GüncelKadınMakaleler

“PANDEMİYİ BİR DE BANA SOR”|  kampanyasına kısa bir değerlendirme

"Kadınlar olarak saldırılara yanıt olurken, bu yanıt olma haliyle özneleşme ve örgütlenme, kadınların kendilerinin özne olarak gördükleri yerde bulunma talepleri birbirinin halkası ve besleyenidir"

Yeni demokrat Kadınlar olarak  “Pandemiyi kadınlar konuşuyor, patriarkanın maskesi düşüyor: PANDEMİYİ BİR DE BANA SOR!” şiarıyla başlattığımız kampanya sürüyor.

Kampanyanın üzerinden 2 aylık bir süre geçti ve kampanyanın daha düzenli ilerlediği İstanbul’da bir araya gelerek kısa bir değerlendirme yaptık. Önemli bir coşkunun ve heyecanın ortaya çıktığı bu “soluklanma” ile kısa bir değerlendirme yapmak bir ihtiyaç haline geldi.

Pandemi boyunca kadınlar olarak gündemden kopmadan ve teması, iletişimi koparmadan 8 Mart’ta açığa çıkan enerjiyi de arkasına alacak şekilde patriarkal devletin saldırılarıyla mücadele ettik.

Pandemi gerekçe edilerek kadınların kazanılmış haklarına saldırıların yoğunlaştığı bu süreçte YDK olarak kadınlarla birlikte mücadele ederken, bir taraftan da düzenli online toplantılarla kendi gündemlerimizi işlemeyi, tartışmalarımızı yoğunlaştırmayı sürdürdük.

Kampanyamız pandemi süreci devam ederken, ne yapabiliriz tartışmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu tartışma, süreç boyunca biz kadınların yaşadıklarını, seslerini soluklarını ve deneyimlerini birleştirmenin, bizi güçlendireceği fikri ile gelişti. Bu tartışma geçtiğimiz yaz döneminde kendi gerçekliğimiz ve gücümüz oranında olumlu diyebileceğimiz kadın kampımızın yarattığı enerjiyle örgütlülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıma tartışmaları ile birleşti diyebiliriz. Kamp sürecinin ardından kadın örgütleri ile mücadele etmeye devam ederken kendi çalışmalarımızı örme noktasında belli bir dağınıklık yaşadık. Ancak bu dağınıklığa müdahale etmek bizler için bir zorunluluktu.

Özellikle Koronavirüs salgını tüm dünyada etkisini sürdürüp dalga dalga yayılırken, beraberinde ataerkil kapitalist düzen; kadın emeği, kimliği ve bedenini daha fazla sömürmeye başladı, karşı karşıya kaldığı krizi bir fırsata dönüştürdü.

Ülkemizde ise pandemi öncesinde de var olan kadınlara dönük özel saldırı konsepti, pandemiyle birlikte yoğunlaşarak sürdürüldü. Pandemi öncesinde de kadın emeği sömürülmeye, kadınlar katledilmeye devam ederken, salgın sürecinde kadın düşmanlığı baki kalarak, kadınlara dönük saldırılar artarak devam etti.

Kadınlar bu süreçte bir yandan pandemiden korunurken bir yandan da saldırılar karşısında çeşitli, üretken ve ısrarlı bir mücadele hattı izleyerek direniş konusundaki canlılıklarını korudular. Buradan aldığımız güçle artan saldırıların ancak kadın dayanışması ve mücadelesiyle bertaraf edileceği düşüncesini kampanyamızın temel vurgusu yapmak önemli oldu.

Bu vurgu doğrultusunda iki önemli hedef belirledik diyebiliriz; “Pandemiyle birlikte ataerkinin geliştirdiği kadına yönelik özel saldırıların güçlü teşhirinin yapılması…”, “Kadınların pandemi öncesi ve pandemi sürecinde yaşam alanlarında karşılaştıkları, deneyimledikleri şeyleri paylaşmak, paylaşımları birlikte değerlendirip açığa çıkan düşünce ve tartışmaların toparlanması önemli bir yerde durmaktadır. Deneyimler üzerinden yürütülen kolektif değerlendirmelerle birlikte pandemi sonrasına dair kadınların birbirlerinden güç alacağı alan ve yöntemler geliştirerek dayanışmanın geliştirilmesi, büyütülmesi”

Belirlediğimiz bu hedefler doğrultusunda harekete geçtik ve komisyonlar ile çalışmaların daha düzenli ve kolektif yürütülmesi, çevremizdeki her kadının çalışmanın bir parçası, öznesi haline gelmesi hedeflerimize uygun bir çalışma tarzıdır.

Kampanya toparlayıcı bir çalışma biçimi

Bir politik süreci ele alırken kampanya tarzı çalışma dağınık olanı toparlayan, örgütleyen bir yön taşımakta. Hem süreci daha derin işleme açısından hem teşhir etmek istediğin noktayı farklı araçlarla daha kolay gerçekleştirmek açsından önemli. Diğer taraftan kampanya tarzı çalışma ile somut hedefin ortaya konması, örgütlü gücün daha kolektif harekete geçirilmesi, çalışmayı yürüten öznenin daha örgütlü ve komisyonlar aracılığı ile düzenli tartışma ve değerlendirmeler yapması belirlenen hedeflerin yakalanması noktasında önemlidir.

Söyleşilerin birleştirilerek kitap haline getirme kararımız hedefin somutlanması ve politik hedef olan kadınların deneyimlerinin birleştirilmesi, kadınların dayanışma gücünün açığa çıkarılması birbirini tamamlayan bir yerde durmaktadır. Bu hedefin elle tutulur materyallerle oluşturulması bu kampanya açısından motive edici bir yerde durmaktadır. İstenilen düzeyde materyalin elde edilmesi ile oluşacak kitap, kadınlarla yeniden bir araya gelmek için işlevli bir araçtır.

Yine kampanyanın duyurulması, pandemi ile önemi giderek artan sosyal medya platformlarımızı daha aktif kullanma önemli bir tartışma başlığımızdır. Çalışmayı daha fazla kadının duyması ve kendi sürecini bu araçlar üzerinden bize ulaştırması için motivasyon yaratması açısından bu kısma da özel bir önem atfettik. Çalışmaların görünürlüğünü artırma noktasında özellikle görsel çalışmalar ve videolar geniş bir yer kaplamaktadır. Kadın örgütlerinden tutsaklara kadar kampanyanın gündemleşmesi de bu pencereden okunmalı.

Pandemi ile geri çekilen ve içe kapanan kitle gerçeği ile kadınların en fazla işten çıkarılan ve evde daha fazla şiddet ve emek sömürüsüne maruz bırakılması gerçeği birbirini tamamlıyor. Durumu, yani egemenlerin yaratmak istediği “tecrit”, “izolasyon” ve yabancılaşmayı ve kadınlar olarak yalnızlaşma, içe kapanma halini kırmak için bu süreç bir parça kaldıraç görevi görmektedir.

Çalışma sırasında kadınların sohbetlerimize başlarken sorduğumuz “pandemi sürecinde neler yaşadınız, neler yaptınız” sorusu karşısındaki şaşkınlık ile gözlerinin dolması hali bu tecrit ve yalnızlaştırma halinin boyutunu, yaratılmak istenen uzaklaştırma anlayışının geldiği noktayı bize bir parça anlatıyor.

Buradan hareketle kampanyamızın ne kadar değerli bir işlevi olduğunu bizlere hissettirdi. Hem kadınların sesi soluğu ile buluşmak, pandemi koşullarında temasın ve buradan doğru yan yana gelerek açığa bir enerji çıkarmak hem de çıkan enerjinin yarattığı motivasyon ile örgütlenmemizin yolunu açmak için önemli bir fırsattır yürüttüğümüz çalışmalar. Başından bu yana kampanyamızın ikili bir yanı olduğunu, bu iki yanında birbirini geliştireceğini düşündük.

“Kampanyamızın politik içeriğini sadece erkek egemen devletin saldırılarını teşhir etmekle sınırlayamayız. Teşhir çalışmasının bir parçası olarak bu saldırılar karşısında kadınların konumunu da tanımlayabilmeliyiz. Bilinçlenme, özneleşme, güçlenerek çıkma, dayanışmayı büyütme meseleleri burada devreye girmektedir” şeklinde ortaya koyduk.

Kadınlar olarak saldırılara yanıt olurken, bu yanıt olma haliyle özneleşme ve örgütlenme, kadınların kendilerinin özne olarak gördükleri yerde bulunma talepleri birbirinin halkası ve besleyenidir.

Henüz çalışmamızın yarısında olmamıza rağmen kampanyanın yarattığı coşku ve güven bizleri güçlü kılmaktadır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu