Güncel

“Toplumun geleceğini tek tip karanlığa boğma saldırısına sesimizi yükseltmeliyiz”

İHD: Sesimizi güçlendirmek için kendine insanım diyen herkese çağrımız var:  Bu yüzden tek tip elbiseye karşı, toplumun geleceğini tek tip karanlığa boğma saldırısını engelleme temelinde, sesimizi yükseltmeliyiz.

İstanbul: İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonun tarafından her ay yapılan Tek Tip Elbiseye karşıtı açıklama bugün İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirildi.

Hatice Onaran tarafından yapılan açıklamada, “Dışarıdakiler hapishaneleri kendilerinden uzak olarak görseler bile, iktidar hapishanelerle dışarıya organize bir şekilde saldırıyor” şeklinde sözler ifade edildi.

“1999’da Anakara/Ulucanlar katliamından bir gün önce, dönemin başbakanı “içeriye hâkim olmadan, dışarıya hakim olamayız” diyerek bu olguyu yalın bir şekilde ifade etmiştir. Bu sözlerin söylenmesinden kısa bir süre sonra Ulucanlar Hapishanesi’nde 10 politik mahpus katledildi. Dışarıda ise katliamın hemen ardından Uluslararası Para Fonu (IMF)’yla anlaşmalar imzalanıp emeğe, emekçiye saldırılar başladı” diyen Onaran, kalıcılaşan OHAL’in tutsaklar üzerinde yürütülen ağır koşulları olduğuna dikkat çekti.

Hatice Onaran sözlerine şu şekilde devam etti:  “Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde ve güya kaldırılmasına karşın aslında kalıcılaşan OHAL’de hapishanelerde mahpuslara yönelik saldırılar sürekli artmaktadır. Sürgün sevkler, disiplin cezaları, ayakta sayım, tekmil dayatmaları vb. hak ihlalinden öte açık işkence uygulamaları haline geldi. Hapishanelerde işkence tek tip elbise uygulaması yaşama geçecek olursa daha üst boyuta ulaşacaktır.

Hapishanelerde Tek tip elbise uygulamasının başlıca amacı politik mahpusları teslim almaktır. Bununla beraber temel insan hak ve özgürlüklerin yaşaması ve ifade edilmesi engellenecek; Tutuklanan her mahpus teslim alınmaya çalışılacaktır” dedi.

“Tek Tip Elbise toplumu tek tipleştirmeye yönelik saldırının bir parçasıdır”

Onaran iktidarın Mahpuslara tek tip elbise giydirmeyi başarmak istemesiyle onları biat eden üniformalı emir erine çevirme çalışacağını dile getirerek,  “Bunu başarabilirse, yani içeriyi teslim alabilirse, dışarıda işçiye, emekçiye, öğrenciye, biat etmemiş herkese daha şiddetli saldıracaktır. Çünkü direnme iradesini kırdığı noktada daha fazla saldırmakta tereddüt etmeyecektir.

Aslında,tek tip elbise dayatması hapishaneler önceliğiyle gerçekleşse bile, toplumu tek tipleştirmeye yönelik saldırının bir parçasıdır” dedi.

“Tutsaklar direniyor ve direnecek”

Onaran, “Politik mahpuslar bu gerçekliğin farkında oldukları için tek tip elbiseyi  giymeyeceklerini söylüyorlar. Esas olarak dışarısı için direniyor ve direneceklerini her zaman da söylüyorlar.

24 Aralık 2017 tarihinde çıkartılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’yle tek tip elbise saldırısı yasalaştı

OHAL sürecinde çıkarılan KHK’lar mecliste oylanıp kabul edilmedikçe OHAL kalkınca hükümsüz hale gelmesi gerekir.  Ne var ki bu olağan yasalar bugün hükümsüz durumdalar. Nasıl ki OHAL  KHK’larıyla işten çıkarılan kamu emekçileri bugün işlerine geri dönemiyorsa, 696 sayılı KHK’da  yasal olmamasına rağmen mahpuslar için hala ciddi bir tehdit olarak karşımızda durmaktadır” şeklinde devam etti sözlerine.

Onaran açıklamada son olarak insan hakları savunucuları olarak taleplerini sıraladı;

Bu yüzden insan hakları savunucuları olarak bizler, 696 sayılı KHK’nin iptal edilmesini istiyoruz!

Bu talebimizi diğer birçok kararname gibi 696 sayılı KHK’yi hukuksuzca ve kendi yazılı yasalarına aykırı bir şekilde çıkaran iktidarın artık duymasını istiyoruz

Fakat biliyoruz ki iktidarın 9. kez dile getirdiğimiz isteğimizi duyması için sesimizin daha güçlü çıkması gerek. Sesimizi güçlendirmek için kendine insanım diyen herkese çağrımız var:

Bu yüzden tek tip elbiseye karşı, toplumun geleceğini tek tip karanlığa boğma saldırısını engelleme temelinde, sesimizi yükseltmeliyiz.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu