İstanbul: İstanbul LGBTİ Derneği tarafından bu yıl “Faili Devlet” temasıyla beşincisi düzenlenen Trans Onur yürüyüşü bugün (22 Haziran) Taksim Tramvay’dan Tünel’e oldukça yoğun katılımla gerçekleşti.
16 Haziran günü çeşitli panel ve etkinliklerle başlayan Trans Onur Haftasının son günü yürüyüşle bitirildi. Partizan, Yeni Demokrat Gençlik ve Yeni Demokrat Kadın’ın da katılımcısı olduğu yürüyüşte “#Trans Candır”, “Velev ki Dönmeyiz”, “Başka bir aile mümkün” gibi dövizler taşındı.
Altı renk İstiklal Caddesini boydan boya kuşatırken sık sık “Travestiyiz, buradayız alışın alışın gitmiyoruz“, “Nefrete karşı ses çıkar“, “Transfobik devlet yıkacağız elbet“, “Tayyip kaç kaç kaç dönmeler geliyor“, “Velev ki dönmeyiz, alışın her yerdeyiz” ve “Polis fuhuş yap onurlu yaşa” sloganları atıldı.
“Diren Trans, Partizan seninle”
Her eylemde olduğu üzere çevik kuvvet tarafından Taksim Meydan girişi kapatılırken yürüyüş boyunca polis otobüsleri ve TOMA’ların yanından geçen kitle tepki gösterdi. Büyük LGBTİ bayrağının açıldığı ve müzik yapan bir grubun da yer aldığı yürüyüşte, Partizan’cılar tarafından LGBTİ’lere özgürlükleri için çağrı yapıldı; “Translar dağlara, Partizanlara” sloganları atıldı. Ayrıca LGBTİ’lere yönelik tüm baskı, yok sayma, imha politikalarına karşı “Diren Trans, Partizan seninle” sloganı da atıldı.
Taksim’de halkın büyük ilgisi ile karşılanan yürüyüşe bir çok kişi ise katılarak destek verdi. Gezi ruhunun bir yansıması olan bu durum homofobi ve transfobinin, sistemin tüm politikalarına karşın kırılmaya başladığını gösteriyor.
Yürüyüş Tünel’de sonlandırılırken burada Partizan’cılar ve YDK’lılar önderliğinde türküler söylenerek halay çekildi.
İstanbul LGBTİ Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında ise son 2 yılda 49 trans kadının nefret cinayetine kurban gittiği vurgulanarak, “Acımız büyük” denildi.
Avcılar Meis sitesinde Translara yönelik başlatılan sürgün kampanyası sonucu dövülerek cami bahçesine atılan ve yoğun bakımda hayatını kaybeden Seda’nın davasında katilin müebbetle yargılanırken Seda’nın trans olması gerekçesiyle cezasının 15 yıla düşürüldüğü belirtilerek “Seda gibi yüzlerce trans kadın bu coğrafyada devletin sistematik şiddeti yüzünden can veriyor. Çünkü erk devlet bizlere, şiddeti, küfrü, ayrımcılığı, ırkçılığı, ötekileştirmeyi, zulüm ve zorbalığı bir yaşam biçimi olarak dayatıyor.” denildi.
Ayrıca “Yıllardır Kürdistan’da yürütülen kirli savaşın, ve bu savaşın açtığı derin yaraların da takipçisiyiz. Katledilen Kürt gençlerinin, sürgüne zorlanan LGBT bireylerin, yakılan köylerimizin, tahrip edilen doğamızın ve Kürt halkının haklı taleplerinin tarafı ve takipçiyiz.” denilirken Soma’nın da takipçisi olunduğu ifade edildi.
