Kadın

Kurultayın enerji ve güveni dayanağımız olsun!

Kadının sömürücü ataerkil sistem karşısındaki en büyük tedbiri olarak gördüğümüz ve bu “tedbir”in adresi olarak gösterdiğimiz Yeni Demokrat Kadın, 2-3 Şubat tarihleri arasında “Politikada derinleşiyor, Örgütlenerek Yürüyoruz!” şiarıyla örgütlediği kurultayını 9 ilden gelen kadınların katılımıyla gerçekleştirildi.
Dersim’de ölümsüzlüğe uğurladığımız 5 kadın yoldaşımıza, 5 öncü kadına ve de Paris’te katledilen 3 yurtsever kadına atfettiğimiz Kurultayımız, kurumsallaşma amacımıza yönelik atılan önemli ve fakat geliştirilmesi gereken küçük bir adımdır.
Kurultay’ın sonuçlarına baktığımızda; 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz Kurultay Örgütleme Konferansı’nda aldığımız “Yeni Demokrat Kadın, Konferansımızda ortaya çıkan ve yukarıda değinilen konular üzerinde daha derinlemesine inceleme-araştırma yaparak, önümüzdeki süreçte düzenleyeceği Kurultay’da programını oluşturarak, politik hattını ve çalışma metotlarını-anlayışını-işleyişini net bir şekilde ortaya koymalıdır.

Bunun için bir komisyon belirlenerek Konferansta tartışılan konular bir program taslağı haline getirilerek, Kurultay sürecine kadar tüm kadınların tartışmasına açılacak ve son taslak olarak Kurultay’da değerlendirilip sonuçlandırılacaktır” şeklinde sonuç bildirgesinde ilan ettiğimiz hedefin hala gerisinde olduğumuzu tespit etmek yürümemiz gereken yolu ve görevlerimizi göstermesi bakımından önemlidir.
Bunun elbette (bir kısmı geçerli) nedenleri mevcut, ancak yine de özellikle bir program taslağı oluşturamamış olmamız, bunu önümüzdeki sürece bırakmamız bir olumsuzluk olarak değerlendirilmelidir. Ve bu durum, sıradan bir olumsuzluk değil, tam da kurultayın amacını gerçekleştirememiş olması nedeniyle üzerinde yoğunlaşmamız gereken bir olgudur.
Kurultay’ın en önemli eksiklerinden biri de örgütlenme konusuna hem hazırlık bakımından hem de kurultay günlerinde gerekli zamanı ayıramamış olmamızdır. Her ne kadar bunun öneminin altını çizmiş, diğer atölyelerden “bağımsız”, herkesin katılacağı bir atölye öngörmüş ve kurultayda da en uzun zamanı bu konuya ayırmış olsak da sonuç olarak bu planlarımızı hayata geçirememiş olmamız önümüzde yürüyeceğimiz daha çok yol olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu durumdan umutsuzluğa kapılmak yerine ileriye bakıyoruz.
Tüm bu eksiklere karşın, kurultayı olumsuz olarak değerlendirdiğimiz sonucuna varmıyoruz. Yaptığımız değerlendirmeler ve yoldaşların yazdıkları izlenimler, kurultay coşkusunu ve kazanımlarını ileri taşıdığımız, kararlarımızı pratiğe döktüğümüz ve de kurumsallaşma yönünde aldığımız kararları uyguladığımız durumda büyük adımlar atabileceğimizi göstermektedir.
Kurultayda sessizlikle geçen tek bir anın olmamasını, tartışmaların iki günlük bir kurultay olmasına karşın canlılığını yitirmeden, zaman sıkıntısı yaratacak kadar dolu dolu geçmesini önemli kazanımlar olarak değerlendirmek hakkımızdır. Zira kadın çalışmasının belki de en büyük handikaplarından biridir, kadının toplumsal cinsiyet rollerine uygun oluşturduğu atıl olma, “sessizliği ilk bozan olamama” durumu… Kurultay’da bunu büyük oranda aştığımızı söyleyebiliriz.
Son olarak; kurultay gündemimizi yukarıda sıraladığımız eksikler göz önüne alındığında kapatamayacağımız ortadadır. Öncelikle bu çalışmaya katılan yoldaşlar başta olmak üzere, kurultay sonuçlarını değerlendirme, bu değerlendirmeyi yazılı hale getirip ortaklaştırarak geniş çevrelerle paylaşma görevi hala önümüzde durmakta.

Aldığımız kararları kamuoyuna duyurmak için bu çalışmayı kolektif yapmak önemlidir. Bu nedenle tüm yoldaşların taslak halinde de olsa kurultaya ilişkin yazı yazması, (hala yapılmadıysa) alanlarda toplantılar örgütlenmesi için harekete geçmeliyiz.
Kurultayın açığa çıkardığı enerji ve kendine güven önümüzdeki süreçte dayanacağımız temel nokta olacaktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu