GüncelManşet

“Başkanlık/Devlet yeniden yapılandırılırken; kadın ve LGBTi’ler”

İstanbul: Trans Onur Haftası kapsamında Şevin Teras Cafede “Başkanlık/Devlet yeniden yapılandırılırken; kadın ve LGBTi’ler” paneline SKM sözcüsü Fadime Çelebi, DKH adına Dilşat Canbaz, Feminist yazar Ayşe Düzkan ve Feminist aktivist Nehir Kovar’ın katılımı ile bir panel gerçekleştirildi.

Bu yıl 8.’si düzenlenen Trans Onur Haftası etkinleri kapsamında düzenlenen panelde, kadın ve LGBTİ’lerin ortak mücadelesi ile farklı yol ve yöntemlerle mücadelenin geliştirilmesi vurgusu öne çıktı.

Kıvılcım Arat, Onur Haftası’nın tarihçesini hatırlan bir giriş konuşması yaptı. Bu yıl Trans Onur Haftası’nın ayrı şekilde kutlandığını söyleyen Arat, sadece Türkiye ve Kanada’nın Trans Onur Haftası’nı ayrı kutladığını kaydetti.

Bu yılın temasının “Göç” olduğunu hatırlatan Arat, Ortadoğu’nun şekillenmesi sürecinden en çok kadınların ve LGBTİ’lerin etkilendiğini dile getirdi. “Ciddi bir nüfus var. Tersi olarak da Türkiye’den Avrupa’ya iltica eden arkadaşlarımız var” diyerek Türkiye’nin geçiş ülkesi olduğuna dikkat çekti.

İlk sözü SKM Sözcüsü Fadime Çelebi aldı. Fadime, toplumsal dinamiklere dönük topyekün bir saldırı yaşandığını belirterek bundan en çok LGBTİ+ ve kadınların etkilendiğini dile getirdi. 14 yıllık iktidarını “tekçi” anlayış üzerinden sürdüren AKP’ye işaret eden Çelebi, AKP’nin saldırılarına karşı isyanların geliştiğini hatırlattı ve Gezi direnişinin, Özgecan isyanının bunun en büyük örneklerinden olduğunu belirtti.

Devletin yapısını yeniden düzenlemeye çalıştığını bunu da “Başkanlık” adı altında yaptığını belirten Çelebi, “Başkanlık sistemi gerçek anlamda bu memlekette çözüm olmadığı referandum seçimlerinde yüzde 49 oyla, halkın, toplumsal dinamikler gösterdi. Daha çoğulcu ve eşitlik üzerinden kurulmasını istediğini gösterdiğini söylemek gerek” dedi.

Ayşe Düzkan, “bir rejim değişikliği söz konusu, buna örnek sermaye değişiyor”

19510311 707076429500189 7416019526732004846 n 1“Bir rejim değişikliğinde hemfikiriz” diyen söze başlayan Ayşe Düzkan, birincisinin sermayenin değişmesi olduğunu belirtti. Düzkan, “İkinci mesele, AKP’nin Türkiye’yle ilgili emperyal bir takım planları var. Cemaatle çeliştiği nokta bu. Cemaat konvansiyonel, eski TC.’nin dış politikasına inanır ama AKP politikaları böyle değil. AKP bölgede güç olmak istiyor. Böyle iki temel değişikliği var rejimin” dedi.

Türkiye’nin çehresini 90’larda değiştiren iki hareketin LGBTİ+ ve kadın mücadelesi olduğunu hatırlattı. AKP’nin tüm kazanımları geri almak istediğini söyleyen Düzkan, “Birincisi Tezkere, ikincisi kürtaj hakkı, üçüncüsü Tecavüz Yasası’ydı. Şu an hata kaldırmayacak bir durumdayız” dedi.

“Fraklı yol ve yöntemler

Nehir Kovan da OHAL’in bir yılını doldurmak üzere olduğuna dikkat çekti. 15 Temmuz sonrası darbe olmuş gibi hareket edildiğini belirten Nehir, yaşanan hukuksuzlukları hatırlattı. OHAL altında yapılabilen ilk eyleminin Tecavüz Yasası’na karşı kadınların Kadıköy’de yaptığı eylem olduğunu belirten Kovan, kadınların OHAL’de sokakları terk etmediğini vurguladı.

Bu süreçte hiç kitlesel LGBTİ+ yürüyüşünün ya da eyleminin yapılamadığına dikkat çeken Kovan, “Hiçbir LGBTİ+ derneği kapatılamıyor ama hiçbir yerde de yürütülmüyor, bunun üzerinde düşünmek gerekiyor” dedi. Nehir, farklı yol ve yöntemleri geliştirmenin gerekli olduğunu dile getirerek, “Bazen iktidarla burun buruna olduğun bir anda iktidara çelme takarak, etrafından dolanarak gitmek istediğin hedefe varmak için farklı yollar geliştirmek gerekir” dedi. Nehir, farklı mücadele alanları ve yönetmelerinin geliştirilmesine geçtiğimiz yıl yasaklanan LGBTİ+ Onur Yürüyüşünün Taksim’in her alanına dağılarak yapılmasını örnek verdi ve “Çok yaratıcı bir yöntemdi” dedi.

“Kadın ve LGBTİ+lerin ortak mücadelesi önemlidir”

Demokratik Kadın Hareketi Sözcüsü Dilşat Canbaz da, Almanya Federal Meclisi’nde Eşcinsel Evlilik Yasası’nın onaylandığını hatırlattı. OHAL’in ardından hapishanelerin LGBTİ+ ve kadınlarla dolduğunu söyleyen Canbaz, aktif LGBTİ+ çalışması yürütenlerin hedef alındığını kaydetti. Kadınlar ve LGBTİ+’ler olarak ne olursa olsun sokakları boş bırakmayacaklarını vurgulayan Canbaz, “AKP’nin son dönem uygulaması evde infazlar oldu. Yelizler, Dilanlar, Günaylar, Sılalar, İnanç Özkeskin… 90’lar da işlenen failil meçhuller bugün göz göre yapılıyor. En çok biz kadınlar ve LGBTİ+’ler hedef alınıyor çünkü en çok bizim sesimiz çıkıyor” dedi.

Küçümsenmeyecek bir güce sahip olduklarını dile getiren Canbaz, örgütlülüğü yükseltmek gerektiğini belirtti. Canbaz, topyekün saldırılara karşı kadın ve LGBTİ+’lerin topyekün örgütlenmesi gerektiğini kaydetti.

DAİŞ çetelerine karşı Rojava’da yürüttüğü mücadale de 2015 yılında şehit düşen ve açık kimliğni kullanan Ivana Hoffman anıldığı panelde, tutsak olan LGBTİ+ aktivisti Loren Elva selamlandı.

Panel konuşmaların ardından soru-cevapla bölümü ile sonlandırıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu