İzmir: Narlıdere halkı kentsel dönüşüm adı altında uygulanmak istenen “rantsal dönüşüm” projelerini protesto etti.
Yaz aylarından bu yana gündemde olan Narlıdere’deki “kentsel dönüşüm” projesinin mahalle halkıyla birlikte yerinde barınma şekilde olacak sözüne rağmen gizlice imar işlerinin Hisar adında AKP’ye yakın bir şirkete verilmesi ile mahalle halkı belediyeye yürüyerek, belediyeyi protesto etti.
Narlıdere meydanda bir araya gelen içlerinde Özgür Gelecek okurlarının da olduğunu 4 mahalleden “Narlıdere halk koperatifleri” adıyla bir araya gelen kitle Narlıdere Belediyesine doğru yürüyüşe geçti. Oldukça öfkeli ve coşkulu olduğunu gözlemlenen kitle yürüyüş boyunca “barınma haktır engellenemez”, “yalana talana hayır”, “rantcı yönetim, belediye istemiyoruz” şeklinde sloganlar atarak tepkilerini gösterdi.
“Kentsel dönüşüm; rant, talan ve yağma”
Sloganlar eşliğinde belediye önüne gelen kitle burada bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada gecekondu semtlerine dönük saldırıların son dönemde “Kentsel dönüşüm projesi” adı altında sıkça dile getirildiği, nasıl bir proje olduğuna dair halka herhangi bir açıklama yapılmadığı vurgulandı. Gerçeğin saklanarak çeşitli şekilde kamufle edilmeye çalışıldığı ifade edilen açıklamada, “kentsel dönüşüm, rant ve yağmalamanın, yoksulları etkisizleştirmenin adıdır. Tam anlamıyla bir ‘talan ve yağma’yı gerçekleştirmeyi hedefleyen halk düşmanı bir projedir” denildi. Tüm gecekondu yıkımların düşman bir ülkeye girer gibi işgal yöntemiyle evlerinin ve yaşam alanlarının alındığını, köylerden göçün sonucunda sağlıksız yapıların ortaya çıktığının, bunun tek sorumlusunun hükümetler olduğu vurgulandı. Açıklamada halkın önceliğinin barınma hakkı olduğu vurgulanarak sonlandırıldı.
Kitle ardında Belediye Başkanının kendilerine bir açıklama yapması için kooperatif başkanlarının oluşturduğu bir grup belediyeye projeyi iptal etmesi talebi içeren dilekçeleri vermek için belediye binasına girdi. Ancak belediye başkanın içerde olmadığı iddia edildi. Ardından kitle belediye binasının içine girerek başkan gelene kadar beklemeye başladı. Binanın girişinde oturma eylemi başlatan kitle başkanın kendilerine randevu verdiğini ama şimdi burada olmamasının inandırıcı olmadığı, cesaret edemediği için gelmedi söyleyerek projenin iptali için bir dilekçe hazırladı. Uzun bir bekleyişin ardında kitle hazırlanan bu dilekçeyi daha sonra vermek üzere dağıldı.
Narlıdere ile ilgili kısada olsa bilgi vermek gerekirse Gülsuyu gibi manzarası olan, çözülmeyen ulaşım sorunlarına rağmen, ulaşımı kolay olan her bakımdan iyi bir konuma sahip bir yer olmasından kaynaklı sömürücülerin iştahını kabartmaktadır. Yine Gülsuyu’unda olduğunu bu mahallelerde yoksul, emekçi Alevilerin, Kürtlerin yoğun olarak yaşaması ve her bir taşını halkının kendisinin inşa ettiği bir yer olarak yine projenin uygulanmak istendiği ancak evlerine ve yaşam alanlarına karşı sahip çıkacak bir bölgedir.
“Kensel dönüşüm” adı altında uygulanmak istenen nedir sizce, bu proje buraya ne zaman geldi, biraz bilgi verir misiniz?
Mahmut Eligüzel (Çatalkaya mahallesinden); Narlıdere’nin tamamında “kentsel dönüşüm” adı altında bir proje altına alındı. Yalnız şöyle bir şey var, bu yasaya normalde herkes karşı kimse uygulamak istemiyor. Çünkü bu yasa aslında bir orman yasasıdır. Halktan kopuk bir yasadır, bizim mahallemiz kentsel dönüşüm ve riskli alan ilan edilmiş, riskli alan kriterleri aranmadan yani riskli alan yapı olmadığı halde yasadışı bir şekilde riskli lan kapsamına alınmış bakalar kurulunda. Bu proje Temmuz ayında buraya geldiğinde belediye başkanı bize bunu ben halkla birlikte yapacağım dedi. Halkla birlikte başlatacağım dedi. Oysa şimdi duyuyoruz ki Hisar adında bir firmayla birlikte bir sözleşme yapılmış, biz bu sözleşmeyi ele geçirdik. Bu sözleşmenin hiçbir tarafında halk kelimesi dahi geçmiyor. 
Peki, siz belediyenin önce birlikte yapacağız dedikten sonra şimdi gizlice sözleşme yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yasa sicili bozuk bir yasadır halka gelirse paylaşmış olacak aslında. Biz geçmiş uygulamaları araştırdık bulduk. Bize şimdi diyorlar ki burası size yakışmıyor, sizi sosyal konutlara göndereceğim. Bizim yerlerimizi değersiz, kıymetsiz göstererek aynı zamanda lüks daireler yapılmaya başlanacak, bize sosyal konutlar yani deprem anında kullanılacak küçük yerler var ya onların değerinde gösterilecek. Diyecekler sizin yeriniz bu değerde alırsan al ya da borçlandırma yöntemi ile o lüks yerleri alın. Olay bu, rant, para aslında olay.
Bize biraz burada oluşturduğunuz kooperatifleri anlatır mısınız?
İlk zamanlarda hepimiz bilinçsizdik birçoğu insan “oh ne iyi rahata kavuşacağız yapılarımız yapılacak” dedi. Bilinçsizdik, şimdi birazda zorla kuruyoruz kooperatifleri. Yüzde yetmişi oy vermiş bu belediye başkanına, başkanımız bize yanlış yapmaz, biz güveniyoruz başkanımıza şeklinde bir kanı vardı hala da var bu düşünce, soru işaretleri var. Bizler insanları bu kooperatiflere üye yaptık, toplantılar aldık. Bu gün yapılan bence pek çoğumuzun kafasında soru işaretlerini silmiştir.
Bizlerin birlikte hareket etmesi dışında bir seçeneği de yoktur. Yani yasayı buraya başkan gönüllü getirildi, normalde hiçbir CHP başkan buna taraftar değil. Ben biliyorum ki Büyük Şehir Belediyesi kendi imar yasasına göre kentsel dönüşümleri uyguluyor. Yani hem oraya kentsel dönüşüm için başvuruyor, ardından bir de bakanlığına gidiliyor yani ikili oynanıyor.
“Belediye Başkanının bize söyleyecek yalanı bile yok”
Rukiye Parlak (İkinci İnönü Mahallesi); Bizim gecekondu mahallesinde kentsel dönüşüm adı altında bir proje uygulanıyor. Fakat bizler halk olarak yani o gecekonduların sahipleri olarak hakkımızı yani oturabileceğimiz evler istiyoruz. Şuan mevcut Belediye Başkanı halkçı gibi görünüyor ama halktan yana değil o bir yerleri buraları peşleş çekmek istiyor. Büyük rantlar var bu oturduğumuz yerlerde, deniz manzarası yerlerimizin önü açık, çok lüks evler yapılmak isteniyor. Bizleri de 50 metrekarelik, küçük yerlere derebaşlarına atmak istiyor. Biz de bunu istemiyoruz. Bizler kooperatifler kurduk başkan kooperatiflerden yana değil ama işine gelince de ben destekliyorum diyor ama asla desteklemiyor. Şuan altı kooperatifimiz var, üyelikler yapıyoruz. Şuan öğreniyoruz ki belediye başkanı buranın proje işlerini bir şirkete vermiş, halkın haberi var demiş ama hiçbir şeyden haberimiz yok bizim biz de bunların mahallelerimize sokmadık. Şimdi mesela gelmişiz buraya gelip bize bilgi bile vermiyor bizim taleplerimiz öyle zor talepler değil ki. Ama başkan TV’lere, basına çıkıp halktan yanaymış görüntüsü veriyor. Ben halktan yanayım kooperatiflere destek veriyorum diyor ama oysa halkın önüne barikatlar kuruyor.
Bizler Narlıdere halkı olarak birbirimize destek veriyoruz. Çünkü şu başkan yaklaşık on beş senedir başkanlık yapıyor oy veriyoruz ama oylarımızın hakkını alamıyoruz, biz kandırıyor ama söz de veriyor sözleri. Şimdi gelemiyor burada gördük burada ama yüzümüze söyleyecek yalanı kalmadığı için gelmiyor buraya. Kimse artık onun yalanlarını yutmuyor, inanmıyor herkes patlamaya hazır barut gibi.
