İstanbul: 462. haftasında Cumartesi Anneleri bir kez daha Galatasaray Lisesi önünde gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu. Bu hafta 1984 yılında gözaltında kaybedilen öğretmen Maksut Tepeli’nin akıbeti sordu.
Eylemde ilk olarak Maksut Tepeli’nin kardesi Türkan Tepeli konuştu. Tepeli; “Biz artık tek bir şey istiyoruz oda ağabeyimin kemikleri. 30 yıldır bizden saklıyorlar artık ağabeyimin kemiklerini verin” dedi.
5 Şubat 1984’de gözaltına alınarak kaybedilen 25 yaşındaki sosyalist öğretmen Maksut Tepeli’nin akıbetinin sorulduğu eylemde, 10 Ağustos 2004 yılında Çanakkale İğneada’da kaybolan Tolga Baykan Ceylan‘ın annesi Kadriye Ceylan’da konuştu. Ceylan oğlunun kaçırılmadan önce takip altında olduğunu ve Bulgaristan’dan oğlunun adına yazılmış birçok mektubun var olduğunu. Ve bu mektupların Bulgaristan devleti tarafından Türkiye’ye verdiğini ama Türkiye’nin bu konuda herhangi bir araştırma dahi yapmadığını söyledi. Ceylan’ın konuşmasının ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayırın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu. Kırbayır konuşmasında, ortada bir gerçeğin olduğunu, bu gerçeğin ise devletin yıllardır kendilerine “yalan söylemek” olduğunu söyledi. İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı adına bu hafta basın açıklamasını Hatice Altınışık okudu. Altınışık okuduğu basın açıklamasında şu noktalara değindi.
“Hukuk vicdan ve ahlak sorunu olan yargının ve siyasetin uygulamalarını deşifre etmek için buradayız. Toplumlarda yeni yaralar açmak yerine var olan yaraların sarılması talebiyle buradayız” dedi. Maksut Tepeli’nin 2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul Küçükbakkalköy’deki arkadaşının evinde yapılan polis baskını sırasında polis tarafından yaralandığını ve ağır yaralı bir biçimde gözaltına alınarak Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldüğünü ve Tepeli’nin 5 Şubat 1984 tarihinde ise gördüğü ağır işkence sonucu Haydar Paşa Numune Hastanesine götürüldüğünü ve “ölü raporu” alındıktan sonra cesedinin kaybedildiğini belirten Altınışık, “Maksut’u kaybedenlerin 30 yıldır cezasız kalması, bu topraklarda bağımsız bir yargı sisteminin olmadığını gösteriyor” dedi. Altınışık son olarak adalet ve hakikat talebinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
