Güncel

Nor Zartonk:”Kamp Armen ortak geleceğimizin ve umudun mekanıdır”

H. Merkezi: Nor Zartonk, dün Tuzla’da bulunan Kamp Armen’in yıkılmasına ilişkin “Kamp Armen, acımızın ve kaybımızın tarihi, ortak geleceğimizin ve umudun mekânıdır!” diyerek açıklama yaptı.

1960’larda devlet desteği olmaksızın, bütün zorluklara, baskılara ve tehditlere rağmeni soykırım sonrasının hiç dinmeyen nefret politikasının gölgesinde, çocuk emeğiyle inşa edilen Tuzla Ermeni Çocuk Yetimhanesi’nin 1980 darbesinin ardından kurucusu ve idarecisi dinadamı Hrant Güzelyan’ı Ermeni militan yetiştiriyor iddiasıyla işkence tezgahlarından geçirildiğini ve hukuksuz bir şekilde araziyi gasp edilerek kapatıldığını belirten Nor Zartong  yok olmaya mahkum edilen bu kampın şimdi de yıkıldığını açıkladı.

“Kamp Armen, bize kılıç seslerinden kaçıp ağaç gölgelerine sığınan Ermenilerin emanetidir!”

Soykırımdan sonra bu coğrafyada doğup büyüyen, büyük kısmının ailesi ve büyük ailesi soykırımı yaşamış ya da soykırım dönemine tanık olmuş Ermeni yoksul çocuklarının acılarıyla, kayıplarıyla baş ettiği, yaşamı ve umudu yeniden ürettiği bir yetimhane. Yok etmeye kalktıkları, devletin ve resmi kurumların inkarla sürdürdüğü katliamlara, cinayetlere, tehdit ve zamana yayılmış imha politikalarına rağmen acılarına, kayıplarına, geçmişine ve ortak tarihine sahip çıkma geleneğidir!” diyerek Kamp Armen’in soykırım sonrasında Ermenilerin kendini var etmeye çalıştıkları yer olduğunu belirten Nor Zartonk, yetimhanenin yer aldığı Tuzla bölgesinin başka yok etme politikalarına da tanık olduğunu açıkladı: “Biz burayı, Tuzla tersanesindeki işçi cinayetlerinden, sanayisizleştirmeyle gelen yoksullaşmadan, şehrin dışına itilmeyle pekişen yoksulluk-işsizlik-ucuz iş gücüne mahkumiyet sarmalından, orman ve hayvan katliamlarından, sahil şeridinin ranta açılmasıyla ve kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş mahallelerdeki talandan, yerinden edilmelerden, zorunlu göçlerden de biliyoruz” dedi.

tuzla ermeni1“Kamp Armen’i, tarihe, acıya, kayba ve umuda tanıklığıyla birlikte bir mücadele alanına çevirmeye çağırıyoruz!”

Nor Zartonk mücadele çağırarak devam ettiği açıklamasında “Şehrin içinde birbirine eklemlenen, bir arada duran bu yok etme, yok edilme tecrübelerinin içinde Kamp Armen’i, tarihe, acıya, kayba ve umuda tanıklığıyla birlikte bir mücadele alanına çevirmeye çağırıyoruz! Çünkü Kamp Armen, bize soykırımdan emanet Ermeni çocuklarının emanetidir! Çünkü şimdi yıkmaya kalktıkları Kamp Armen, bizim, hepimizin, bu coğrafyada yaşayan bütün halkların ortak geçmişi, hafızası, bir arada yaşama umududur!” diyerek devam etti.

Kamp Armen’i yıkmaya kalkışmanın, Türkiye’de soykırımın bitmediğini, aksine etkin bir yok etme politikası olarak şiddetle devam ettiğinin en önemli kanıtı olduğuna dikkat çeken Nor Zartonk, “Hrant Dink’in devlet eliyle katledilmesi, katillerinin yargılanmayıp korunması, Sevag Balıkçı’nın bir 24 Nisan günü zorunlu askerlik görevini sürdürürken öldrülmesi, Maritsa Küçük cinayeti, Türkiye’nin dört bir yanındaki Ermenilerin maruz kaldığı bizzat devlet ve resmi kurumlar eliyle düşmanlaştırma, yalnızlaştırma, mülksüzleştirme, adını saymakla bitiremeyeceğiz kadar yaralama, korkutma, linç, tehdit, baskı tecrübeleri soykırımın devam ettiğinin kanıtıdır” dedi.

Kamp Armen’in Hrant Dink ve katledilen bütün Ermenilerin emaneti olduğunu hatırlatan Nor Zartonk, “1915’te başlamış, bugün hala daha karmaşık, ancak belki de çok daha etkili yollarla devam eden soykırıma “bir daha asla” diyen, inkarın, Ermenilere ve tüm halklara yönelik dışlama, yıldırma ve imha politikalarına karşı çıkan herkesi, Kamp Armen’e sahip çıkmaya çağırıyoruz!” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu