Sarıgazi’nin Taşdelen mahallesinde oturan Özgür Gelecek okurunu polis arayarak “Çocuklarınıza sahip çıkın. Çocuklarınız eylemlere katılıp polisi taşlıyorlar. Yanlış yapıyorlar. Onlar bizim evlatlarımız. Terör örgütleri tarafından çocuklarınız kandırılıyor. Yoksa hiç istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalacağız.” diyerek Özgür Gelecek okurlarını telefondan taciz etmişlerdir.
Buna karşılık okurumuz da; “Bizim evlatlarımız çalmıyorlar, çırpmıyorlar. Siz neyin peşindesiniz. Ben çocuğumun her türlü arkasındayım. Biz sizi de biliyoruz evlatlarımızı da biliyoruz. Sizler bizim sessiz kalıp evimizde oturmamızı istiyorsunuz ama buna müsaade etmeyeceğiz. Bende sokaklardaydım, bundan sonrada sokaklarda olacağım. Gücünüz yetiyorsa gelin. Önce çocuklarımızı değil bizleri alın.” diyerek kızgınlığını belirtmiştir.
Devletin bu saldırıları ne ilk ne de son olacaktır. Gezi İsyanı’ndan bu yana halkın öfkesi daha da büyümektedir. Gün geçtikçe devletin yolsuzlukları, halkın emeğini alın terini nasıl çalıp çırptıkları ortaya çıkmaktadır. İnsanlar artık nerede bir sömürü ve zulüm varsa orada “ Taksimi” var ediyorlar. Halkın öfke selinin önüne geçemeyince böyle basit saldırılarla okurlarımızı ve devrimci basını susturacaklarını sanıyorlar. Buradan bir kez daha belirtelim ki; okurlarımızın tavrı da tıpkı bizimki gibi kesin ve nettir devlet baskılarıyla bizi susturamayacaktır.
