EmekGüncel

İSİG Meclisi Eylül ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Eylül ayı iş cinayetleri raporunu Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde açıkladı.

“İş cinayetlerine, salgına, işsizliğe, açlığa ve güvencesiz çalışmaya karşı direniş ve dayanışma yaşatır” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, sık sık “Direne direne kazanacağız!”, “Çarklar dönüyor, işçiler ölüyor!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz!” sloganları haykırıldı.

İnşaat-İş, Enerji-Sen, Dev Turizm-İş, Dev Yapı-İş, İDD, Umut Sen, Dev Sağlık İş, Basın İş, Dev Tekstil, Güvence Hareketi, İTK, Emeğin Gücü, Alınteri, Halkevleri, BDSP, Deriteks, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu katılım sağladı.

Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ve İSİG Meclisi’nden Doktor Coşkun Canıvar’ın; pandemi koşullarında işçi sınıfının hangi koşullarda çalıştığının anlatıldığı, salgının bir sınıf hastalığı olduğunun vurgulandığı, birleşik mücadelenin yakıcı bir ihtiyaca dönüştüğünün belirtildiği kısa konuşmalarının ardından, İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlularından Anıl Deniz Gider basın açıklamasını okudu.

Kitleselliği ve çeşitli sektörlerden emekçilerin katılımındaki çeşitliliğiyle dikkat çeken basın açıklaması sloganlarla sonlandı.

Eylül ayında en az 177 işçi yaşamını yitirdi

İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlularından Anıl Deniz Gider’in okuduğu basın açıklamasında, sınıf mücadelesinin önemli başlıklarından birinin işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesi olduğuna dikkat çekilerek, işyerlerinde önlemlerin alınmadığı, denetim yapılmadığını, aksine işçilerin örgütlenmesinin engellendiği söylendi.

Çarkların dönmesi uğruna işyerlerinde işçilere karşı bir savaş açıldığını belirten Gider, “Eylül ayında tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 177 işçi, 2020 yılının ilk dokuz ayında ise en az 1493 işçi çalışırken hayatını kaybetti” dedi.

6’sı çocuk, 7’si kadın

Eylül ayında yaşanan iş cinayetlerinin 6’sının çocuk, 7’sinin kadın, 5’inin ise göçmen olduğunu aktaran Gider, 46 işçinin ise koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Gider, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden işçilerin bilgilerine net olarak ulaşamadıklarını belirterek, “Salgının başından beri tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 274 işçi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. İşçilerin ailelerini ve emeklileri de ekleyince bugüne kadar salgından ölenlerin büyük bir çoğunluğunun işçi sınıfından olduğu gerçeği tüm çıplaklığı ile ortadadır. Türkiye, tarihin en büyük ‘işçi kırımı’ ile karşı karşıyadır” diye belirtti.

‘Kendiliğinden mücadele’

Gider, “Salgın sürecinde birçok işyerinde işçilerin kendiliğinden mücadele deneyimleri başladı. Sınıf sendikalarına düşen görev ise bu deneyimleri sahiplenerek yön göstermek, kurumsallaştırmak ve ülke çapında bir direniş-dayanışma hattını oluşturmaktır” şeklinde konuştu.

Gider, taleplerini ise şöyle sıraladı:

-Covid-19 sağlıkçılar için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.

 

-İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.

 

-Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.

 

-İşten atmalar yasaklanmalı ve üretime ara veren işyerlerinde işçilere 1168 TL değil tam ücret ödenmelidir.

 

-Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.

 

-İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.

 

-Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu