Güncel

“Buzda ateş: Roboski”

 

“Bizim çocuklarımız 50 TL için gidiyorlardı o yolu. Ayakkabı kutusunda para saklayanlar korunuyor da bizim çocuklarımız niye öldürüldü? Suçları neydi? “

Roboski katliamında evladını kaybeden bir ananın isyanıydı bu sözler. Devlet kayıtlarına “hata” olarak geçti; Kürdün öldürülmesi. Dava takipsizlik kararı ile devlet nezdinde bitmiş oldu. Aslında şaşırmadık biz bu karara. Hangi katil kendini yargılar ki!

34 genç, 34 umut Türk Ordusu tarafından katledildi. Onlarda “kaçakçılık” yapmasaydı diyenler oldu. Ayakkabı kutularından çıkan paraları inatla görmek istemeyenlerdi bunu söyleyenler. Böyle söylenmesi gerekiyordu. Çünkü öldürülenler Kürttü. Kürt olmak eğer Türkleşmemişsen ölümün diğer adı ülkemizde.        

Kimisi kardeşinin tedavisi için, kimisi yazın yapacağı düğünü için kimisi de sofraya koyacağı ekmek için çıkmıştı yola. Yıllardır herkesin gözü önünde yapılan işti bu. Adı kaçakçılıktı belki ama özünde yoksulluğun resmiydi, katır sırtında ki yolculuk. Hem insan nasıl kaçakçı der ki bu insanlara? Bankalar hortumlanırken, doğa birilerine peşkeş çekilirken, evlerden çıkan milyon dolarlar varken…

Takvimler 28 Aralık 2012’yi gösterdiğinde tarihe kanlı bir not daha düştü. Buz tutmuş yollarda güneşi bombaladılar. Önce korktular, birbirlerine sarıldılar. Kötü bir rüyaydı belki uyanmayı beklediler. Beraber çıktıları bu yolda beraber öldüler. Anaların çığlıklarıyla bomba sesleri birbirine karıştı. Buz tutmuş yollarda ateşti ROBOSKİ. Ta ki kendi katillerini yakana kadar sönmeyecek olan bir ateş…

                                                         İstanbul Üniversitesi’nden bir YDG’li

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu