Güncel

Mardin’de polis içinde aile olan aracı rastgele taradı!

Polis, aileye "Siz teröristsiniz, sizi öldüreceğiz" dedi

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 5 Ağustos gecesi beraberinde 3’ü çocuk 6 kişiyle birlikte işyerinden çıkan Kızıltepe Galericiler Sitesi Başkanı Tarık Birleşik, Bölge Trafik Amirliği’nin yanındaki polis kontrol noktasında GBT sorgusu yapıldığı esnada polislerin hakaret ve şiddetine maruz kaldı. Olay, polislerin kontrol noktasında başka bir araçta bulananlara hakaret etmesine Birleşik’in tepki göstermesi üzerine başladı. Birleşik, “Ben devletim, siz it sürülerisiniz” şeklinde hakaret eden polis tarafından darp edilirken, içerisinde çocuklarında bulunduğu araç ise başka bir özel hareket polisi tarafından uzun namlulu silahla tarandı.

Şans eseri araçta bulunanlardan kimse yaralanmadı. Polislerin hakaret ve darbına maruz kaldıktan sonra Tarık Birleşik ve kardeşi Ramazan Birleşik gözaltına alındı. Emniyette ifade vermeyen Birleşik kardeşler, çıkarıldıkları mahkemece haklarında yurt dışı çıkış yasağı verilerek, serbest bırakıldı. Birleşik kardeşler polisler hakkında suç duyurusunda bulunurken, kendileri hakkında da “polise mukavemet” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

Tutanaklara göre Birleşik, olayın ardından polislerin uzlaşma talebini kabul etmedi. Bunun üzerine polisler, Tarık Birleşik’ten şikayetçi oldu.  Polislerden K.T. ve V.E., Birleşik’in A.S. isimli polise “hakaret ve tehdit” ettiğini öne sürdü. Ancak 2 polisin ifadesinde dile getirilen iddiaların aksine hakaret ve tehdide maruz kaldığı iddia edilen polis A.S. ise, ifadesinde hakaret veya tehditten bahsetmedi.

Tarık Birleşik ve avukatı Azad Abdan, olay günü yaşananları Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal ve Müjdat Can’a anlattı.

Aile yaşananları anlattı

Polislerin uygulama noktasında durdukları sırada yanlarından geçen ve içinde bir kadının olduğu araçtakilere ağza alınmayacak küfürler ettiğini ifade eden Birleşik, “Sonra dönerken bir polis bana ‘ne bakıyorsun’ dedi. Ben de bir şey demedim. GBT için kimliklerimizi ekipler alıp içeriye bakmaya götürdüler. Polisler kimlikleri alıp götürdükten sonra, yolda giden araçlara küfür eden polis dönerek kardeşime ‘Hani kimliğin’ dedi. Kardeşim de ‘diğer polisler aldı’ dedi. Yine ısrarla ‘hani kimliğin nerede’ diye sordu. Kardeşim tekrardan ‘diğer ekipler aldı’ dedi. Sonra polis kardeşimin eline vurdu. Ben de yaptığının yanlış olduğunu, araçta çocuklar olduğunu söyledim. Bunun üzerine bana da ağza alınmayacak kelimeler sarf etti” diye belirtti.

Polislerin yaşananlar üzerine rutin araç kontrolü yapacaklarını söylediğini, kendilerinin de gerekçesini sorduklarını kaydeden Birleşik, polisin kendisini tutup çekmesi üzerine otomatik viteste olan aracın hareket ettiğini, aracı kenarı çekmek istediği sırada da arkadan başka bir polisin ateş açtığını dile getirdi. “Özel harekat polisi 6-7 mermi ile aracımızı taradı” diyen Birleşik, “15 özel hareket polisi yanımıza geldi. Beni ve kardeşlerimi araçtan indirdiler. Bize ‘siz teröristsiniz’ dediler. Ağza alınmayacak küfürler ettiler. Beni yere yatırıp ters kelepçe taktılar” dedi.

Emniyette polislerin, hazırladıkları ifade tutanaklarını kendilerine imzalatmaya çalışıldığını söyleyen Birleşik, şöyle devam etti:

“Sonuna kadar bu polislerden şikayetçi olacağım. Şeref ve haysiyetimiz var. Ne olduğu belli olmayan, kim olduğu bilinmeyen kişi, bana bu hakareti yapamaz. Kürt halkı dışında kimseye bu kadar haksızlık yapılmıyor. Bana ‘Sizi öldüreceğiz, sizi bitireceğiz’ diyorlar. İfadesinde bunları çevirerek benim söylediğimi belirtiyorlar. Jandarmaya bölgede 5-6 kamera olmasına rağmen işlerine yarayan tek kamera görüntüsünü verdiler. Jandarma da bütün kamera kayıtlarını istedi.”

Polisten ‘uzlaşma’ talebi!

Olayın hemen ardından olay yerine gittiğini belirten avukat Azat Abdan ise, olay yerine gittiğinde polislerin kendilerini uzaklaştırarak, aracın anahtarını almaya çalıştığını söyledi. Buna izin vermediklerini belirten Abdan, “Polisler suçlu olduklarını bildikleri için ilk önce uzlaşma talep ettiler. Bunu kabul etmeyince aracı ‘suçta kullanılan araç’ olarak lanse ettiler. Savcı adli arama yapılması için izin çıkardı. Aracı didik didik yaparak, sanki araçta eroin, silah taşınıyormuş gibi bir izlenim vererek arama yapıldı. Araçta bir şey bulunmayınca da teslim edildi” dedi. Daha sonra ise müvekkilleri hakkında arama olup olmadığı üzerinde durulduğunu dile getiren Abdan,  bir şey bulamayınca kendi hazırladıkları tutanakların müvekkiline imzalatılmaya çalışıldığını vurguladı.

Bunun üzerine sağlıklı bir ortam olmaması ve taraflardan birinin polislerden oluşması nedeniyle emniyette ifade vermeyi reddettiklerini belirten  Abdan, savcılık kararı ile ifadenin jandarma eşliğinde alınmasını sağladıklarını söyledi. Kamera kayıtlarının ilk etapta eksik getirildiğini aktaran Abdan, ısrarları üzerine diğer kamera görüntülerinin de getirilmesini sağladıklarını kaydetti. Türkiye’de taraflardan birinin polis olduğu dosyaların tamamında benzer durumlarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Abdan, polislerin savunmasının her defasında “orantılı müdahale” olarak kayda geçtiğini ifade etti. Savcıların polislerin her dediğini yapan bir noktada olduğunu ve ülkenin polis devletine dönüştüğünü belirten Abdan, yurttaşların mağdur olmasına rağmen gözaltında tutularak yeniden mağdur edildiğini söyledi.

Olayla ilgili polisler hakkında “mala zarar verme”, “yaralama”, “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Korku yayma” ve “Huzur ve sükunu bozma” gibi suçlar dolayısı ile suç duyurusunda bulunduklarını belirten Abdan, dosyanın takipçisi olacaklarının altını çizdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu