GüncelManşet

(Amed ve Dersim Grubu) Pirsûs’ta nöbet ve yaşamdan…

Riha/Pirsûs: Gever’den sonra sorularımızı Amed ve Dersim grubuna yöneltiyoruz. Ve onlara buradaki yaşamı anlatmanı istiyoruz.

 

Amed Grubu: “Savaşın gerçek yüzünü burada gördük”

19 Eylül’den beri Kobanê direnişine destek vermek için Amed’ten geldik ve o gündem beridir buradayız. Ortak komünal bir yaşamı örmeye çalışıyoruz. Yemekten çevre temizliğine kadar, toplantılardan tartışmalara kadar birlikte çalışıyoruz. Amed Grubu olarak 3 köy değiştirdik. Bu bizim üçüncü köyümüz.

Koordinasyonlar Amed, Dersim, Botan gibi grupların biraraya gelip oluşturduğu bir bileşendir. Bu ortak birliktelikte köylüler bize şunu söylüyor; “Siz bizlere güç veriyorsunuz. Siz gelmeden biz kapılarımızı açamaya korkuyorduk. Şimdi sizinle güçlerimiz birleştirdik, kapılarımız gece yarısına kadar açık”.

Burada sadece köyün halkı ile paylaşımlarda bulunmak bile çok önemli. Burada kim nerden gelirse gelsin düşünceler ortaktır. Örneğin bir ana saldırıların yoğunlaştığı günlerde 3 altınını getirdi ve dedi ki “Ben 20 yıldır bu altınları ağır bir günüm için saklıyorum, ama Kürtlerin en ağır günü bugündür, Kobanê için kullanın”.

– Sizi etkileyen en önemli şey nedir?

– Ben mesela Amed’te yaşayan biri olarak savaşın gerçek yüzünü gördüm diyordum ancak savaşın gerçek yüzünü burada 19 Eylül günü, sınır hattında yaşananlarla gördük. Bizler gözaltılar, işkencelerle büyümüştük belki ama o insanlık dramı ve karşılındaki dayanışma, direniş savaşı yeniden tanımlamama neden oldu. O gün orada ve bugün burada örülen dayanışmayı görüyorum ve diyorum ki, Urfa halkı, Suruç halkı kendine yakışanı yaptı.

Kobanê direnişi belki bedeli ağır oldu, belki olmaya devam edecek. Orada 15-16 yaşındaki hatta on yaşındaki çocukların evini, sokağını yaşamını koruduğunu gördük, o an devrim gerçekleşmiştir. Ve Kobanê hiçbir zaman düşmeyecek. Analar orada, yaşlılar koruyor orayı. Ayrıca Kobanê direnişinde kadınların destansı bir direnişine şahitlik ediyoruz. Son günlerde gelen şehitlerin çoğu kadınlardı. Bu devrim kadın devrimidir. 

 

amed ve dersim grubu2Dersim Grubu: “Buradaki havayı solumak, paylaşmak çok önemli”

Biz Dersim grubu olarak geldik, burada en ağır savaş koşullarına göre kendimizi hazırladık. Ama öyle olmadığını, buradaki insanların çok daha fedakâr olduğunu gördük. Yani Türkiye’nin her tarafından gelen yardımların ne kadar önemli olduğunu, buradaki yaşamsal ihtiyaçların giderilmesi için toplanan o yardımların önemini biz kez daha anladık. Bugün buraya her kesimden, her sınıftan insanlar geldi ve Kobanê inşa edilen sistemi savunma, oluşan sıkıntılara çözüm bulmaya çalışmak, oluşturulan Sünni sınırlar arkasında desteklerini hakla paylaşmak için adeta tatlı bir “yarış” var. Ama yeterli olduğu söylemek çok zor tabii, savaşta sürüyor.

İnsanlar buraya maddi-manevi duyguları paylaşmak için küçük gruplar halinde geliyor. Hiçbir şey yapamasalar bile buradaki maneviyatı paylaşmak, aynı havayı solumak bile çok değerli bir şey. İnsanlar şunu görüyor; sınırın diğer tarafında halk tarihine, toprağına sahip çıkmak için savaşıyor, bu tarafında ise kendilerini çete saldırılarından korumaya, yaralarını sarmaya çalışıyor.

Bir de burası sadece Kürtlerin bulunduğu bir mekân, direniş yeri değil; Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi geliyor, görüyor ve destek sunabilirse sunmaya çalışıyor. Depolarda çalışıyor, çadırkentlerle, çocuklarla ilgileniyor. Buraya akademisyen, psikolog insanlar da geldi, herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor.

 

“Herkese ihtiyacına göre yardımları dağıtıyoruz”

Bizler de buraya kendi imkânları dâhilinde yardımlarını gönderenlerin verdiği destek, ihtiyacı olana ihtiyacı kadar ve zorunlu temel ihtiyaçlar doğrultusunda yardımları dağıttık. Gelen yardımları yarını da düşünerek dağıtmaya çalışıyoruz. Çünkü biliyorsunuz önümüz kış, tedbirli olmak, gelen yardımları bunu düşünerek dağıtmak zorundayız. Neticede savaşın ne kadar süreceği belli değil.

Buraya çok farklı yerlerden, bu yaşama ve coğrafyaya yabancı olan arkadaşlar geldi ve savaşın koşullarını birlikte yaşadık. Belki aynı bomba sesiyle hepimiz sınıra koştuk, aynı korku ve endişeleri, aynı coşkuları hissettik, bu çok güzel ve yeni arkadaşlıklar da geliştirdi. Örneğin dün Çin televizyonundan geldiler. Konuştuk onlarla, çok etkilendikleri, burayı anlamaya, aktarmaya çalıştıklarını dile getirdiler.

Savaşın uzaması durumda ne yapmak gerekir?

– Savaşın ne zaman biteceği, ne kadar süreceği belli değil. Eğer savaş uzarsa gelişlerin, desteklerin devam etmesi gerekir. Tabii savaş biterse kısa sürede buradaki mücadele devam eder, o durumda da gelip buradaki yaşamı görmek, paylaşımda bulunmak önemli olacak. Evet bir savaş ortamındayız ancak yaşamımıza devam ediyoruz, ihtiyaçlarımızı giderirken birlikte çeşitli paylaşımlarla yaşamı inşa ediyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu