İHD ve TİHV ortak bir açıklama yaparak 2015 Hak İhlalleri Raporu’nun sonuçlarını yayımladı. Raporun sonuçlarına göre 11 ayda sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle 523 kişi hayatını kaybederken bu süreçte 6 bin 744 kişi gözaltına alındı, bin 285 kişi de tutuklandı.
Özellikle T. Kürdistanı’nda sivil halka yönelik katliamlar!
11 ayda sokağa çıkma yasakları, çatışmalar ve katliamlar sebebiyle 523 kişinin yaşamını yitirdiği, siyasi soykırım operasyonlarıyla beraber 6 bin 744 kişinin gözaltına alındığı ve bunların bin 285’inin tutuklandığı raporda yer aldı.
Bombalı saldırılar, faili meçhul cinayetler, çatışmalar, nefret cinayetleri, kadın cinayetleri ve iş cinayetleri ile toplamda 2 bin 753 kişinin yaşam hakkı elinden alındı.
Bombalı katliamlarda 2015 yılında Amed, Suruç, Ankara olmak üzere toplamda 138 kişi devlet eliyle katledildi! Bu bombalı katliamlar dışında devlet tarafından, 4 kişinin gözaltında, 19 kişinin faili meçhul cinayetlerde, 28 kişinin de hapishanelerde yaşam hakkı elinden alındı.
Özellikle kolluk kuvvetlerinin keyfi ve yargısız bir biçimde, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 173 yaşamını yitirdi, 226 kişi de yaralandı. Açıklanan raporda, 11 ayda çatışmalarda 195 militan ve 157 sivil halkın hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Yaşanan bu çatışmaların ve sivil halka yönelik katliamların büyük bir çoğunluğu T. Kürdistanı’nda yaşandı. T. Kürdistanı’nda devletin halkı imha etme ve özyönetim ilanlarına karşı başlattığı savaşta Kürt halkı topyekün bir şekilde direnerek karşılık verdi.
Çatışma ve savaş ortamıyla beraber özellikle Kürt Ulusal Hareketi’ne yönelik siyasi soykırımlar doğrultusunda 6 bin 744 kişi gözaltına alındı, bin 285 kişi de tutuklandı. Tutuklananlar arasında 17 HDP’li belediye başkanı da var.
Kadınlara ve işçilere her gün ölüm!
Türkiye’de her yıl yükselerek artan kadına yönelik erkek şiddeti ve cinayetleri bu yıl da yükselerek devam etti. 2015 yılı hak ihlalleri raporunda erkek şiddeti sonucu 282 kadının katledildiği açıklandı. Bu şiddet sarmalından 367 kadının yaralı olarak kurtulduğu ve 132 kadının taciz ve tecavüze maruz kaldığı belirtildi. Kadınlarla beraber LGBTİ bireylerine saldırılar ve nefret cinayetleri de Türkiye’deki erk zihniyetin iktidarını kanıtladı! Tabii bu rakamların sadece kayıt altına alınabilenler olduğunu da unutmayalım.
İşçiler, emekçiler sömürü zulmü ile beraber her an, her dakika iş cinayetlerinde katledilmeye bu yıl da devam etti. Raporda bu yılın ilk 11 ayı içerisinde tüm iş alanlarında en az bin 593 işçinin iş cinayetlerinde katledildiği açıklandı. Esnek üretim, güvencesiz çalıştırma, taşeronlaştırma ve performans gibi uygulamalar yoluyla emekçilerin ağır ve acımasız koşulları devam ediyor. Bu koşullarla birlikte yoksulluğun her geçen gün daha fazla arttığı Türkiye’de işçilerin aç bırakılmakla bile yetinilmeyip yaşam hakları da hiçe sayılıyor.
HDP’ye yönelik bombalı ve tutuklamalı saldırılar
7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sürecinde özellikle HDP’ye yönelik yoğun saldırı politikaları ile birlikte HDP’nin parti binalarına, üye ve yöneticilerine yönelik bombalı, fiziki ve linç saldırıları oldu. Adana ve Mersin parti binalarına ve Amed Mitingi’ne bombalı saldırıların olmasıyla beraber HDP’nin Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki toplamda 417 parti binasına saldırı oldu.
Devletin kolluk kuvvetlerinin, yıl içerisinde yapılan eylemlerde tazyikli su, kimyasal gaz, plastik mermi ve hatta ateşli silahlar kullanarak insanlara saldırdığı raporda belirtildi. Devletin kolluk kuvvetlerinin bu saldırılarında toplamda 210 kişi yaralanırken 3 bin 777 kişi ise gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 201 kişi ise tutuklandı. Aynı zamanda yıl içerisinde toplamda 256 eylem ve etkinlik keyfi bir şekilde yasaklandı.
2015 Hak İhlalleri raporunda mülteciler de unutulmadı. Türkiye, mülteci ve göçmenler için gerekli yasal düzenlemeleri yapmaktan, temel ve insani ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak koşulları iyileştirmekten uzak tutumunu bu yıl da devam ettirdi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği resmi verilerine göre Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen mültecilerin sayısı 2 milyon 72 bin 290. Mültecilerin 259.439’u AFAD kamplarında, geri kalan 1 milyon 812 bin 851 kişi kentlerde yaşıyor. Başta yiyecek ve barınma olmak üzere temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için asgari ücretin altında, kölelik koşullarında çalışmak, çocuklarını çalıştırmak ve hatta dilenmeye başvurmak zorunda kalıyorlar.
2015 yılında görüldüğü gibi Türkiye’de katliamlar, ölümler, yoksulluklar, taciz-tecavüz, tutuklama, saldırı, işkence her zamanki gibi yine ön plana çıkmıştır. Devlet insan hakları ve insani olan her şeye alçakça saldırmaya devam etmiştir.
