İstanbul: Bugün (7 Nisan) Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde Alternatif Bilişim Derneği, Ankara Barosu Bilişim Hukuk Komisyonun da aralarında bulunduğu demokrat kurumlar ve örgütler İnternet Haftasına dair bir basın toplantısı düzenledi.
Egemenler Gezi’nin yaratmış olduğu ayaklanma karşısında çaresiz kalınca ne yapacaklarını şaşırdılar ve birbirlerine düşerek kendi kendilerini deşifre etme dalaşına girdiler. Bir haberin internet aleminde saniyeler içerisinde milyonlara ulaşması çok kolay. Son zamanlarda cemaat ve AKP cephesi interneti “un kapanına” çevirmiş ve sürekli birbirlerinin yeni kasetlerini yayınlayıp birbirlerini meşhur etme telaşındalar. Bu durum egemenler nezdinde hiçte iç açıcı bir tablo oluşturmadığı için önce Twetter’i ardından da YouTube’yi kapatan hükümet internet üzerinden kitlelerin politikleşmesini kaldıramıyor.
İnternet Haftasına yönelik bir araya gelen örgütler ve kurumlar 7 ve 20 Nisan tarihleri arasında etkinlikler yapacaklarını duyurdular.
Örgütler ve kurumlar adına konuşma yapan Mustafa Akgül, İnterneti geniş bir kitleye yaymak ve internet kültürü yaratmak ve bu kültürü geniş kitlelerle zemini hazırlamak gibi bir projelerinin olduğunu anlattı. İnternetin bilgi ve bilinçlenmenin bir aracı olduğundan bahseden Akgül aynı zamanda internet kullanımının insanların ifade özgürlüğü olduğuna değindi.
Dersini ne olursa olsun almayan bir Hükümet ve Başbakan var!
Mustafa Akgül’ün ardından, Alternatif Bilişim Derneği Bakanı Ali Rıza Keleş bir konuşma gerçekleştirdi. Keleş konuşmasında, T.C.’NİN internet alemini kendine tehlike olarak gördüğü için internet alemi ile savaş halinden bir türlü çıkamadığını belirtti. Türkiye’nin bilişim alanında ilerlemediği gibi istatistiklerde sürekli gerilediğini anlattı. Devletin teknik olarak siteleri kaldıramadığı için halkın trafiğini ve mahremini açmak durumunda kalacaklarını bu durumunda çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalacağına değindi.
Başbakan’ın YouTube’ya erişimin yasaklanmasının ardından yaptığı açıklamada, “ Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum” dediğini hatırlattı. Keleş biz ne söylersek söyleyelim söylediklerimizden ders çıkarmayan bir Hükümet ve Başbakanımız var. Keleş son olarak, “ bu uygulamalar bizi dünyadan koparan ve Türkiye’ deki iç ağa mahkum etmeye çalışan uygulamalar” olduğuna değindi.
Twitter ve Youtube gibi internetin en büyük paylaşım sitelerinin egemenlerin kendi kirli ve pis oyunları ortaya çıkıyor diye kafalarına göre kapatmalarına dair biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak Doç. Dr. Mustafa Akgül ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
İnternet yasakları Anayasa Hukuku’nda yapılan değişikliklerle ve yenilemelerle yasal düzleme taşınabilir mi?
Mustafa Akgül: Bu kapatma iddiası son çıkan 56/51’e aykırı. Twittera da üç tane şikayet ve mahkeme vardı. Aslında 4 mahkeme vardı iki tanesine Twitter uydu diğer ikisini de mahkemeler kaldırdı. Bu mahkeme kararlarının hiç birisi Twitterın tamamını kapatma kararı değildi öyle bir yetkileri olmadığı halde kapattılar. Sonra idari mahkeme kaldırdı onu uygulamadılar sonra anayasa bireysel başvuru sonucuna uyuldu. Youtube de olansa yani kamuoyuna yansıtılansa mahkeme kararı atükle ilgili suçları kapsıyor diye ama öyle bir şey de yok kararlar tamamen ulusal güvenlikle ilgili alındı. 56/51’in içerisinde öyle bir şey söz konusu değil ama Türkiye de herhangi bir mahkemeye gidip uygun bir hakim bulup herhangi bir yasaklama kararı çıkartılabiliyor. Bizim ülkemizde insanlarda bilinç yaratacak her şey hemen yasaklanıyor neymiş zararlıymış ona bakarsanız bıçakla insanda öldürürsünüz ekmekte kesersiniz sizin ne için kullandığınıza bağlı. Yani kanun adaletli bir şekilde işlemiyor.
