“İhtilalcı komünizmin en tehlikeli temsilcisi” olarak anardı devlet onu, onun adını anmaya yeltenenleri bile yıllarca zindanlarda tutsak ederdi. Sadece sistem değil, sol içi sansürün de en çok sansür uyguladığı, yok saydığı isimdi o. Kimsenin cesaret edemediği zamanlarda en zor olanı gerçekleştirip neşteri vurmuştu Kemalist ideolojiye.
Katledilişinin üzerinden 41 yıl geçti ve bize bıraktığı miras hala halka umut olmaya devam ediyor. Bizler onun ardılları, onu yok sayanlara inat, görmezden gelenlere onun düşüncelerinden korkanlara inat haykırıyoruz “Onu anmak savaşmaktır” diye.
Onun ardılları olarak 18 Mayıs çalışmalarına hız verdik. Bugün Kartal Meydan’da “Ateşi çalmak biryana dursun, güneşi tutuşturanlara selam olsun! 18 mayıs’ı unutma Partizan” imzalı pankartımızı astık.
Ardından Kartal Merkez ve çevrelerinde; “18 Mayıs’ı unutma, İbrahim Kaypakkaya” yazılı şablonlarımızla donattık. Özellikle 18 Mayıs Pazar günü Kartal’da yapılacak olan yürüyüşe çağrılar yaptık.
Şablon sırasında insanların yanımızdan geçerken ya da şablonu yaparken İbrahim’e olan hayranlıkları görülmeye değerdi.
Bizlere çay ısmarlamak isteyen yaşlı amcalar, “helal olsun size ki yaşatıyorsunuz onu”, “ölümsüzdür tabi öldüremez kimse onu” demeleri hala belleklerde yeşerdiğini görmek umut veriyor bize. Çalışmalarımız onun şanına yakışır şekilde devam edecek.
Kartal Partizan
