DünyaGüncel

DÜNYADAN | AB’nin Önümüzdeki Dönem Gündemleri!

"Sonuç olarak; tüm bu gelişmelere bakıldığında önümüzdeki dönem AB coğrafyasında hareketli günlerin yaşanacağı açıktır. Mevcut hükümetlerin tasarruf paketleri adı altında yapacakları hak gaspları ve işten çıkarmalara karşı, işçi ve emekçiler sokaklarda olacaktır."

Kapitalist-emperyalist sistemin sömürü ve saldırıları hız kesmeden devam ediyor. Bir yandan koronavirüs etkisi devam ederken diğer yandan dünyanın yoksul coğrafyalarında açlık ve sefaletin günbegün derinleştiği; insanların temel tüketim maddelerine bile erişimde zorluk yaşadığı bir süreçten geçiyoruz.

Almanya’da ise, son bir yıl içerisindeki fiyat artışlarına bakıldığında, 2021 yılında asgari ücret, saat başı 9 Euro 60 cent olarak uygulandı.

2022 yılı itibarıyla yüzde 25 artışla 12 Euro’ya çıkarıldı. Yeni hükümetin müjde olarak verdiği kararlardan biriydi bu. Fakat yeni yıla ise yüksek enflasyon verileri ile girildi. Federal İstatistik Dairesi, 2021 Aralık ayı enflasyonunu 5.3 olarak açıkladı.

Bu rakamın 1992’den bu yana kaydedilen en yüksek fiyat artışı olduğu belirtildi. Hayat pahalılığı birçok alana yansıdı. Paylaşılan verilere göre enerji fiyatlarında yüzde 18.3 artış yaşandı, gıda fiyatlarında yüzde 6, ev kiralarında ise yüzde 3.1 artış yaşandı. Tüketici fiyatlarında yüzde 3 dolaylarında artış gözlemlenirken, ücretlere ortalama yüzde 1.3 dolaylarında zam yapıldı. Dolayısıyla alım gücünün düştüğü bir dönemdeyiz.

Kitlelerin içinde bulunduğu durum böyleyken; değer yandan, AB’li emperyalistler rakiplerine karşı, rekabet gücünü artırmak için birçok plan ve projeleri hayata geçirmeye çalışıyor.  Bu anlamda, AB dönem başkanlığı, 1 Ocak 2022’den itibaren altı aylığına Fransa’ya geçmesiyle birlikte, dönem başkanlığı süresince, yapacağı çalışmalara ilişkin, belli başlıklar ortaya koymuş duru

Kurulan koalisyon hükümetinin yeni icraatları hayata geçiyor. Bunlar; ekonomik tedbirler nedeniyle, yapılacak olan kısıtlamalardır. Pandemi sürecinde ekonomik yardım adı altında, tekellere peşkeş çekilen büyük miktarda kaynaklar şimdiden işçi ve emekçilerin sırtına yüklemek için tasarruf paketleri hazırlanıyor.

Bir yandan kemer sıkma politikası uygulanırken, diğer yanda işten çıkarmalar devam edecek ve var olan işsizliğin üzerine yenileri eklenecektir. MDA Fransa tarafından yapılan açıklamada, “yükseliş-güç-aidiyet” gibi kavramlar dönem başkanlığında temel sloganlar olarak kullanılacaktır deniliyor.

Bu kavramların seçilmesi elbette ki, tesadüfü bir durum değil, bilakis AB’li emperyalistler geleceğe dair ne yapacaklarının işaretini vermektedirler. “Yükseliş-güç” kavramlarıyla AB’yi başta Çin ve Rusya olmak üzere, diğer emperyalist bloklara karşı uluslararası pazar ve ticaret hacmini artırarak daha güçlü bir blok haline getirmek istiyor.

Yine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, uygulanacak yeni bir Avrupa kalkınma modeli ile rekabet gücünün güvence altına alınması ve dijitalleşmeyi hızlı bir şekilde hayata geçirmek için bir yol izlenmesine yönelik çalışmalar yapılacağını belirtti. Bununla birlikte dönem başkanlığında Avrupa egemenliğinin daha da güçlendirilmesi içinde önemli çalışmaların yapacağını söyledi.  Ayrıca Fransa 13’üncü kez üstlendiği dönem başkanlığı sırasında, bu dönemde 17-18 Şubat’ta Brüksel’de AB-Afrika Zirvesi  düzenleyecek.

Bu zirvede AB’nin Afrika’daki pazarlarını korumak için yapacağı önemli bir zirve olacaktır. Fransa’nın ardından AB dönem başkanlığı 1 Temmuz 2022’den itibaren Çekya’ya geçecek.

Diğer önemli bir gündem de, G7 dönem başkanlığı 1 yıllığına Ocak 2023’e kadar Almanya’ya geçmiş bulunuyor. G7 dönem başkanlığını üslenen Almanya, Başbakan Olaf Scholz başkanlığında, 26-28 Haziran 2022 tarihleri arasında Bavyera Alpleri’ndeki Elmau Sarayı’nda G7 Zirvesi gerçekleştirilecek. Bu zirvenin basına yansıyan gündemleri şimdilik şöyle; iklim koruma, pandemiyle mücadele ve dünya çapında uluslararası iş birliklerini ve “demokrasilerin” güçlendirilmesi… “Yediler Grubu” olarak da adlandırılan G7, zenginler kulübü olan; ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşuyor.

Grup, 1975 yılında eski Almanya Başbakanı Helmut Schmidt ve Fransa Başbakanı Valéry Giscard d’Estaing öncülüğünde G6 olarak kuruldu ve bir yıl sonra Kanada’nın katılımı ile G7 adını aldı. 1998’de Rusya da gruba dahil oldu ancak 2014’te Kırım’ı Ukrayna sorunu nedeniyle zenginler kulübünden çıkarıldı.

Sonuç olarak; tüm bu gelişmelere bakıldığında önümüzdeki dönem AB coğrafyasında hareketli günlerin yaşanacağı açıktır. Mevcut hükümetlerin tasarruf paketleri adı altında yapacakları hak gaspları ve işten çıkarmalara karşı, işçi ve emekçiler sokaklarda olacaktır.

Yine bu yılın önemli diğer gündemi de 26-28 Haziran 2022 tarihleri arasında Bavyera Alpleri’ndeki Elmau Sarayı’nda yapılacak olan G7 Zirvesidir. Ve bu sömürücü G7 zirvesine karşı büyük gösteri ve protestoların yapılması olacaktır. Bu nedenle, şimdiden tüm demokratik kurumların bu gündemler üzerinde bir hazırlık sürecine girmesi ve kitlesel büyük gösteri ve protestoların örgütlenmesi önemli olduğu kadar acildir.

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu