tkpml.com sitesinde yer alan habere göre, Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Taburu savaşçıları Soykırıma dönüşen tehciri simgeleyen yürüyüşle merasim yapılacak alana kadar yürüdü. “Araradn Aratch” marşını söyleyerek yürüyen savaşçılar, merasim alanında önce bir askeri tören yaptı. Salgından kaynaklı Rojava geneline çağrı yapılmayan törene, kuruluş hazırlığında olan Ermeni Meclisi aktivistleri ve yakın çevreden katılım gerçekleşti.
TKP-ML TİKKO, Tekoşina Anarşist, MLKP ve Til Temir Askeri gücünün de katılım sağladığı tören saat 11.00’de askeri törenle başladı. Ardından tabur komutanı Monte Vartanyan ve tabur yönetiminden Nubar Melkonyan Arapça, Kürtçe ve Ermenice konuşmalar yaptılar.
Arapça konuşmada Monte Vartanyan “Ermeni Soykırımı tarihte kabul edilemez en trajedik günlerden biridir. İçimizde kapanmayan acı bir yaradır. TC devletinin alnında kara bir lekedir. Bin yılda geçse asla unutulmayacak acı dolu bir gündür. 24 Nisan’ı tarihte geride kalmış bir gün olarak kabul edemeyiz. Bugüne kadar devam eden bir meseledir. Böyle bakmak gerekir. Eğer bugün yüzbinlerle ifade edilecek ‘kılıç artığı’ halk anadilini konuşamıyor; kendi kimliklerini kaybetmiş; kendilerine ait olmayan isimleri almışsa soykırımın devam ettiği açık değil midir? Eğer halen bizlere kaybolmuş halk olarak bakılıp görülüyorsa soykırımın devam ettiği açık değil midir? Eğer bugün halen sistematik olarak Türk devlet tarafından Kürt halkı katlediliyorsa soykırımın devam ettiği açık değil midir? Biz istiyoruz ki; bütün dünya halkları Ermeni Soykırımı’nı bilsin ve tanısın. Kahrolsun faşist Türk devleti! Ermeni Soykırımı’nı unutmayacağız! Soykırımı gerçekleştirenleri asla affetmeyeceğiz” dedi.
Kürtçe ve Ermenice konuşmada Nubar Melkonyan “Bugün 24 Nisan… Bundan tam 105 yıl önce ‘Ancak çölde yaşayabilirler’ diye ferman buyurulmuştu İttihat ve Terakki Partisi’nin şefi Talat Paşa. Ancak Ermenilerin çölde bile yaşamasına müsaade etmediler. Binlerce yıllık tarihi kadim anayurtlarından zorla, baskıyla ve şiddetle sürüldüler. Ermeni halkının bir kısmı yollarda, bir kısmı ölüm kamplarında katledildi. Bu kamplardan bazıları Pozantı-Mamura-İslahiye-Amanu- Raco-Katma-Azaz Kampları; Bab ve Akhterim-Lale-Terfice-Halep-Rasul ayn- Meskene-Dipsi-Sebka-Der-zor-Marat-Musul-Hama-Humus-Şam-Amman- Havran’da yüzbinlerce Ermeni açlıktan, soğuktan, çeşitli hastalıklardan katledildi. Yüz binin üzerinde çocuk ve kadın zorla Müslümanlaştırılıp Türkleştirildi.
Sadece Suriye topraklarında bir milyon iki yüz bin Ermeni katledildi. Mucize eseri kurtulanlar ise Kürt ve Arap aşiret ve ailelerin yanına besleme olarak alındı. Büyük bir kısmı Araplaştı bir kısmı Kürtleşti. Soykırım budur. Soykırım devam ediyor. Bugün bu kaybolmuş halklar eğer dillerini konuşamıyorlarsa, tarihlerini unutmuşlarsa, bu soykırımın devam ettiğini gösterir. Halen Serekaniye’de, Efrin’de Gre Spi’de Türk devleti işgali devam ediyorsa soykırım devam ediyor demektir.
Biz yangınlar içinde ateş topu olan halkın küllerinden yeniden doğduk. Bizler Şehit Nubar Ozanyan Tabur savaşçıları olarak soykırıma dur diyoruz. Dilimize, kültürümüze, tarihimize sahip çıkarak soykırıma karşı mücadele ediyoruz. Değil 105 yıl bin yılda geçse soykırımı unutmayacağız. Soykırımı gerçekleştiren Türk devleti iyi bilsin ki biz halen varız, var olacağız ve çoğalarak yaşayacağız” dedi.
Askeri törenin ardından Ermeni devrimcilerin resimlerinin asılı olduğu kiliseye girilerek soykırımda katledilenlerin anısına mumlar yakıldı. Taburun kuruluşundan bu yana siyasi, askeri ve kültürel eğitimlerinden kesitlerin olduğu görüntülerle hazırlanan video izlendi. Gelen misafirler için hazırlanan yemeğin ardından etkinlik sona erdi.
