Güncel

HDP Hewler Temsilciliği: “Haklı taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz”

Leyla Güven’e birçok yerden destek eylemleri sürerken HDP Hewler Temsilciliği de destek eylemi yaptı. Açlık grevi ile Leyla Güven’e destek veren HDP Hewler heyeti ile bir araya gelerek, siyasi politik sürece dair sohbet ettik. Heyet ile yaptığımız sohbette PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit, TC devletinin yerel seçimler yaklaşırken tırmandırdığı gözaltı ve tutuklama terörü ve Leyla Güven’in başlattığı direniş ve talepleri öne çıkan başlıklar oldu.

Hewler: Diyarbakır’da tutuklu yargılandığı davanın, 7 Kasım’da görülen duruşmasında, “Abdullah Öcalan’a dönük tecridi protesto etmek için açlık grevine başladığını” duyuran Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Colemerg Milletvekili Leyla Güven’in eylemi 8 Kasım’da başladı. Leyla Güven’e birçok yerden destek eylemleri sürerken HDP Hewler Temsilciliği de destek eylemi yaptı. Açlık grevi ile Leyla Güven’e destek veren HDP Hewler heyeti ile bir araya gelerek, siyasi politik sürece dair sohbet ettik. Heyet ile yaptığımız sohbette PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit, TC devletinin yerel seçimler yaklaşırken tırmandırdığı gözaltı ve tutuklama terörü ve Leyla Güven’in başlattığı direniş ve talepleri öne çıkan başlıklar oldu.

– İlk olarak Kürdistan’ın dört parçasında çeşitli biçimlerde süren saldırıları ve emperyalist ülkelerin TC üzerinden savaş çığırtkanlığına dair ne düşüyorsunuz?

– Emperyalist güçler Kürdistan’ın 4 parçasına AKP-MHP faşizmi üzerinden saldırmaktadır. Bu faşizmin karşısında Abdullah Öcalan’ın bu halka sunduğu ve genişlettiği demokratik ekoloji ve cinsiyet özgürlükçü paradigmasıyla korunmaya çalışılmalıdır. Bu yüzdendir ki emperyalist güçlerin bir karşı savaşçısı olarak demokratik modernitenin mimarisi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a sıkı bir şekilde saldırı ile tecrit uygulanıyor. Emperyalist güçlerin saldırıları sadece Öcalan üzerinde değil. Bu yüzdendir ki yakın tarihte Öcalan’ın kurmuş olduğu partinin kurucu liderlerinden olan sayın Murat Karayılan, sayın Cemil Bayık ve sayın Duran Kalkan üzerinden 1998’de yapılmış olan komplonun devamını getirmeye çalışılmaktadır. Bununla da bilinmelidir ki kapitalist modernitenin emperyalist faşist savunucuları Kürt halkının onlara karşı örgütlenmesini istememektedirler. Kürt halkı bu saldırılara cevap vermesini çok iyi bilmektedir.

– TC devletinin yerel seçimler yaklaşırken gözaltı ve tutuklama terörü boyutlanarak devam ederken, sizler bu suni sınırların ötesinden bu durumu nasıl gözlemliyorsunuz? Kayyum tehdidine karşı neler yapmak gerekiyor?

– Kayyumla yönetilen hiçbir bölge bunu kabul edemez. Yerel yönetimler adında olduğu gibi halkın kendi seçmiş olduğu, kendi bağrından kopmuş, kendi duygularıyla büyümüş kişilerdir. Kayyumlar anti-demokratik uygulamalardır. Bu kayyumların yeniden seçilmemesi, yeni kayyumların göreve gelmemesi için aynı şekilde mücadele etmeliyiz. Haklı taleplerimizden vazgeçmemeliyiz.

– Leyla Güven’in önce temsiliyeti gasp edildi, ardından Leyla Güven açlık grevi direnişi başlattı ve dört bir yandan destek eylemleri geliyor. Siz de o destek eylemlerinden birini gerçekleştiriyorsunuz…

– Leyla Güven’e uygulanan tecridin kendi şahsında bütün insanlığa yapılan bir zulüm, bir suçtur. Uzun yıllardır Kürt halkı üzerinden Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrite sessiz kalamayacağını belirterek bu direnişe başlamıştır. Biz de buradan belirtiyoruz ki, Leyla Güven’in talepleri bizim de taleplerimizdir. Leyla Güven gibi Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile onlarca vekilimiz ve on binlerce üyemiz özgürlüğünden mahrum tutulmaktadır. Hiçbir suçları yok iken faşizm koşullarında rehin tutuluyorlar. Bu tutuklamalarla bir halkı bastırmak, sindirmek, cezalandırmak istiyorlar.

HDP Hewler Temsilciliği olarak başlattığımız bu direnişin en önemli nedenlerinden biri Sayın Abdullah Öcalan’ın 7 yıldır hiçbir şekilde avukatlarıyla görüştürülmemesine olan tepkimizdir. 3 yıldır ailesiyle görüştürülmemekle birlikte hiçbir telefon görüşmesi dahil yaptırılmıyor. Bu tecrit Abdullah Öcalan şahsında insanlığa dönük bir suçtur. Tecrit izolasyondur, bir haksızlıktır. Bizler hem Leyla Güven hem Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, baskı kalkana kadar direnişimizi her boyutuyla devam ettireceğiz. Leyla Güven’in talepleri taleplerimizdir, sonuna kadar savunuyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu