Güncel

Kent Mitingi çalışmaları üzerine

Her geçen saniye doğamız yok ediliyor. Egemenlerin kâr hırsı yaşam alanlarımızı; parklarımızı, ormanlarımızı, evlerimizi kısacası dünyamızı artık yaşanılmayacak hale getiriyor. Derelerimizin önüne barajlar yapılıyor, topraklarımız zehirli kimyasallarla (siyanür vs.) zehirleniyor, ormanlarımız talan ediliyor, ağaçlarımız AVM’ler yapılabilmesi için kesiliyor. Mahallelerimiz kentsel dönüşüm adı altında boşaltılıyor evlerimiz yıkılmaya çalışılıyor.

Amaç belli daha çok kâr edebilmek. Bizler en başından beri bunların farkındayız çünkü bu sistemi iyi tanıyoruz ve artık halkımızda çok iyi tanıyor. Somut örneğini en son Gezi İsyanı’nda gördük.  Gezi İsyanı’ndan bu yana saldırılara karşı gelişen kitle eylemleri ve Kent mitingi kitleleri haklarını kazandıkları gerçek mücadele alanı olan sokaklara taşıdı. Bizler de kitleleri alanlara taşımak ve sokakları direniş meydanlarına çevirmek için önümüze koyduğumuz çalışmaları İstanbul’un birçok semtinde büyük bir özveriyle, ciddiyetle ve kararlılıkla gerçekleştirdik.

Ev eve kapı kapı dolaşarak bildirilerimizi dağıttık, kentsel dönüşüm hakkında halkımızla sohbetler gerçekleştirdik. Devletin doğa katliamlarını teşhir ettik. Sokakları afişlerimiz ve çeşitli çağrılarımızla donattık. Kahvehanelere, cafelere, pazarlara giderek ajitasyon, propaganda çalışmaları gerçekleştirdik. Kitleleri 22 Aralık’ta yapılacak olan kent mitingine çağırdık. Mahalle derneklerinde çalışmaların örgütleyicisi olduk. Kitleleri sokağa çıkarmak için kısacası disiplini ve kararlığı elden bırakmadan tüm gücümüzü seferber ettik.

Öyle ki bu çalışmalar TC polisinin bile ilgisini o kadar çekmişti ki mahallede bizim yaptığımız afişleri sökmek için sanırım özel birimler oluşturmuştu. Bir mahallede polis zabıtayla birlikte para cezaları uyguladı. Ama bizleri işimizden alıkoyamadılar. İrademiz sayesinde yılmadan çalışmalarımıza daha da hız verdik. Çalışmalarımız devam ettikçe kitle ilişkilerimiz daha fazla gelişti. Bizleri çalışma alanlarında gören halk ettiğimiz sohbetler ve kararlı duruşumuz için sıkça evlerine davet etti, sokaklarda kimi zaman çalışmalarımıza yardımcı oldu yeni gençler ve ailelerle tanıştık.

22 Aralık mitinginin yapılacağı gün Söğütlüçeşme’ye geldik. Burada da çalışmalarımız devam ediyordu. Gruplara bölünerek bildiri, kentsel dönüşümü açıklayan ve teşhir eden broşürlerimizi dağıttık. Aynı zamanda asgari ücret köleliktir açıklamalı bildirimizi ve gazetemizin dağıtımını gerçekleştirdik. Bu çalışmalar sırasında kitlenin bizlere ilgisi bir hayli bir iyiydi. Yeni yeni gençlerin kortejimize gelmesi olumlu sonuçlardan biriydi. Söğütlüçeşme’den miting alanına doğru yürürken attığımız “Barınma hakkımız engellenemez”, “Hak verilmez alınır zafer sokakta kazanılır” gibi sloganlarımızı haykırırken çevremizdekiler de sloganlarımıza eşlik ettiler.

 

 

“Polis provokasyon yaratıyor”

Miting alanına girerken ses aracından “Partizanlar hoş geldiniz” sesi yankılanırken kitlelerde ıslıklarla ve alkışlarla bizleri karşıladılar. Tavrımız sorunsuz şekilde arama noktasından geçerek alana girmek çalışmalarımızı miting alanında sürdürmekti. Ancak düşündüğümüz gerçekleşmedi. Polis arama noktasına yaklaşmamızla birlikte hareketlendi ve saldırı hazırlığı içerisine girdi.

Amaç; provokasyon yaratmaktı. Arama noktasından içeri girdiğimiz esnada birkaç kez polis sözlü sataşma ve fiziki tacizde bulundu. Söylediğimiz gibi provokasyona gelmemek için önce fazla tepki göstermedik. Ama provokasyonların ardı kesilmeyince bizler de gerektiği şekilde müdahalede bulunmak zorunda kaldık. Polis provokasyonu saldırıya dönüşmüş ve üzerimize plastik mermiler yağdırıyordu.

Bizler de saldırıya yanıt vererek polisi geriye doğru püskürttük. O esnada devrimci dost siperdaşlarımız da desteğe geldi. Sonra da TOMA devreye girerek tazyikli su sıktı ve polis gaz bombalarını uzaktan hedef gözeterek atmaya başladı. Ama kararlı duruşumuz sayesinde polis geri çekilmek zorunda kaldı. Olaylar esnasında bir yoldaşımız yüzünden yaralandı. Özgür Gelecek muhabiri de gözünden plastik mermiyle yaralandı. Bir teyze gazdan dolayı kalp krizi geçirdi ve halen yoğun bakımda tedavisi sürmektedir.

 

 

“Mücadelemizi daha da büyüteceğiz”

Bizler yaşam alanlarına çevreye ve doğaya yönelen her saldırıyı mücadelemizin gündemi haline getirerek somut çalışmalar ve kampanyalar örgütledik. Kent mitingine katılma gerekçemiz gündemle somut bir bağımızın bulunması ve bu saldırılara karşı politik bir tutumuzdan kaynaklanmaktadır.

Devletin yaşam alanlarına, çevreye ve doğaya saldırısı karşısında tavır alanları hedeflemesi, miting gibi geniş kitlelerin katıldığı eylemlerle mücadelenin mayalanmasını engellemesi anlaşılır bir durumdur. Bu mücadelemizin daha da büyütülmesinde başka şeye yol açmayacaktır.

 

 

(Anadolu Yakası’ndan bir ÖG okuru)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu