GüncelKadınMakaleler

Kadınların Birliği | Kadınların birliği, gücünü ve zeminini nereden alıyor?

"En nihayetinde sınıf mücadelesinin temel sorunlarından ve dolayısıyla da mücadele alanlarından biri olan kadın özgürlük ya da kurtuluş mücadelesinin kadınların birliğinden anladığı şey, kadınların örgütlü mücadelesidir"

Kadınların birliğinden ne anladığımızı, nasıl bir birlikten bahsettiğimizi tartışmaya devam edelim.

Bir önceki sayımızda da belirttiğimiz gibi kadınların birliği nicel bir birliktelik değil, niteliğe dairdir ve “hücrelerimize kadar işleyen ve kendimize dahi düşman haline getirildiğimiz patriarkal dünyada, onu yenmek için birliğimiz, hem ihtiyaç hem gereklilik ve hem de zorunluluktur!

Kadınların birliği soyut, kızkardeşlik gibi ütopik bir zemine sahip bir birliktelik değil, aksine somut ve sınıfsal zemine sahip bir olgudur ve kesinlikle ulaşılabilen tüm emekçi kadın kesimlerinin aklından, iradesinden ve pratiğinden beslenen, tüm bunları ortak bir “platformda” işleyerek aynı zamanda bu akıl, irade ve pratiği besleyen bir birliktir.

Soyut kavramlar, kitle ajitasyonu olarak tartışmasız bir etkiye sahip olsa da, komünist kadınlar patriyarkal sömürü sistemini ortadan kaldıracak olanın, sağlam ve bilimsel ideolojik-politik-örgütsel temelleri olan, politika yapan, gündem belirleyen, demokratik mücadeleyi ıskalamayan ve fakat bu mücadeleyi sınıf mücadelesi zeminine oturtarak bir ileri aşamaya taşıyan bir birlikten bahsetmektedir.

Zira kadının tüm zincirlerinden kurtuluş mücadelesini proletaryanın davasının ayrılmaz temel bir parçası olarak tanımlamaksızın yapılacak tüm mücadeleler belli sınırlar içinde kalacak, ataerkil sistemi yıpratacak, kazanımlar elde edecek ancak o sistemi yıkamayacaktır. Tersinden de söylersek, ancak “… tüm diğer ezilen ve sömürülen kesimlerin kurtuluşunu temsil ettiği oranda tarihsel rolünü” (Lenin) oynayabilecek olan proletaryanın savaşımı da diğer kesimlerle birlikte kadın mücadelesini de içine alamadığı, onu temsil edemediği sürece politik iktidarı ele geçiremeyecektir.

Kadınların birliğinin beslendiği, beslenmesi gereken en önemli dinamiklerden biri de, özellikle 2010 sonrası giderek artan bir ivme ve kitlesellikte dünyanın dört bir yanında sokakları tutuşturan kadın isyanlarının zengin deneyimleri ve hareketliliğidir.

Kadın cinayetlerinin önlenmesinden, kürtaj hakkına, eşit işe eşit ücret talebinden başörtüsü zorunluluğuna, cinsel şiddete karşı vb. geniş bir yelpazede kadınları sokağa taşıyan bir zenginlik taşıyor bu isyanlar.

Bu hareketi küçümseyenler, burun kıvıranlar, bu hareketin dışında kalanlar ne devrim mücadelesini ne de kitle hareketlerinden bir şey anlamayan dogmatiklerdir.

Milyonlarca kadının sokaklarda taleplerini haykırdığı, kolluk güçlerinin saldırıları karşısında militan bir duruş sergiledikleri bu hareketin tüm kolları birbirini etkiliyor, güç veriyor, tüm dünya üzerinde görülmemiş bir birliktelik ortaya çıkartıyor. İşte kadınların birliği aynı zamanda, bu güçten, bu ısrardan, bu militanlıktan, bu zenginlikten beslendiği oranda gücünü somutlayabilecektir.

Kadınların birliği aynı zamanda, kadınların ortak mücadelesiyle kazanılmış olan haklarını korumanın, ilerletmenin de zeminini oluşturmaktadır. Ekmek isyanlarından cinsel şiddete karşı ayağa kalkışlara kadar uzun bir tarihi sürecin kazanımları, her fırsatta gasp edilme tehlikesine girerken, onları sadece korumak değil aynı zamanda geliştirmek de kadınların birliğinin zemini ve mücadele konusudur.

Kadın mücadelesinin geliştiği, kadınların birliğinin sağlandığı her alan dönüşüme uğruyor, kendisiyle birlikte çevresini de değiştiriyor. İşte bu değişim-dönüşüm dinamiği olarak birlikteliğimiz sadece biz kadınların değil, bütünün ilerlemesine zemin sunuyor.

Kadınların birliği dediğimizde, başta T. Kürdistanı ve Rojava olmak üzere Kürt kadınların mücadelesinin zengin deneyimlerinden öğrenmekten, açığa çıkardığı enerjiden beslenmekten bahsediyoruz aynı zamanda. Hiçbir mücadele aracını reddetmeyen, bu araçları kendi iradeleri ve inisiyatiflerinde, kendi örgütlenmeleri içinde işgale, siyasi soykırıma, tecavüz kültürüne, DAİŞ gericiliğine vs. etkin bir silah olarak kullanan Kürt kadınların direniş ve mücadelesi kadınların birliğinin de gücünü aldığı bir odak noktası olmak zorunda.

Ve kadınların birliği dediğimizde, on yılı aşkın süredir yürüttüğümüz kadın çalışmasından, komünist kadınların kolektif düşünme gücünden beslenen ama tüm yukarıda saydığımız dinamiklerle birlikte bu on yıllık çalışmayı da ileri bir aşamaya taşımayı amaçlayan bir birliktelikten bahsediyoruz.

En nihayetinde sınıf mücadelesinin temel sorunlarından ve dolayısıyla da mücadele alanlarından biri olan kadın özgürlük ya da kurtuluş mücadelesinin kadınların birliğinden anladığı şey, kadınların örgütlü mücadelesidir. İşte onu nicel bir olgu olmaktan çıkartıp nitel bir gerçeklik haline getiren şey tam da budur.

KADINLARIN BİRLİĞİ | Kadınların birliği ihtiyaç, gereklilik ve zorunluluktur!

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu