DerlediklerimizGüncel

Volkan Tozan | Sağlıkta şarlatanlık akademik müfredatta

Bir süredir hacamat, kupa, sülük vb. yöntemler ile tedavi konusunda Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli uygulamalar başlatmış olduğunu biliyoruz

Uzun bir süredir gerici müfredata ilişkin haberleri üzülerek izliyoruz. Bilimsel eğitim modelinin rafa kaldırılması ve hurafelere dönük eğilimlerin giderek artması ise hemen her gün değişik biçimlerde karşımıza çıkıyor. Bu tür haberleri yarı alaycı bir şekilde gündemimize alıyor olsak da şarlatanlığın vardığı boyut karşısında irkilmeden edemiyoruz.

Bir süredir hacamat, kupa, sülük vb. yöntemler ile tedavi konusunda Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli uygulamalar başlatmış olduğunu biliyoruz. Bu uygulamalara ilişkin yeni gelişmelerden biri ise üniversite müfredatlarında bu uygulamaların bir eğitim/öğretim metodu olarak yer alması.

“Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp” başlığı altında hayata geçirilen bu uygulamalardan biri de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde karşımıza çıktı.

Anadolu Ajansı’nın “Sülük, hacamat, hipnoz, ozon terapi gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, Türkiye’de ilk defa Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde hem yüksek lisans hem de doktora programı müfredatına alındı.” haberiyle karşımıza çıkan olgu, vahim tabloya dair gelinen noktayı da açıklar nitelikteydi.1

Konuyla ilgili üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan’ın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite bünyesinde bulunan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi’nde yürütülen çalışmalara ilişkin akıllara durgunluk veren açıklamalarda bulundu.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi rektörü Metin Doğan, Almanya, İngiltere, Fransa başta olmak üzere gelişmiş diğer Avrupa ülkelerinde de bu yöntemin kullanılmaya başlandığını ifade ediyor.

Doğan yaptığı açıklamada bu alanın son yıllarda giderek popüler hale geldiğini belirtiyor. Kuşkusuz bir sağlıkçının yanlışlığı defalarca kanıtlanmış olan yöntemleri popüler hale geldiği için böylesi bir çaba içerine girmesi şaşkınlığın diğer bir boyutu. Üstelik bu uygulamaların son on yıllık zaman diliminde popüler hale getirilmesi ve ismine de alternatif tıp denmesinin odağında yatan etkenler de net olarak bilinmektedir.

Açıklamasında yurt dışında modern ile geleneksel tıp uygulamalarının kombine uygulandığı hastanelerin bulunduğunu anlatan Doğan, Almanya, İngiltere, Fransa başta olmak üzere gelişmiş diğer Avrupa ülkelerinde de bu yöntemin kullanılmaya başlandığını ifade ediyor. Ancak Doğan’ın aksine özellikle Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde kurulan çeşitli alternatif tıp merkezlerinin uyguladıkları yanlış yöntemler ve ölümle sonuçlanan kimi vakalar nedeniyle mercek altına alındıkları da biliniyor. Örneğin Almanya’da Düsseldorf yakınlarında kendini “alternatif doktor” olarak tanıtan Klaus Ross tarafından kurulan Biyolojik Kanser Merkezi’nde birçok ölümcül vaka yaşanmasının ardından sektör haline gelen bu alan bizzat Alman sağlık makamları tarafından mercek altına alındı.

ABD Ulusal Kanser veri tabanını dikkate alınarak yapılan ve geçen yıl yayımlanan bir araştırmada ise, modern tedavi yöntemleri yerine “alternatif” yöntemlerin kullanılmasının akciğer, prostat, meme ve kolorektal kanserlerinde yaşam süresini kısalttığı gösterildi.2

Eczanelerde hacamat
AYBÜ’nün, geleneksel tıp uygulamalarını eğitim kapsamına alarak öncü bir çalışmayı başlattığını da kaydeden Doğan, en fazla hekim ve eczacıya da bünyelerindeki Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi’nde eğitim verildiğini söyledi.

Hacamat ve diğer “alternatif” yöntemlerin yüksek lisans ve doktora programının gelecek akademik dönemde başlayacağını ifade eden Doğan, bu eğitimleri alabilmek için hekim ya da eczacı olunması gerektiğini ifade ediyor. Doğan, geleneksel ve tamamlayıcı tıp bünyesinde ilaç üretim çalışmalarının da çok önem taşıdığına dikkati çekerek, bu alanlarda veteriner ve biyologların da görev alabileceğini anlattı.

Doğan, “Hekim, eczacı, veteriner hekim, biyolog, ziraat ve farmakognozi uzmanları, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Geleneksel Tıp Anabilim Dalı’nda yürütülen çalışmalarda hem araştırma yapacak hem de öğrencilere eğitim verecek. Bu, bu alanda Türkiye’deki ilk yüksek lisans ve doktora programı olacak. Ayrıca üniversitemizdeki Geleneksel Tıp Anabilim Dalı, bu alanda kadrolu olarak öğretim üyesi istihdam edilen ülkemizdeki ilk anabilim dalıdır.” bilgisini verdi.

Görüldüğü gibi muhtemel bir kararla yakında eczanelerde dahi bilimdışı sağlık uygulamaları ile karşı karşıya gelebileceğiz.

Dipnotlar

1) https://www.aa.com.tr/tr/saglik/geleneksel-tip-lisansustu-egitim-mufredatina-girdi/1425665

2) https://sciencebasedmedicine.org/complementary-and-alternative-medicines-and-cancer/

Bilim ve Gelecek. 28 Mart 2019

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu