İstanbul: Devletin ezilen inanç ve uluslara yönelik baskıları yaşamın bir çok alanında devam ederken bunlardan biri de eğitim alanında gerçekleştiriliyor. Türk hakim sınıflarının temsilcilerinden AKP hükümeti, Alevilerin taleplerini demokrasi paketiyle, cami- cemevi projeleriyle yok sayarken TC’nin kuruluşundan beri süren tek dil-din-ulus amacının yaşam bulmasını sağlıyor. 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi ile birlikte imam hatipler okullarını yaygınlaştıran AKP, toplumun tüm kesimlerini dini eğitim görmeye mecbur bırakıyor; yetmiyor imam hatip okulları dışında eğitim veren okullarda da zorunlu din dersleriyle tek din amacına hizmet ederek genelde ezilen inanç gruplarını özelde ise Alevileri inançlarına yabancılaştırma çalışmalarına devam ediyor.
Tarihin her döneminde katledilen, inançlarına yabancılaştırma politikalarına maruz kalan Aleviler buna karşı direnişini ortaya koyarken geçtiğimiz pazar günü (8 Şubat) Alevi örgütleri ile çeşitli demokratik kitle örgütlerinin çağrısı ile Kadıköy’de yapılan “Eğitimde Gericiliğe Karşı Büyük Alevi Mitingi” nin ardından dün (13 Şubat) okullar boykot edildi. Oldukça geniş çapta yankı bulan boykotta kimi bölgelerde %100 katılım gerçekleşti ve yapılan eylemlere polis saldırdı. 2 haftadır görüşmeleri iptal edilen “İç güvenlik paketi”nin pratiği ise bu eylemlere gerçekleştirilen polis saldırıları ile gözlemlendi. Gülsuyu Mahallesi’nde Kaşgarlı Mahmut Lisesi’nde gerçekleştirilen boykot eylemine polisin saldırısı da bu pratiklerden biriydi. Polis saldırısında 1 ESP’li, 1 EMEP’li ve 6 Özgür Gelecek okuru olmak üzere 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında yerde bulunulan bir silahın 15 yaşındaki F. Ş.’nin üzerinde bulunduğu yönünde suçlama yapan polisler, bu anlamda F.Ş.’ye psikolojik şiddet de uyguladılar. Konuyla ilgili gözaltına alınan Özgür Gelecek Gazetesi okurlarından polis şiddeti sonucu vücutlarının çeşitli yerlerinde yaralanmalar olan Emre Ziya Bayer (23) ve F. Ş. (15) ile röportaj gerçekleştirdik.
– AKP hükümetinin eğitim politikaları ve zorunlu din dersine karşı 13 Şubat Boykotu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Emre Ziya Bayer:Devletin Aleviler üzerinde asimilasyon politikaları, AKP’nin kendi yaşam biçimini dayatması, “Osmanlıca’yı öğrenecekler” demesi boykotun en temel noktalarından birisi. Bugün sadece Aleviler değil, anadilde eğitim için Kürt ulusu da okulları boykot etti; Gülsuyu’nda 863 öğrenciden 73 öğrenci boykota katılım sağlamadı. Neredeyse % 100’lük bir katılım var, bu da çok ciddi oranda başarıya ulaştığımızı gösteriyor.
Gülsuyu’nda “İç Güvenlik Paketi” uygulamaları…
– Okul önündeki polis saldırısının nasıl olduğunu anlatabilir misiniz?
Emre Ziya Bayer: Biz sabah saat 08.00 itibariyle okul önünde toplandık, lise önünde konuyla ilgili öğrencileri bilgilendirip, Heykel Meydanı’nda basın açıklaması yapmayı planlıyorduk. Biz daha alana gelmeden polis orayı kuşatmıştı ve iki adet zırhlı aracını bekletiyordu; konuyla ilgili bilgilendirme yaparken insanları bizden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Hatta polisler çocuklara “Niye okula gitmiyorsunuz?” diye baskı yapıyorlardı. Saat 08.30’a doğru Heykel Meydanı’na basın açıklamasını yapmak üzere geçmeye hazırlanırken polis zırhlı araçlarıyla yokuştan aşağıya geldi. Hiçbir uyarı yapmadan direkt gözaltına almaya başladılar. Darp ederek, aşağılayarak gerçekleştirdiler gözaltını; ayrıca gördük ki belli başlı kişilere yöneldiler. Kendilerince mimledikleri insanları gözaltına aldılar.
F.Ş.: Zorunlu din derslerinin kaldırılması için oradaydım, okulu boykot etmiştim. Konuyla ilgili yürüyüş gerçekleştirecektik Heykel Meydanı’na ama polis saldırdı. 8 arkadaşımızla birlikte darp edildik. Okulun girişinde bugün neden okula gitmediğimizi anlatıyorduk, herhangi bir uyarı olmadan direkt saldırdı polis. Ters kelepçe taktılar, tekme, yumruk ve coplarla saldırdılar.
– Bu saldırının sebebi neydi sizce?
Emre Ziya Bayer: Amaçları Gülsuyu halkının birlik ve beraberliğini dağıtmak. Bu mahallede %100’e ulaşmış boykot yarın, öbür gün devlet için daha tehlikeli bir noktada duruyor. Çünkü örgütlü güçten korkuyorlar; geçmişte çete olaylarından yıkamadıkları bu mahalleyi bu şekilde dağıtmaya çalışıyorlar ve yeni çıkacak “İç Güvenlik Paketi”nin uygulamaları ile beraber bugün burada halka saldırdılar; ben daha önce polisin bu şekilde saldırdığı bir eylem görmedim çünkü. Bu saldırının sebebi insanları korkutup sindirmek tamamen.
– Gözaltı sırasında işlemler nasıl gerçekleşti?
Emre Ziya Bayer: Gözaltına alınanları hastaneye direkt götürmediler; darp raporu almamız için bizi hastaneye götürmeleri gerekiyordu. Karakolda 3-4 saat sonra tutanak geldi. Tutanakta olay yerinde maskeli şahısların olduğu, örgüt çağrısı ile boykotun olduğu yönünde asılsız iddialar vardı. Karakolun ardından hastaneye götürüldük. Burada tedavi esnasında doktorlarla yalnız bırakmadı polisler. Doktorlar da zaten yapmaları gereken işlemleri yapmadılar.
F.Ş.: Bizi vatan haini olarak suçladılar. Öğrencileri okula almıyorsunuz dediler, yalan yanlış suçlamalarda bulundular, iftira attılar. Biz yasal hakkımızı kullanacaktık, basın açıklaması yaparak eylemimizi sonlandıracaktık ama polis saldırdı.
