H. Merkezi: Demokratik Suriye Güçleri (QSD) savaşçıları, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle ANF’ye konuştu.
YPG, YPJ, TKP/ML TİKKO savaşçılarının da aralarında bulunduğu QSD savaşçıları, insanlığın ve halkların birliği için de mücadele ettiklerini dile getirerek, Reqa hamlesinin aynı zamanda dünya barışına zemin olacağını belirtti.
“Barışı ve birlikte yaşamanın koşullarını yaratacağız”
YPJ Savaşçısı Rugeş Cudi: Reqa hamlesi 86 gündür devam ediyor. YPG, YPJ ve QSD güçleri olarak biz birlikte bu mücadeleyi veriyoruz. YPG, YPJ ve QSD güçleri ulusal bir güçtür. Her halktan insanlar bu güçler içinde yerini alıyor. Arap, Kürt, Süryani bugün hepsi mücadele sahasında birlikte yer alıyor. Hiçbir ulus, dil ya da din arasına fark koymadan mücadele veriliyor. Çünkü bizim savaşımız, barış savaşıdır, özgürlük savaşıdır. Ulusların birbirini tanıma ve birlikte bir toplumsallaşmayı yaratma savaşıdır. Bugün Reqa’da verilen savaş bu esas üzerinedir. Biz burada toplumsallaşmanın, birlikte yaşamanın zemini yaratmaya çalışıyoruz. DAİŞ çetelerinin esas aldığı şey, tek din, tek millet ve tek dil, fakat YPG, YPJ ve QSD güçlerinin yapmaya çalıştığı ve mücadelesini verdiği şey, toplumlar arası barışı ve birlikte yaşama koşullarını yaratmaktır. Bu mücadele sadece Reqa’da değil, Minbic’de, Kobanê’de, Halep’te yapılan aynı amaç içindi. Biz burada uluslararası barışın ve yaşamda barışı sağlamanın zeminini yaratıyoruz ve umuyoruz ki bu, kendisiyle birlikte büyük kazanımlar getirecektir. Bu esas üzerine 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü tüm halklara kutluyoruz ve aynı zamanda tüm halkımızın Kurban Bayramını kutluyoruz.
“Reqa ortadoğu ve suriye’nin barışına zemin olacak”
Enternasyonalist Özgürlük Taburu Komutanı ve TKPML-TİKKO Savaşçısı Mahir Bakırciyan: Reqa’da emperyalizme ve emperyalizmin yerli uşakları olan DAİŞ çetelerine karşı mücadele veriliyor. Reqa DAİŞ çetelerinin kalbidir. Bugün Reqa’yı DAİŞ’ten temizlemek DAİŞ’in belini tümden kırmaktır. Reqa’da verilen mücadele hem Suriye hem de Ortadoğu’da sağlayacak olan barışın zeminini oluşturacaktır. Yine Reqa’nın DAİŞ’ten temizlenmesi emperyalizme de büyük bir darbe olacaktır.
DAİŞ çeteleri sadece Ortadoğu’da değil, Avrupa, Asya, Afrika, Türkiye ve Kürdistan’da birçok saldırı gerçekleştirdi. Yine Reqa hamlesinde bugün birçok milletten insanlar savaşmaktadır. Türk, Kürt, Ermeni, Türkmen, Çerkez ve Avrupa’dan insanlar var. Bu da halkların birlikte omuz omuza vererek neler yapabileceğini gösteriyor. Eğer bugün halklar barış için savaşıyorsa, bu ileride halkların eşit bir şekilde dünyanın her yerinde yaşayabileceğinin de göstergesidir. Bugün Reqa’nın alınması dünya halklarına şöyle bir mesaj olacaktır: Halklar birlikte, her zaman dünya ve halkların barışını tehdit eden tüm emperyalizm ve emperyalizmin işbirlikçileri karşısında duracaklardır. Ve her zaman birlikte eşit bir yaşamı kurma zemininin olduğunu da gösteriyor. Dünyanın her yerinde kesinlikle barışın sağlanması için mücadelenin verilmesi gerekiyor. Barış halklara kesinlikle emperyalist devletlerin vereceği ya da sunacağı bir şey değildir. Barışın sağlanması için savaşılması gerekir. Dünyanın hiçbir yerinde devletlerin ve egemenlerin halklara barışı ve özgürlüğü sağladıkları görülmemiştir. Bu Rojava için de geçerlidir. Bugün Rojava ve Suriye’de barışın korunması için büyük mücadele verilmesi gerekir. Öncelikle DAİŞ çetelerinin tümden yok edilmesi ve daha da önemlisi, DAİŞ zihniyetine karşı büyük mücadele verilmesi gerekir. 1 Eylül Dünya Barış Günü ve aynı zamanda Kurban Bayramı vesilesiyle de şunu söylemek istiyorum: Artık klasik barış söylemlerinden vazgeçip gerçekten barış için savaşmak gerekir.
“Reqa’da halkların birliğini oluşturduk”
YPG Savaşçısı Baz Cudi: Bizler YPG savaşçıları olarak bugün Reqa’da DAİŞ çetelerine karşı savaşıyoruz. Bu şehirde büyük bir mücadele ve emek veriliyor. Bizim bu hamlede verdiğimiz mücadele sadece bir şehri kurtarma savaşı değildir. Burada halkların birlikteliği ve halklar arasındaki barışın, birlikte yaşamanın temelleri veriliyor. Biz Reqa’da halkların birliğini zaten kurmuşuz. Çünkü burada savaşan sadece Kürt ya da Arap halkları da değil. Reqa’da her halktan insan var. Arap, Kürt, Türkmen, Çerkes, Süryani, Ermeni ve Avrupa’dan da gelip bizimle birlikte mücadele eden birçok arkadaşımız var. Bu anlamda 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle şunu demek istiyorum: 6 yıldır Rojava ve Suriye’de verilen mücadele Ortadoğu ve dünya halklarının barışının zeminini hazırlamıştır. Ve biz bugün Reqa’da alacağımız zaferle bu zemini daha da güçlendireceğiz.
“Mücadelemiz aynı zamanda dünya barışını da getirecektir”
QSD Savaşçısı Ehmed İbrahim: Ben bir QSD savaşçısı olarak öncelikle tüm dünya halklarının 1 Eylül’ünü ve Kurban Bayramını kutluyorum. Bizler 86 gündür Reqa şehrinde DAİŞ çetelerine karşı savaşıyoruz ve çok yakında bu şehri tümden çetelerden temizleyeceğiz. Tüm dünyaya şunu demek istiyorum: Biz Araplar, Kürtler, Ermeni, Süryani, Türkmen ve Suriye’de yaşayan tüm halklar Reqa şehrinde omuz omuza vererek insanlık düşmanı olan DAİŞ çetelerine karşı büyük bir savaş veriyoruz. Her zaman dediğimiz gibi Reqa’da insanlık savaşı veriliyor. Ve 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de diyoruz ki, biz halklar olarak Reqa’da açık bir şekilde halkların birliğini zaten oluşturduk. Ve tüm dünyaya da gösterdik ki, halklar bir olunca muhteşem şeyler başarırlar. Bu mücadelemiz aynı zamanda dünya barışını da getirecektir. Bizim buna inancımız tamdır.
“Daiş’e sıkılan her mermi insanlığın onuru içindir”
Ben Reqalı bir savaşçıyım. DAİŞ şehrimizi işgal ettiğinde tüm halkları ve dinleri düşman ilan etmişti. Onlara göre onların fikri dışında olan herkes ölümü hak ediyor ve öldürülmesi gerekiyor. Benim için böyle bir fikri kabul etmek çok zordu. Çünkü Kürt, Süryani ve başka halklardan olan arkadaşlarım vardı. Onları düşman olarak görmeyi kabul edemiyordum. Çünkü onları çok seviyordum. Onlardan kaçıp QSD güçlerine katıldım. QSD onlardan çok daha farklıydı; hiçbir din, dil ve halk arasına ayrım koymadan, herkesin eşit bir şekilde yaşamasını esas alıyor. Reqa hamlesinde DAİŞ’e sıkılan her mermi, insanlığın onuru ve namusu içindir. Çünkü DAİŞ ilk önce bizim onurumuzu ve namusumuzu ayaklar altına aldı. Biz Reqa’da zaten halkların birliğini oluşturmuşuz ve bu dünya barışını da getireceğiz.
Kaynak: ANF
