GüncelManşet

Nuriye “Herşeyi unutsam da bu zulmü unutmayacağım”

H. Merkezi: Günde 7 saat olan görüş süresinin 2 saate düşürüldüğü Sincan İnfaz Kampüs Hastanesi’nde kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı ziyaret eden avukatlar, direnişçilere dönük saldırıları ve açlık grevindeki direnişçilerin kararlılık mesajlarını aktardılar.

KHK’lerle mesleklerinden ihraç edilen kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi direnişi 167. Gündür devam ediyor. Zorla müdahale tehditleri altında Sincan İnfaz Kampüs Hastanesi’nde tutulan emekçilerle görüşen avukatları, Gülmen ve Özakça’nın son durumuna ilişkin bilgi verdiler.

 

Nuriye “Herşeyi unutsam da bu zulmü unutmayacağım”

Gülmen ve Özakça’yı ziyaret eden Av. Ayşegül Çağatay, direnişçilerin sağlık durumları hakkında dihaber’e yaptığı açıklamalarda refakatçi kabulünden sonra Gülmen ve Özakça’nın daha az yorulduğunu belirterek, “En az 6-7 litre sıvı tüketmek zorundalar. Şişeleri kaldırmaları bile çok zordu” dedi.

Gülmen ve Özakça’ya yönelik hak ihlallerinin arttığını aktaran Çağatay, infaz hastanesi doktorlarının zorla müdahale ile müvekkillerini tehdit ettiğini söyledi. Çağatay, avukat görüşmelerinde Gülmen’in “Doktorlar zorla müdahale ile bizi tehdit ediyorlar ve bunun bir son olmadığını biliyoruz. Biz belirleyeceğiz süreci. Ben her şeyi, açlık grevini bile unutsam, bize yapılan bu zulmü unutmayacağım. Kendime geldiğim an o serumu yine çıkartıp atacağım, yine açlık grevine gireceğim taleplerim kabul edilene kadar” dediğini belirtti.

 

Çağatay, şu bilgileri verdi:

“Nuriye’nin ışıktan rahatsızlığı arttığı için doktorlardan biri Nuriye’ye ‘Camınıza karartma perde yaptıracağız’ dedi, ama henüz böyle bir şey yok. Derilerinde dökülmeler oluyor, çok inceldi derileri ve kuruyor. Her gün duş almaları gerekiyor, yatak yaraları oluşuyor. Deri döküntüleri için de yağ sürmeye çalışıyorlar. Kitaplarla ilgili sorunlar hala mevcut ayrıca daha önce daha düzenli verilen gazeteler şu anda gardiyanların keyfi uygulamaları nedeniyle düzensiz veriliyor.”

 

Timtik “Farkındalık yaratılması için bu kadar ağır bir bedel ödenmemeliydi”

Gülmen ve Özakça’nın hapishanedeki durumunu Seyr-i Sabah’a aktaran Avukat Ebru Timtik de, “Gün içerisinde normal insanlar gibi sabahları uyanıp aktivitelerini sürdürüyorlar. Akşamları uyuyorlar. Fakat vücut kendini en kısıtlı enerji harcamaya endekslediği için hareketleri yavaş. Ama onun dışında günlük performansları iyi. Çok sınırlı ayağa kalkıyorlar. Daha çok yatakta ya da bir yerden bir yere giderken sandalye ile yapıyorlar bunu. Ancak şu anda bulundukları yer çok küçük bir hücre. İçinde tuvaleti bulunan hastanenin hücrelerinde kalıyorlar. Bu yüzden sandalye kullanamıyorlar” dedi.

“Farkındalık yaratılması için bu kadar ağır bir bedel ödenmemeliydi” diyen Timtik, “Bu kadar zamandan sonra bir kazanımın olmasını ben de arzu ediyorum. ‘AKP iktidarına karşı hak kazanılmaz. Çok acımasızlar. Onlardan böyle bir şey beklemiyorum’ deniyor. Hayır, ben bekliyorum. Dünyada bütün kazanımlar nihayetinde bu tip eylemler sonucunda olmuştur. İktidarlar elbette sıkışırlar, elbette halkların geniş taleplerine cevap vermek durumunda kalırlar. Yoksa biz demokratik hak kazanımına inanmazdık. Bu zamanın sonunda iktidar onların talepleri kabul edecekler, umuyorum” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu