GüncelManşet

(Röportaj) “Rojava ağır tecrit altında”

İstanbul: Ortadoğu kan gölüne dönmüşken, Suriye’de savaş devam etmekte. TC devletinin Ortadoğu politikaları, ülkede yürüttüğü ikiyüzlü politikalarına paralel olduğu bu süreçte Rojava’ya uyguladığı ambargo “çaresizliğinin” bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Rojava halkı, savaş ve yoksulluğun pençesindeyken hem TC devletinin beslediği çetelerle hem Suriye’deki diğer güçlerle karşı karşıya gelmekte.

TC devletinin ve Suriye hükümetinin uyguladığı ekonomik ambargo altında mücadele ediyor. Bu durum elbette ki TC devletin tahammülsüzlüğünün ve korkularının bir ifadesi olarak kendini göstermektedir. Kendi bağımsızlığı için mücadele eden, belli bölgeleri denetim altında tutan Rojava halkının neden olduğu korkularının adıdır aslında. Rojava halkına destek amacıyla içerde PKK’li tutsakların, dışarıda BDP ve HDK bileşenlerinin bölge halkına destek amaçlı bir kampanya düzenlemekte. Kampanyaya destek olan HDK yapılacak yardımlar BDP il ve ilçe örgütleri vasıtasıyla gidecek. Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak kampanya üzerine HDK Merkez Yürütme Kurulu’ndan ve kampanyanın yürütücülerinden Mahmut Akbaş ile bir röportaj yaptık.

 

“TC çetelerle süreci bastırmaya çalıştı”

– Rojava’da neler yaşanıyor?

Mahmut Akbaş: Şu anda Rojava’daki halk Türkiye sınırında olan Ceylanpınar ve Nusaybin’e gelmeye başladı. Suriye’den buralara ciddi anlamda göç var. Göç eden insanlarla sohbet etme şansımız oldu. Savaş yüzünden kaçıp geliyorlar, canlarını zor kurtardıklarını söylüyorlar. İnsanları resmen ölüme mahkûm etmişler. Bu çok acı bir şey, çoğunun akrabaları burada ve onların yanına dahi gelemiyorlar. Araya bir tel çekmişler, insanların birbirlerini görmesi, konuşması oldukça zor. Sohbet etiğimiz arkadaşlardan aldığımız bilgilerle burjuva basının yansıttıkları çok farklı. Kürtler orada gerçekten kendi öz yönetimini kurmuşlar. Oradaki öz yönetime “özerklik modeli” deniyor. Ama oradaki özerklik farklı.

– Nasıl bir özerklik? Farkı ne olacak?

– Özerklik bir alanda gerçekleştiğinde 2. adım olarak bağımsızlık ve kendi başına devlet olma hedeflenir. Ama Rojava’da durum çok farklı. Çünkü şu an Rojava’daki il ve ilçe Kürtlerin elinde ve oralarda bulunan yargı, eğitim alanları da Kürtlerin denetiminde. Orada hedeflenen, ileride demokratik bir Suriye kurulursa tekrar Suriye devletiyle hareket etmek olacaktır. Suriye parlamentosunda beraber siyaset yapılacaktır. Ama Rojava’da halk şu anda çok ağır bir tecrit altında. Rojava’nın 4 tarafı kapalı. Şu anda Şam tarafı kapalı, Başur dediğimiz Kuzey Irak kapıları kapalı, Türkiye de kapıları kapatınca şu anda tamamen tecrit altında bırakıldı.

– TC devletinin ambargo uygulamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Yüz yıllar öncesinden ulus devlet modelinin Kürtlere bir yaklaşımıdır bu. Bu yaklaşım tarihten beri gelen bir yaklaşımdır. Kürtlerin daha çok Ortadoğu’da statü kazanmaması yönünde bir yaklaşımı söz konusudur. Devlet orada Kürt halkının özerklik ilan etmesinden korkuyor. Kürtler orada bedel ödeyerek haklarını istiyor, fakat TC devleti buna tahammülsüzlük gösterip ambargo uyguluyor. Çünkü Rojava’da bir devrim olursa, Türkiye ve T. Kürdistanı’na yansıması çok farklı ve etkili olacaktır. Oradaki statünün önünü almak ve PYD’nin dışında bir şeylerin gelişmesini istiyor. Rojava’daki halk Öcalan’a çok bağlıdır. Bir taraftan müzakere diyor ve resmi olarak görüşmeler yapıyor, ama diğer taraftan görüştüğü liderin öncülüğünde olan bir ayaklanmayı bastırıyor. TC çetelerin üzerindeki rolü ile bu süreci kaos yaratarak kanlı bir şekilde bastırmaya çalıştı. Çetelerin çoğu geri çekildi. Kalan çetelerin barındığı yer ise devletin kontrolünde olan yerlerdir.

 

“HDK bütünleştiricidir”

– HDK’nin öncülüğünde başlayan kampanyadan bahseder misiniz?

– Bu kampanya çok geniş bir kampanyadır. Bizler biliyoruz ki, bu kampanya oradaki halkı kurtarmaz. Fakat oradaki sürece katkıda bulunacağına inanıyoruz. Ayrıca bu kampanya sayesinde süreci hızlandıracak bir adımdır. Orada birçok eksik açığa çıkmıştır ve onların karşılanması için kitlelerin gündemine girmesi amacıyla ortak bir hat izlemektedir. Onun için kampanya sadece Rojava değil, Rojava kampanyanın bir parçasıdır. Sonuçta burada sadece Kürt sorunu yoktur, demokrasi sorunu da, emekçilerin sorunları vardır. Şu anda aciliyetinden kaynaklı gündemimizde ilk olarak Rojava vardır.

Biz bu kampanyaya sadece Kürt sorunu eksenli bakmıyoruz. Kürt sorunu kampanyanın bir bölümüdür. Türkiye’de ciddi anlamda demokratikleşme sorunu vardır. Bu sorun aşılmadığı sürece Kürt sorunun kalıcı çözümünün ne olacağı ortadadır. HDK bu kampanyada öncü rol oynamaktadır ve bu noktada bütünleştiricidir. Kampanyamız bir ay sürecek.

Kampanya sürecini daha çok Ceylanpınar üzerinden yürüteceğiz. Çünkü şu anda Rojava’dan Ceylanpınar’a çok büyük bir göç vardır. Kampanya içerisinde topladığımız eşyaları Ceylanpınar Belediyesi’ne göndereceğiz. Kampanyamız İstanbul merkezli başlayan Türkiye’nin diğer bölgelerine yayma şeklinde bir amacımız vardır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu