Makaleler

OHAL, gölgesinde eğitime saldırı sürüyor

15 Temmuz askeri darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile saldırganlığını her alanda artıran devletin hedeflerinden biri de eğitim alanı oldu. Çıkardığı KHK’lar ile eğitim emekçilerini görevden alan, üniversite öğrencilerini okuldan uzaklaştırma ve liseleri “proje” adı altında saldırı çemberine alan devlet, bu sayede eğitim alanını da saldırılarının hedefi haline getirdi.

Bu saldırılardan biri de liselerde gerçekleştirilmeye çalışılan “proje okul” saldırısı oldu. Temelleri 2011 yılında atılan bu çalışma ile 12 bin 614 okul, proje okul kapsamına alındı. Proje okullara dönüştürülen okullarda, OHAL’in de etkisiyle, ilk iş 8 yılı doldu bahanesiyle öğretmenlerin tayinlerinin başka okullara çıkarılması oldu. Seçilen bu okullar ise geçen eğitim yılının sonlanmasıyla birlikte liselerde başlayan eylemlerin gerçekleştiği okullar oldu. Bu eylemlerin gerçekleştiği okullardaki müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenler başka okullara sürgün edildi. Sürgün edilenlerin yerine MEB tarafından atananların ise ilk işi okulları  baskı altına almak oldu. Kadın öğrencilerin etek boyuna karışma, öğrencileri kendi etkinliklerine getirmeye zorlama vb. ise şimdilik görünen sonuçlardan.

Son yıllarda liselerin imam hatiplere çevrilmesi ile yaratılmak istenen yen nesil saldırılarının bir parçası olan proje okullar, imam hatibe çevrilemeyen okulların resmiyette olmasa da pratikte imam hatipleştirilmesidir.

Liselere uygulanan diğer bir saldırı ise meslek liselerinin sayısının artırılması oldu. İmam hatip ve meslek liselerinin sayılarının arttırılmasıyla öğrenciler 2 seçenek arasında bırakıldı. Ya imam hatiplere gidip devletin istediği şekilde yetiştirileceksin, ya da meslek liselerine gidip ucuz iş gücü olarak sömürüleceksin.

Liselerdeki tüm bu saldırılara karşı bu eğitim yılının başlamasıyla beraber birçok lisede öğrencilerin eylemleri gerçekleşti. Gerçekleştirilen eylemlerde liseliler kendi taleplerini haykırarak, saldırılara direneceklerini gösterdiler. Yine bir çok okulda 15 Temmuz bahanesi ile gerçekleştirilmek istenen etkinlikler, “FETÖ mü, Tayyip mi?” soruları ile öğrencileri baskı altına almaya çalışan devlet, bu uygulamalarında da liselilerin tepkisiyle karşılaştı.

Üniversiteler ise bu saldırı furyasının diğer ayağına oluşturuyor. Sisteme muhalif kimliğiyle bilinen pek çok okulda öğrenciler, eğitim yılının başlamasıyla saldırıların hedefi oldu. Göktürk 2 uydusunun fırlatılması için ODTÜ’ye gelen Erdoğan’ı protesto eden öğrenciler yıllar süren mahkemenin ardından hapis cezasına çarptırıldılar. Aynı şekilde üniversitelerde daha önceden hakkında soruşturma açılan öğrenciler, eğitim yılının başlamasıyla birlikte uzaklaştırma cezasına çarptırıldılar.

Eğitim alanında gerçekleştirilen saldırı furyasının bir diğer ayağını ise eğitim emekçileri oluşturuyor. Geçtiğimiz aylarda Barış İçin Akademisyenler Girişimi’ne imzacı olan pek çok akademisyen görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmıştı. OHAL ile birlikte ise önce cemaat adı altında FETÖ’cü eğitim görevlileri açığa alındı. Şimdi ise “terör” adı altında pek çok eğitim emekçisi açığa alındı. Açığa alınan eğitim emekçileri devrimci, demokrat kimliğiyle bilinen öğretmenler olup, daha önceleri çeşitli eylemlere katılması ya da sadece Eğitim-Sen üyesi olması suç olarak gösterildi. 10 bine yakın eğitim emekçisi bu sebeplerle açığa alındı.

Eğitim alanına dönük gerçekleştirilen tüm bu saldırılar ve hak gasplarına dönük olarak öğrenciler ve eğitim emekçileri gerçekleştirdikleri eylemsellerle saldırılara karşı tepkilerini ortaya koymaya devam ediyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu