H. Merkezi: Maçka Parkı’ndaki doğa talanına dikkat çekmek için İBB önünde bir araya gelen yaşam savunucuları, proje sorumlusu İBB’yi son kez uyardı, “İstanbul için son şansımız” dedi.
Maçka Parkı Hepimizin İnisiyatifi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Maçka Parkı’ndaki Dolmabahçe-Levazım Tüneli Projesi kapsamında 199 ağacın kesilmesini protesto etti. Çok sayıda yaşam savunucusunun katıldığı eylem, Saraçhane’de bulunun İBB binası önünde yapıldı. Açıklama öncesi “Maçka Parkı’nı yok ederseniz biz de belediyeyi parka çeviririz” pankartı açan grup, burada ip atlama, kitap okuma etkinlikleri yaptı. Sık sık “Maçka halkındır halkın kalacak”, “İstanbul ölüyor ihanet sürüyor” sloganlarını atan grup, açıklama sırasında “İstanbul’un altını oyma Maçka Parkı’na dokunma” pankartı açtı.
Açıklama yapan Peyzaj mimari Çağdaş Öztürk, Maçka Parkı’nda yapılmak istenenin insanların bir arada parkı kullanmasını engellemek olduğunu söyledi.
“İBB’yi son kes uyarmaya geldik”
Son olarak yaşam savunucuları adına açıklama yapan Emekli Öğretmen Suzan Bektaş, karayolu tüneli için 200’e yakın ağacın kesildiğini hatırlatarak, başta Beşiktaş halkı ve İstanbullular olarak projeden derhal vazgeçilmesini talep ettiklerini söyledi. Suzan, “Kent içinde karayolu tüneli çok tehlikeli bir uygulamadır. Avrupa ülkelerinde 500 metreden fazla tünel inşaatı çok sıkı kurallara bağlıdır. Ülkemizde ise, ‘madem tünel açma makinemiz var, boş durmasınlar’ mantığıyla İstanbul gibi binlerce yıllık bir kentin altı delik deşik ediliyor. Bugün buraya projenin sorumlusu İBB’yi son kez uyarmaya geldik. Karayolu tüneli projesinin vereceği zararları daha önce pek çok kez açıkladık; tekrar söylemeye geldik” diye konuştu.
Suzan taleplerini şöyle sıraladı:
*Parkların altına karayolu tüneli yapılamaz. Yapıldığı takdirde parktan ne kadar az alan gittiği söylenirse söylensin; yukarı çıkacak egzoz dumanları parkın temiz havasını öldürecektir ve dolayısıyla park işlevini yitirecektir.
*İBB bütün park ve yeşil alanların altını karayolu tüneli veya zemin altı otopark inşaatı adı altında betonlaştırma kararı aldı. Yeşil alanların, parkların altları oyulup betonlaştırıldıkça yağmur suları toprakla buluşamayacaktır. Bu olmayınca, yağan en hafif yağmurda bile geçtiğimiz sene gördüğümüz afet manzaraları bu şehrin normali olacaktır.
*3. köprü bağlantı yollarıyla yeni yapılaşmalardan gelecek trafiğin şehrin merkezine bu tünellerle verilecek olması söylendiği gibi trafiği rahatlatmayacaktır. Oluşacak trafiğin bütün bu yoğunluk, gürültü ve kirinin esas olarak merkeze çok ciddi zararı olacaktır.
*Maçka Parkı resmi afet toplanma alanıdır. Depremini bekleyen bir şehrin altının oyulması, üstündeki yapılar için ciddi çatlama, sarsılma riskleri oluşturduğu gibi afet toplanma alanı güvenli olmaktan çıkarmaktadır.
*Tünel inşa edilirse, şehrin tarihi ve merkezde kalan son yeşil alanları olan Maçka Parkı, Dolmabahçe, Ihlamur Kasrı ve Ortaköy vadisi de büyük zarar görecek. Şehir merkezinin akciğerleri egzoz gazlarıyla öldürülecek.”
İstanbul’a sahip çıkmak son şanslarının olduğunu vurgulayan Suzan, “Umudumuzdan, direncimizden parkımızdan ve elbette İstanbul’dan vazgeçmeyeceğiz. Unutmayalım! Şehir, hep birlikte mücadele edersek kurtulur!” dedi.
Açıklama, atılan sloganlarla son buldu. (JinNews’ten faydalanılmıştır.)
