İstanbul: Her yıl Ocak ayının son haftası olarak belirlenen “Devrim ve Komünizm Şehitleri” anması bu yıl Sarıgazi’de yapılan yürüyüş ve mezar ziyareti ile gerçekleşti.
Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri’nin çağrısı ile gerçekleşen yürüyüşte Partizan, YDG,
PŞTA pankartları taşınırken yürüyüşe DHF, Kaldıraç, EMEP destek verdi.
Sarıgazi Cemevi önünde başlayarak Sarıgazi Mezarlığı’ndaki Proletarya Partisi Genel Sekreteri Mehmet Demirdağ’ın mezarı başına kadar süren yürüyüşte, “Kavgayı ölümsüzleşenlerimizle büyütüyoruz”, “Roboski, Ankara, Nusaybin, Cizre, Sur… Şehitlerimizin yolunda direnişi büyütelim”, “Şahverdi Şehitleri Kavgamızda Yaşayacak” yazılı pankartlar taşınırken PŞTA yürüyüşe Beşlerin resimleri olan bir pankart ve YDG ise yürüyüşe “Devrim şehitlerini anıyoruz, Kürdistan’daki direnişi selamlıyoruz” yazılı pankartlar ile katıldı. Ayrıca Ankara şehitleri, Silopi’de katledilen kadınlar, Gezi şehitleri, Aziz Güler, Taybet Ana, katledilen MLKP savaşçıları, Dilan Kortak ve Hacı Birlik gibi devlet tarafından katledilen demokrasi ve özgürlük mücadelesinde ölümsüzleşenlerin dövizleri taşındı.
Ellerde devrim ve komünizm şehitlerinin resimlerinin taşındığı yürüyüş boyunca “Beşler yaşıyor, kavga sürüyor”, “Faşizme İsyan, halka öndere Partizan”, “Mercan Şehitleri öülmsüzdür”, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Kürt Halkına özgürlük Halk Savaşı ile gelecek”, “İbrahim’den Mehmede selam olsun Parti’ye” vb sloganlar atılırken, Kürdistan’da süren devlet katliamları karşısındaki direniş de yine sloganlarla selamlandı.
Ajitasyon konuşmaları ve sloganlarla Sarıgazi Mezarlğı’na kadar devam eden yürüyüşte, Mehmet Demirdağ’ın mezarı başına gelinerek burada bir anma gerçekleştirdi.
Düşenlerin mirası aileler için bir görevdir
Anma’da ilk olarak Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri(PŞTA) temsilcisi sözü aldı. PŞTA adına yapılan konuşmada Partizan anlayışının Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’dan devralınan mücadele geleneğinin mirasçısı olduğu belirtilerek şehit ailelerinin ise bu mücadeleyi evlatlarının izinden yürüyerek sürdürmesi gerektiği ifade edildi.
Şehit çocuklarının zindanlarda, dağlar ve meydanlarda kavgayı bugüne taşıdığını ifade eden PŞTA temsilcisi, onlarının uğruna yaşamlarını verdiği kavganın takipçisi olmanın aileleri açısından bir görev olduğunu belirtti.
Onları anmak sınırlı bir yaşamı sınıfsız, sömürüsüz bir geleceğe taşımayı gerektirmektedir
PŞTA’nın ardından söz alan Partizan temsilcisi “Roboski, Amed, Suruç, Ankara, Nusaybin, Silopi, Cizre, Sur şehitleri şahsında direniş sürüyor kavga büyüyor” dedi. T. Kürdistan’ında, Ortadoğu coğrafyasında ve dünyada ezilen yoksul halka, işçilere, emekçilere, kadınlara, LGBTİ’lere yol göstericiliğinde bu gün devrim ve komünizm şehitlerini anıyoruz” diyen Partizan temsilcisi “Enternasyonal proletaryanın ölümsüz önderlerinin Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao yoldaşların yol göstericiliğinde ufkunu kutup yıldızına çeviren insanlığın eşitlik, özgürlük ve adalet için giriştiği kavga bugün de tarihsel yolculuğunu sürdürmektedir” dedi.
Komünizm ülkemiz topraklarında yeniden filizlenmiş, Denizlerin, Mahirlerin, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci komünist çıkışlarına, ser verip sır vermeyen direnişlerine, tanıklık ettiğini belirten Partizan temsilcisi “Onları anmak ve sahiplenmek esasen proletaryanın iktidar mücadelesinde birer kilometre taşı olmayı, sınırlı bir yaşamı sınıfsız, sömürüsüz bir geleceğe taşımayı gerektirmektedir” dedi.
“Şehitler halk savaşına önderlik eden bir partinin enerji kaynağıdır”
Partizan temsilcisinin ardından ellerinde “Ölüm, Özgürlük devrim ve ideallerimiz için diyenlere bin selam olsun” pankartıyla alana giren Proletarya Partisi militanları“Parti ve Devrim” şehitlerini anarak konuşmaya başladılar. Savaşçı Parti olarak kesintisiz sürdürülen mücadelenin, şehitlerle pekişen ödenen ağır bedellerle kaynaşan bir gerçekliği yaratma zorunluluğu doğurmuştur” diyen militan “Bu yolda dört genel sekreterimizi kaybettik. Yüzlerce savaşçımız kadromuz aynı yolda sebatla ilerleyen ve komünist çizgiyi hayata geçirmekte ölümleriyle basamak oldular” dedi.
“Şehitler halk savaşına önderlik eden bir partinin enerji kaynağıdır” diyen militan ötekileştirilmiş bütün kesimleri üzerinde sürdürülen faşizmin en üst düzeyde örgütlenerek cevap vermesi gerektiği ifade ederek 2015 yılında Suruç, Ankara ve hakkını aramak isteyen ilerici kesimlerin şahadetlerine tanıklık ettiğimiz bir yıl olduğunu belirtti. “T. Kürdistnı’nda sınırsız ve pervasız bir şekilde insan avına çıkan faşist diktatörlüğün silahlı silahsız yüzlerce yiğit Kürt halkını zulme boyun eğmediği için katlettiğini belirten militan “Yiğit Kürt erkeleri ve kadınları ölümü korkusuzca kucakladı” dedi. Son olarak şehitlerimiz bize kıskanarak korumamız gereken mirasları bıraktılar. Çünkü onlarda kıskançlıkla koruyorlardı”” diyen militan “And olsun ki gözleri arkada kalmayacak tarihsel sonuçlarımızdan birisi de budur. Düşsek de yenilsek de başaramasak da sorunlarla boğuşsak da ayağa kalkmak için, yenmek için başarmak için ve kavgamızı kesintiye uğratmamak için tarihsel sorumluluğumuzun kucağına atacağız kendimiz. Şehitlerimiz bizlere rehberlik yapacaktır. En karanlık ve umutsuz anlarda ideolojimizin, kavgamızın aydınlık yolunda yürüme ve ısrarıyla onlara layık olmaya çalışacağız. Geleceği kazanmak için silah elde düşenlere, direnen ve boyun eğmeyenlere, Demokratik Halk Devrimi, Sosyalizm ve Komünizmin şanlı bayrağını dalgalandırmakta tereddüt etmeyen şehitlerimize selam olsun ve and olsunki parti ve Devrim şehitlerimizin hesabını, onların ideallerini gerçekleştirerek soracağız. Bu sözümüzü halkımıza ve şehitlerimize tekrar, tekrar ediyoruz. Devrim ve özgürlük idealleri için düşenlere selam olsun” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Ayrıca anmanın bulunduğu alana yaklaşamayan Polis çözüm olarak anma alanının üstünde helikopter uçurdu.
