Güncel

“Maraş katliamının failleri belli ancak devlet adım atmıyor”

Maraş katliamı, 41. yıl dönümünde Esenyurt'ta yapılan bir panelde bir kez daha tartışıldı.

İstanbul: Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Maraş katliamının 41. yıl dönümünde bir panel gerçekleştirildi.

“İnsanlık Suçunun İşlendiği Yer: Maraş, Unutmadık Unutturmayacağız” başlığıyla düzenlenen panele HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Maraş katliam tanığı Salman Bayır ve Maraş katliam dava avukatı İbrahim Sinemillioğlu katıldı.

Etkinlikte ilk konuşmayı dernek başkanı Yavuz Selçuk yaptı. Selçuk,Alevi tarihinin Maraş vb. çok sayıda acı günlerle dolu olduğunu geçmişten bugüne Alevilere yönelik sistematik kıyımlar yaşandığını, birçok katliamda faillerin belli olmasına rağmen suçluların cezalandırılması için yetkililerin adım atmadığını dile getirdi.

Konuşmanın ardından Maraş katliamını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

“Katliam, polis-asker faşistlerin işbirliğiyle yapıldı”

Ardından ilk sözü katliam tanığı Salman Bayır aldı.

Bayır, bulundukları bölgede 18 kişinin katledildiğini bunların arasında babasının da olduğunu, cenazelerin defnedilmelerine izin verilmediğini cenazelere saldırı olduğunu dile getirdi. Evlerin önceden işaretlendiğini faşistlerin bulundukları eve girdiğini, askeriyenin çekilmesiyle faşistlerin “Allahu Ekber”, “komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla Alevi mahallelerine saldırdığını, katliamda polis, asker ve faşistlerin işbirliği yaptığını ifade etti.

Salman Bayır, konuşması sırasında duygulu anlar yaşadı.

“Devletin bekası için insanın hiçbir kıymeti yok.”

Bayır’ın konuşmasından sonra söz alan HDP İstanbul milletvekili Ali Kenanoğlu konuşmasına şöyle başladı; “Maraş hesabı görülmemiş bir dava, Maraş’ın tarafları hala parlamentoda, katliamı yapan MHP aynı gelenekten olan AKP ve hükümette olan CHP. Maraş’ın yıldönümünde MHP bu yılda mağdur olduklarını dile getiriyor. Sağcıların öldürüldüğü komünizm propagandası yapıldığı iddia ediliyor.”

Kenanoğlu, katliamın yıldönümünde mecliste katliamın nasıl gündem olduğunu aktardı:

“1979’da Süleyman Demirel tarafından CHP’nin iktidardan düşürülmesi için gensoru veriliyor. CHP adına konuşan milletvekili davanın adliyeye taşındığını söylüyor. Maraşla ilgili ilk ciddi çalışma 2012’de yapılıyor. Dönemin içişleri bakanı sol örgütler yaptı açıklaması yapıyor. Maraş’ın kont-gerilla tarafından yapıldığına dair Ecevit’in raporu o zaman ortaya çıkıyor.Katliam, Kürt, Alevi ve sosyalistlerin yaşadığı mahallelerde oldu. Aynı zamanda Alevi olmayan Sünni sosyalistlerinde öldürüldüğü bir katliam.”

Ali Kenanoğlu, Maraş katliamının arka planında bölgede Alevilerin ekonomide giderek hakim olmasının belirleyici olduğunu, devletin bundan duyduğu rahatsızlıkla bölgenin demografisini değiştirmek için böyle bir katliam planladığını diğer yandan Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devlet aklının Alevileri makbul vatandaş olarak görmediğini dile getirdi.

Kenanoğlu şöyle konuştu:

“Maraş merkezde Aleviler ticareti ve aynı zamanda siyaseti yönetiyor. Alevileri bir güvenlik konsepti olarak gören sistem buradaki Alevilerin kontrolü ve yok edilmesini hedefledi. Katliam öncesi bölgenin Türk-Sünni sermayedarları bir toplantı yapıyorlar.Selçukludan Osmanlıya Cumhuriyete Aleviler makbul vatandaş olarak görülmüyor.

Türk ve Sünni olunca makbul vatandaş oluyorsun. Maraş, Sivas, Çorumda Alevilere yönellik katliamlar bu yüzden yaşanmıştır. Devletin bekası için insanın hiçbir kıymeti yok.”

Kenanoğlu konuşmasında Alevi toplumuna yönelik eleştiriler de yaptı.

Kenanoğlu, Alevilerde,  herhangi bir sendika, parti vb. yerlerde konuşanların Alevi sorununa yönelik tutumunu dikkate alan bir yaklaşımı olmadığını Alevilerin kendi inancına ve kimliğine sahip çıkması gerektiğini dile getirdi.

“Dava örtbas edildi”

Panelde son olarak Maraş katliam davası avukatı İbrahim Sinemillioğlu konuştu.

Sinemillioğlu, “Alevilere, Kürtlere biz kardeşiz diyorlar ama kasanın anahtarı kendilerindedir. Maraş’ın oluş sebebi ekonomide yaşanan gelişmelerdir.” sözleriyle Maraş ve ilçelerinde o zamanki duruma dair geniş bir bilgilendirme yaptı.

Sinemillioğlu, katliamdan sonra bölgeye gittiklerini avukatlar olarak valiyle görüştüklerini, Maraş’ta büyük bir yıkımı gördüğünü ifade etti.

Sinemillioğlu davaya dair şunları söyledi:

“İddianame 870 kadar sanıkla birkaç ayda hazırlandı. Dava Adana’da görüldü. Dava sırasında üç avukat arkadaşım öldürüldü. Dava siyasi yanı olmayan iki taraf arasındaki kavga olarak açıldı. 100’e yakın idam talebi vardı. 33 idamla temyize geldi. 20’u onandı hiçbiri uygulanmadı. Dava örtbas edildi. Sanıkların çok büyük bir bölümü son derece küstah ve pervasızdı. Mesela Ökkeş Kenger’in polisteki ifadesinin altına imza atılmamış. Ökkeş beraat etti. Güngör hoca takım elbiseyle geliyor.Mahkemede çok fazla yalancı şahit vardı. Bu bilindiği halde buna bir şey yapılmadı.”

Sinemillioğlı Alevilerin Osmanlı döneminde Anadolu’nun yüzde 80’nini oluşturduğunu 1960-70’lerde Maraş’ın büyük bir bölümünün Alevi olduğunu ama şimdi Alevilerin büyük oranda taşındığını dile getirdi.

Panelistlerin ardından seyirciler söz alarak fikirlerini dile getirdi soru sordu.

Soru-cevap bölümünde gerek söz alan seyirciler gerekse de panelistlerin konuşmalarında öne çıkan yan Maraş’ta can kaybını ve vahşetin boyutunu belirleyen en önemli etkenin direniş olduğu ve Alevilerin birlik olması ve örgütlenmesinin gerektiği konusu oldu.

Etkinlik, Arif Erendemir’in seslendirdiği türkülerle sonra erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu