GüncelMakalelerYorum

YORUM | Maxmur Direniştir!

"Kürde solumak, konuşmak, türkü söylemek, yaşamak yasak. Her şeyi yasaklı olan Kürdün bir karış toprak parçası üzerinde mülteci olarak özgürce yaşaması da yasak. "

Her gün Kürt halkına yönelik saldırı haberleriyle uyanıyoruz. Günün-zamanın-yaşamın normali haline getirilmek istenen saldırılar ne bitmek ne de durmak biliyor. Medya Savunma Alanları hemen her gün saldırıya maruz kalırken Maxmur Mülteci Kampı da Irak ordusu tarafından dört bir yandan kuşatılmaktadır. Yıllardır KDP’nin uyguladığı ambargo altında direnerek yaşamak zorunda kalan Maxmur halkı, bu kez Irak ordusu tarafından soluksuz bırakılmak istenmektedir. Şengal ise Türk savaş uçaklarının hava saldırılarıyla Kürdün “olağan” halini yaşıyor.

Kürde solumak, konuşmak, türkü söylemek, yaşamak yasak. Her şeyi yasaklı olan Kürdün bir karış toprak parçası üzerinde mülteci olarak özgürce yaşaması da yasak.

Dün “Vurun Ermeni’ye” diye bağıranlar bugün “Vurun Kürd’e” diyerek içlerindeki şovenizm zehrini kusmaktadır. Egemen Türk komprador burjuvaların ve toprak ağalarının yüz yıllık olağan politikası “vurmak-yıkmak-yakmak-talan etmektir”. Halklar, aklı soykırım dışında başka bir şeye çalışmayan bir faşist devlet gerçekliğiyle karşı karşıyadır.

25 yıl önce koruculuğu ve çeteciliği kabul etmeyen, faşizme meydan okuyan Botan halkı sekiz kamp değiştirerek Maxmur Kampı’nı yaşam ve direniş alanına çevirdi. 12 bin Kürd’ün yaşadığı Maxmur Kampı bir direniş ve özgürlük kampıdır. İdari-siyasi-eğitsel yönden kendini demokratik temel de yöneten Maxmur Kampı çölde açan bir çiçeğe benzemektedir.

20 Mayıs’tan bu yana Maxmur kuşatma altındadır. Maxmur tel örgü ve kulelerle açık bir hapishaneye çevrilmek isteniyor. Defalarca Türk devletinin ve DAİŞ’in saldırılarına maruz kalan Maxmur halkının yaşadığı zulüm yetmiyormuş gibi bu kez kampın etrafı çevrilerek, ambargoya tabi tutularak açık hapishaneye dönüştürülmek isteniyor.

BM denetiminde olan Maxmur halkına yönelik KDP ve merkezi Irak hükümetinin ve ordusunun süren baskı ve dört yıldır devam eden ambargolarına karşı sessiz kalmayı tercih etmektedir. Bulundukları ülkenin yönetim prosedürlerine uymanın dışında hiçbir rolleri olmadığını ifade BM Maxmur’a yönelik işlenen suçların ortağı olmaktadır. Dokuz yıldır Mamur kampa uğramayan BM görevlilerinin bir anda ortaya çıkmalarının iyiye yorumlanacak bir yanı yoktur. Ambargo ve kuşatma, BM’nin gözleri önünde gerçekleşmesine karşın sessiz kalarak hiçbir engelleyici tutum alamaması düşündürücüdür.

Türk devletinin varlığından sadece Kürt halkı rahatsız değil

Maxmur halkı yaşamak için Hewler’de çalışmaya gidiyor. Hewler’e giriş-çıkışların kapatılması halkın çalışma, eğitim vb. yaşam damarlarının kurutulması demektir. Açlıkla, yoklukla terbiye edilmek istenen Maxmur halkı, yıllardır her türlü zulüm altında, zorluklara karşı nasıl direnip, nasıl yaşayacağını iyi öğrenmiştir.

TC’nin yüzyıldır bitmeyen Kürt düşmanlığı ve ara verilmeyen katliamlar hemen her fırsatta ve koşulda kendini gösteriyor.

Türk devletinin talebi üzerine harekete geçen Irak ordusunun Maxmur Kampı’nın etrafını kuşatmaya çalışması kabul edilemez bir durumdur. Merkezi Irak hükümetinin TC ile kurduğu ticari ve siyasi ilişkilerine ve çıkarlarına zarar gelmemesi için diktatörün baskısına boyun eğerek Maxmur Kampı’nı kuşatma altına almaya çalışmaktadır. TC ve merkezi Irak hükümetinin ileri sürdüğü hiçbir gerekçe haklı ve meşru değildir.

Irak merkezi hükümetinin ve ordusunun iradesine baskı yapan, hukukuna müdahale eden, itibarını zedeleyen Türk devletinin bölgede nasıl saldırgan bir politika izlediğini görmek gerekir. Dicle suyunun kesilmesi tehdidine karşılık Maxmur’un kuşatılması talebini öne süren TC devleti, Irak ordusuna baskı kurmaya çalışıyor. Her şeye ve herkese düşman ve bela olan diktatör R.T.Erdoğan baskılarını artırmaya devam ediyor. Irak’ın etrafını insansızlaştırmaya çalışan TC devleti, Kürtlerin tarihsel ve toplumsal bağlarını kopartmaya çalışıyor.

Türk devletinin ve ordusunun varlığından sadece Kürt halkı rahatsız değil. Irak halkı başta olmak üzere Irak ordusunda bazı generaller de TC ordusunun varlığından ve baskı-tehdit politikasından rahatsızdır.

Yıllarca yaşadıkları Kürdistan topraklarından zorla ve katliamla sürgün edilen yurtsever Maxmur halkı sığındıkları Irak parçasındaki topraklarda yaşam ve direniş mücadelesi vermektedir. Elleri ve tırnaklarıyla Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı’nı yaratan halk şimdi yine TC devletin eli ve emriyle başka bir tehdit ve kuşatmayı yaşamaktadır.

 

Maxmur, 25 yıldır direniyor

Maxmur halkı, DAİŞ saldırıları karşısında kahramanca bir direniş sergileyerek varlığını ve onurunu korumaya çalışmıştır. Hewler dahil Irak’ın diğer şehirlerini korumak için büyük fedakarlık gösteren Maxmur halkının ne Irak halkıyla ne de Irak ordusuyla bir sorunu vardır. Onların varlığı bırakalım Irak için bir tehdit unsuru olmayı halkların birlikte yaşama avantajı ve şansıdır.

TC devleti bir yandan Suriye’nin, diğer yandan Irak’ın egemenlik haklarına müdahale edip iradelerini kırmaya baskı altında tutup boyun eğdirmeye çalışıyor. Böylelikle bölgenin yegane hakimi ve otoritesi olarak hareket edip istediğini serbestçe yapmaya çalışıyor.

Özgürce yaşamak ve çalışma bir haktır. Bu hakka sahip olarak yaşamak herkesin hakkıdır. Dolayısıyla Maxmur halkının da en doğal temel hakkı olan yaşama-çalışma ve var olma hakkı kendisine aittir. Hiçbir faşist iktidar ve gerici güç bu temel özgürlük hakkını yok edemez.

Maxmur halkı zulüm karşısında nasıl direneceğini ve nasıl yaşayacağını iyi bilen halktır. Faşist diktatörlüğün imha ve yok etme, kuşatma ve ambargo politikalarının yegane amacı, halkları soluksuz-ekmeksiz-dermansız bırakıp iradesini kırarak boyun eğdirip teslim almaktır.

Maxmur’da, Şengal’de, Medya Savunma Alanları’nda, Rojava’da, Karabağ’da yapılan ve yapılmak istenen budur. Kuşat, parçala, soluksuz bırakıp, boşalt, diz çökertip teslim almaya çalış! Halkları zorla, silah ve dipçikle sürgüne yollamak, asimilasyon yollarında özünden uzaklaştırmak sonra da onlardan boşalan yaşam alanlarına ve topraklarına çökmek TC’nin amacıdır. Bölgenin parça parça demografisini değiştirmek ve hiçlik içinde yok etmektir.

Maxmur halkı 25 yıldır zulme karşı direniyor. Direniş sloganlarını emek ve kanla yarattıkları özgür topraklarına yazmaktadır. Yaşamak ve direnmek için ellerini ve iradelerini çalıştıran Maxmur halkı, direnişin ve onurun temsilciliğini yapmaktadır.

Karşı devrimin imha ve yok etme taktikleri nasıl benzerlik ve aynılık taşıyorsa halkların özgürlük ve devrim mücadelesi, hak ve hukuk talepleri, direniş yöntemleri de benzerlikler taşımaktadır. Baskı ve zulüm altında yaşamak zorunda bırakılan halklar birleşirse güç, irade ve etkin söz olurlar. Bugün her zamankinden daha kararlı ve bilinçli şekilde halkların birlikte mücadele isteğini, eğilimini ve iradesini güçlendirmek göreviyle karşı karşıyayız. Halkın yaşam ağacını zulümle sulayanlar dalların intikamıyla karşılaşır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu