Ankara: Sincan 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde devrimci tutsaklara dönük baskılar devam ediyor. Kamera dayatmasını kabul etmeyen tutsaklara yıldırma amaçlı ziyaret, hücre, görüş cezaları yağıyor.
Tutsaklar kameraları yaktı
Son süreçte hücreleri 24 saat izleyecek kameraların takılması ve tutsakların buna karşı direnişiyle gündeme gelen hapishanede kamera dayatması devam ediyor. Havalandırma pencerelerine, tel örgülerin ardına takılan kameraların önü tutsaklar tarafından önce kapatıldı, ardından da kameralar yakıldı.
TKP/ML, MLKP ve DHKP/C dava tutsaklarının öncülük ettiği kamera dayatmasına karşı eylemlere dönük hapishane idaresi ise yıldırma amaçlı saldırılarını yoğunlaştırdı. TKP/ML dava tutsağı Halil Şahin gazetemize yolladığı mektupta; idarenin kameraları takmada ısrar etmesinin ve buna karşı kırma-yakma, kapama gibi engellemelerin yapılmasının yeni yeni cezaların alınmasını da beraberinde getirdiğini söyledi.
Devrimci tutsakların infazı yakılmak isteniyor!
Şahin son süreçte verilen bazı cezalarla ilgili şu bilgileri paylaştı;
“23.01.2014 tarih ve 2014/23 sayılı “Disiplin Kurulu” kararı ile C.İ.K “42/2e ve 43/2-b maddelerine dayanılarak 18 kişiye 1 ay ziyaret yasağı verildi. Yani bizlerin kendi isteğimizle ayakkabı çıkarmamamızı arama yaptırmama olarak yorumlayıp, aramaya karşı gelmekten ceza verildi.
30.01.2014 tarih ve 2014/28 nolu “Disiplin Kurulu” kararı da 40/2(d) maddesinden yani Ceza İnfaz Yasası’nın ilgili maddesi, “tesis araç ve gereçlerine” zarar vermeden 9 kişiye beş gün hücre cezası verildi. Burada, kameranın önüne gazete koyup görüntü almasını engellemek bile tesis araç ve gereçlerine zarar vermek olarak yorumlanmış.
03.02.2014 tarih ve 2014/33 sayılı kararla “D.K” yine C.İ.K, 40/2(d) maddesinden 12 kişiye 6 gün hücre cezası verildi.
06.02.2014 tarih ve 2014/40 sayılı kararla “D.K” kararı ile C.İ.K 43/2(b) maddesinden 12 kişiye 1 ay görüş yasağı verdiler. Bu da aramaya karşı gelme gerekçesine dayandırılıyor. Biz aramaya karşı gelmiyoruz yalnız hukuki olarak aramayı kolaylaştırmak diye bir sorumluluğumuz yok. Bizler asker değiliz. Geçmişte 12 Eylül ve sonrasında mahkûmlara dayatılan askeri kurallar başka şekilde bize dayatılıyor. Geçmişte bunlar yapılmayınca kaba dayak, işkence yapılırken şimdi “ceza” olarak tecrit devreye sokuluyor, ya görüş yasaklanarak ya iletişim yasaklanarak yapılıyor. Her sohbete ve spora çıkışımızda aramaya karşı gelmekten “ceza” veriliyor. Yani sohbetten bezdirmeye çalışıyorlar. Ayrıca üç defa hücre cezası alınınca devrimcilerin infazı yanıyor, herkesi infazını yakmaya çalışıyorlar. Tabi ki bunların devrimcileri teslim almada geçersiz yöntemler olduğunu tarih yazar ama yine de deniyorlar ve biz de tarihe not düşüyoruz.”
1 No’lu Hapishane’de idarenin kemera dayatması ve tutsakların buna karşı mücadelesi sürerken, adlilerin kaldığı bölümlerde ise kameralar takılmış durumda. Devlet 24 saat adli tutsakların özel yaşam hakkını ihlal ederek izliyor.
