. Ağır hasta listemizde olan mahpusun yaşam hakkının korunması açısından dışarıda ailesinin yanında tedavilerinin yapılması, sağlığa erişimde engellerin ortadan kalkabilmesi için serbest bırakılmalıdır” dedi.

İzmir’de Fatma Özbay için eylem!

İHD İzmir Şubesi’nin bir hafta kayıplar, bir hafta da hasta tutuklular için yaptıkları eylemin 527’ncisi Konak’ta bulunan Başbakanlık binası önünde gerçekleşti.

“Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” eyleminde, “Ağır hasta mahpuslar ölüyor susma”, “Suça ortak olma ölüyorlar” pankartları açıldı. HDP il eşbaşkanların ve milletvekili Serpil Kemalbay’ın katıldığı eylemde konuşan İHD İzmir Şube Yöneticisi Cemile Karakaya, cezaevlerinde  457’si ağır bin 333 hasta tutuklunun olduğunu kaydetti.
2017’nin başından 2019 Ağustos ayına kadar 39 hasta tutuklunun hapishanesinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Karakaya,  “İstenildiği zaman hasta mahpusların affedilebileceğini gördük. Acaba affetme kriteri nedir? Neden adli ve yandaş mahkûmlar affedilirken muhalif siyasi mahkûmlar, ağır hasta olmalarına rağmen, affedilmemektedir?” dedi.
Erzurum Kadın Kapalı hapishanesi’nden Şakran Kadın Kapalı hapishanesine getirilen Fatma Özbay’ın 1997’de aldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından dolayı 22 yıldır cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Karakaya, şöyle devam etti:
“Mayıs 2018’de meme kanseri teşhisi kondu ve aynı ay içerisinde ameliyat edildi. Teşhis konulma aşamasında ilk etapta kanserli olmadığı söylenmesine rağmen oyalanmalar ve gecikmelerden sonra 3. Aşamada kanser tespit edilmiş ayrıca ciğerinde de bir kitle bulgulanmış.
Sonra ciğerdeki kitlenin kanserli olmadığı belirtilmiş ve memenin alınması için ameliyata alınmıştı.
3 gün yoğun bakımda kalacağı söylenmesine rağmen ertesi gün hücreye götürülmüştü. Bir refakatçi hakkı olmasına rağmen refakatçi verilmemiş ve birçok ihtiyacını kendisi karşılamak zorunda kalmıştı.
9 gün hastanede kalıp daha sonra hapishaneye götürülmüştü. Hastaneye getiriliş götürülüşlerinde, ameliyata girişinde ve hastanedeki hücrede kaldığı süre içerisinde elleri hep ranzaya kelepçelenmişti.”
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu