Manşet

Mevzu işçiler ise cevap; “Burası Türkiye”

İstanbul: İşçilerle ilgili bir haber duyunca hiç şaşırmaz olduk. Her defasında ilk duyduğumuz andan itibaren “Türkiye burası” diye bir yorum getiriyoruz. Her hak gaspında, “adalet” diye bir şeyin olmadığını hatırlıyoruz(eğer unutma gibi bir ihtimal olursa) gelin bugün bu yaşanan adaletsizliklerin üzerinden bir kez daha geçelim. Elimize kâğıt ve kalem alalım sayfalarca yazalım. Kadınların şiddete uğramasından, F tiplerinden, işçilere kadar yazalım/dillendirelim. Listemiz çok kabarık oluyor sayfalar/sözler yetmiyor bu “ileri demokrasinin” hüküm sürdüğü güzel ülkemizde! Her gün en az 4 kadın öldürülüyor. F tiplerinde insanlık onuru çiğneniyor, işçilerde ise her gün yeni yasalar çıkarılarak kuş kadar kalan haklar kırpılıp durulduğu yetmiyormuş gibi maaşları ödenmeden öylece ortada bırakılıyorlar. Nasıl mı? En somut örneği 7 Aralık Cuma gününden bugüne(13 Aralık) süren bir “direniş”

Fabrika adı; Akçay Tekstil

Fabrikanın üretime başlama tarihi; 1980

Fabrikanın somut örneğimiz olmasının nedeni; İşçilerin 3 aylık maaşlarını ve kıdem tazminatlarını ödemenden fabrika malzemelerini de alıp kaçan patron ve fabrikada haklarını alabilme umuduyla 5 gündür bekleyen işçiler.

Özgür gelecek gazetesi olarak Akçay Tekstile gittik. İçerideki direnişin örgütlülüğü ile karşılaştık kapıda. Fabrika 3 katlı bir yer yaklaşık 120 işçi çalışıyormuş. Her katında işçiler var ve her isteyen fabrikaya öyle giremiyor. Fabrikaya gittiğinizde kapı girişinde temsilcilerle karşılaşıyorsunuz. İçeri herkesi almamalarının nedeni, patronlarının mafyalara trilyonlarca borcunun olması. Dışarıda sizi karşılayan işçiler neden orda olduklarını anlata anlata 3 kata çıkarıyor. Her katta fabrikada sandalyeden başka bir şey olmadığını görüyorsunuz. Ve 3 kat işçilerin toplu olarak oturduğu tartışmalarını yürüttüğü yer. Bunu o gürültüden ve birbirlerine “biz bugün bilinçlenmek için buradayız” demelerinden anlıyorsunuz.

Röportaj için gittiğimiz fabrikada Fadime Sever ile neden bu noktada olduklarını konuştuk. Yaşadıkları süreci şöyle anlatıyor;

Bu noktaya nasıl geldik. Yılbaşından beri maaşlarımızı belirli bir şekilde geç almaya başladık. Ama raddede değildik. 1 ay 2 ay daha sonra bu zamanlar uzamaya başladı. 3 aya çıkmaya başladı. Buradaki insanlar zaten buna izin vermelerinin nedeni ise şuanda burada çalışan insan en az 3 senelik işçi. Belirli bir güvenimiz vardı. Hiçbir zaman yapabileceğini düşünemedik. Bir güven vardı. Eylül itibariyle hiçbir şey alamadık. Maaşlarınızı vereceğim dedi. Ben 2001’den beri burada çalışıyorum. Bir güvenimiz vardı. Devamlı bu insanla çalıştık, muhatap olduk.

Her şeyi düşünebilirdim. Hani ödeyemeyebilir, kapatabilir ama kaçabilme ihtimalini hiç düşünmedim. Böyle bir ihtimal yoktu. Çünkü burada kendi çocukları ve akrabaları da çalışıyordu. Ama şuanda aileden hiç kimseye ulaşamıyoruz.

Peki patronun kaçtığını ne zaman anladınız?

Cuma günü öğlen paranın gelmeyeceğini öğrendik. Biz iş başı yapmamaya kara verdik. Ve bu kararı aldıktan sonra herkes Adil beye(patron) ulaşmaya çalıştı. Fakat hiçbir ses yok. O andan itibaren anladık ki kaçmış. Akşam saat 19.00’a kadar biz buradaydık. Dışarından bazı insanlar geldi. Tefeciler geldi biz tehdit etmeye çalıştı. Biz o andan itibaren burası şuanda bizim dedik. Yani işgal amacımız bu. Ama biz Cuma akşamı kilidi vurduk gittik. Pazartesi geldiğimizde fabrika harabeydi, hiçbir şey yoktu.

Biraz çalışma koşullarından da bahsedebilir misiniz?

Çalışma koşulları sabah: 8,20 işbaşı 7 paydos. Mesai olduğu zaman 21-22.00 oluyordu. Senelik izinlerimiz vardı. Resmi günlerde çalışmıyorduk. Sosyal haklarımızın hepsi vardı hemen hemen.

Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Şuan iflas gösterildi. Mahkemeye başvuruyoruz. Yasal süreci başlatıyoruz. Onun dışında yapabileceğimiz bir şey yok. Çünkü bulamıyoruz patronu. Belirli bir yeri yok. Belirli bir yeri olsa gider yıldırma eylemleri yaparız. Ama yok. Burada da olsa bir şey yapamayız. Çünkü, kendi üzerine bir mal varlığı yok. Bu fabrikada Adil Uzun(patron) imalat müdürü olarak görülüyor, sadece imza yetkileri onda.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu