AKP-MHP iktidarının, kadınların şiddete karşı en önemli güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıları sürüyor. Kadınlar her gün sokaklarda haklarının gasp edilmesine izin vermeyeceklerini kararlılıkla dile getiriyor.
AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’nin akıbetiyle ilgili karar vereceği söylenen 18 Ağustos’taki MYK toplantısının ardından gündeme çeşitli iddialar geliyor. Bu iddialardan en önemlisi ise AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’ndeki bazı maddelerden çıkılacağı şeklindeki iddia.
Buna göre, sözleşmede iki maddenin yeniden yazılmasına karar verildiği söyleniyor. Türkiye gazetesinde yer alan kulis habere göre, bu kapsamda sözleşmede ‘Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması’ konusunu düzenleyen 4. maddede yer alan ‘cinsel yönelim’ ve ‘toplumsal cinsiyet kimliği’ ifadelerinin çıkarılarak, yeniden yazılması.
Yine sözleşmenin 6. maddesinde yer alan ‘Toplumsal cinsiyet konusunda hassasiyet gerektiren politikaların’ kapsamının yeniden belirleneceği belirtiliyor.
Bu iddialara göre AKP, Tayyip Erdoğan’ın da dile getirdiği gibi kadın erkek eşitliği olmasından rahatsız ve toplumdaki dezavantajlı kesimlerin ayrımcılığa uğramasını destekliyor. Kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasını zaten özellikle bu iki maddenin önemiyle açıklıyor.
Kaldırılmak istenen maddeler
AKP’nin Sözleşme’den çıkarmak istediği maddeler aşağıda yer alıyor:
“1- Taraflar herkesin, özellikle de kadınların, gerek kamu gerekse özel alanda şiddete maruz kalmaksızın yaşama hakkını yaygınlaştırmak ve korumak için gerekli olan yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır.
2- Taraflar, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı kınayacak ve ayrımcılığı önlemek üzere, özellikle aşağıdakiler dahil olmak üzere, gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır: Yaptırımların uygulanması yolu da dahil olmak üzere, kadınlara karşı ayrımcılığı yasaklayacaklardır; kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaları yürürlükten kaldıracaklardır.
3- Taraflar özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir.
6- Taraflar bu sözleşmenin uygulanmasına ve sözleşme hükümlerinin etkilerinin değerlendirilmesine bir toplumsal cinsiyet bakış açısı katacak ve kadınlarla erkekler arasında eşitliğe ve kadınların güçlendirilmesine ilişkin politikalarını yaygınlaştıracak ve etkili bir biçimde uygulayacaklardır.
