31 Mart yerel seçimleri sonrası M. Fatih Maçoğlu’nun kazandığı Dersim belediyesine yönelik ırkçı inkarcı faşist saldırıya karşı tepkiler sürerken DEDEF’ten eylem çağrısı geldi.
İstanbul Partizan yaptığı bir çağrı ile DEDEF tarafından 31 Mayısta yapılacak eyleme çağrı yaptı.
Çağrı şu şekilde:
Dersim Dersim’dir!
31 Mart yerel seçimleri AKP açısından iktidarını tahsis edeceği bir araç olarak görülürken, ülkenin dört bir yanından yükselen öfke kendisini çeşitli biçimlerde açığa çıkardı.
Büyükşehirlerde kaybeden AKP’nin ayakları yerden kesilirken, kayyumlara karşı T. Kürdistanı’nda Kürt ulusunun yükselen öfkesi, kendisini açık bir şekilde ortaya koydu.
Kayyumlar eliyle gerçekleştirilen soygun, yıkım, talan, kültürel asimilasyon saldırıları seçimlerden sonra daha fazla ayyuka çıkmıştır. Bu duruma karşı başta HDP’li belediyeler olmak üzere devrimci, demokrat, yurtsever belediyeler kayyumların gerçekleştirdiği saldırıları ortadan kaldıracak pratik adımlar gerçekleştirmektedir.
Belediyeler etrafındaki bariyerlerin kaldırılması, kayyumların kapattığı, talan ettiği kültür merkezlerinin yeniden açılması, kayyumlar eliyle gerçekleştirilen borçların kitlelere teşhir edilmesi ve bu borçların kapatılması ile ilgili üretim süreçlerinin organize edilmesi kayyum tehditleri altında gerçekleştirilmektedir.
Devletin kuruluşundan bu yana asimilasyon çerçevesinde yürüttüğü saldırılar, katliamlar çeşitli biçimlerde hayata geçirilmektedir. T. Kürdistanı’nda bu saldırılar bugün sistematik bir şekilde sürdürülmekte, dünün devlet geleneği devam etmektedir.
Kayyumun Dersim belediyesine gelir gelmez Dersim tabelasını kaldırması, Amed’de Kürtçe “Ramazan Ayı” için asılan pankartların kaldırılması bu saldırıların yalnızca küçük birer örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Halkın Belediyesinin yanındayız!
Bugün yine böyle bir saldırıyla karşı karşıyayız. 7 Mayıs’ta Dersim belediye meclisi toplantısında alınan kararla “Tunceli Belediyesi” tabelasının kaldırılarak “Dersim Belediyesi” tabelasının asılması kararı alındı.
Kayyum tehditleri altında alınan bu meşru karar mevcut iktidarın ve onun siyasi ortaklarının saldırılarıyla karşılaştı. Bu durum kitlelerin taleplerinin, kimliklerinin, dilinin devlette hala nasıl bir rahatsızlık yarattığını ifade etmektedir.
Bizzat faşist MHP’nin lideri aracılığıyla Dersim ismine uzatılan dil, bu devletin kodlarında Dersim’e dönük faşist yaklaşımın ifadesinden başka bir şey değildir.
Seçimler öncesinde Fatih Mehmet Maçoğlu ve “Ovacık modeli” üzerinden burjuva medya da yoğun bir şekilde gündeme getirilen Dersim belediyesi, bugün kimliğini, dilini savunduğu için linç kampanyası ile karşı karşıya kalmaktadır.
Mevcut iktidar yasalarıyla, medyasıyla sınırlar çizmekte kitlelerin taleplerini sınırlara sıkıştırmayı beklemektedir. Kürtsüzleştirmeyi her türlü meşru talebi bastırmayı hedeflediği Dersim’de halkın taleplerinin belediye tarafından kabul edilmesi devletin gerçek yüzünü ortaya koymasına yol açmıştır.
Bu saldırılar karşısında dün nasıl kayyumlara karşı halkın belediyesini savunduysak bugün de her türlü gerici saldırıya karşı halkın belediyesini savunuyoruz.
Dersim’e Dersim demek
Dün Dersim’de Seyit Rıza heykeline saldıran anlayış, bugün Dersim belediyesinin isminin değişmesine karşı çıkmaktadır.
Devletin gerçekliğini nasıl ki gerçekleştirdiği pratiklerden biliyorsak, Dersim halkının kimliğini, taleplerini, özlemlerini yine pratiklerinden biliyoruz Devletin asimilasyoncu, inkarcı faşist politikaları bu halkın mücadelesinin önüne geçememiştir, geçemeyecektir.
Dersim halkının bu meşru talebi, hakim sınıfların tüm tarihsel saldırılarına karşılık bugün yükselmekte, doğasına, kültürüne, diline sahip çıkacak bir ruhu ifade etmektedir. Dersim halkının taleplerini bu ruhla sahipleniyor.
Bu çerçevede örgütlenecek, pratiklerin öznesi olduğumuzu ifade ediyoruz.
Partizan’ın da çağrıcısı olduğu, 31 Mayıs 2019 (Cuma Günü) 19.00’da Kadıköy Rıhtım’da gerçekleşecek basın açıklamasında, tüm halkımızı “Dersim Dersim’dir” demeye davet ediyoruz.
