FHKC, FDKC, FHKC-GK, Hamas ve İslami Cihat örgütlerinin liderlerinin dünkü Beyrut’taki toplantısında toprağı, halkı, kutsalları savunmak için verilen mücadelede “halkımızın direnme hakkına bağlılığımızı, kurtuluş, geri dönüş, kendi kaderini tayin hakkı ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması için halkımızın bu savaşta zafer kazanacağına olan güvenimizi teyit ediyoruz” ifadeleri ön plana çıktı.
Filistin’in 5 Direniş Örgütü yaptıkları açıklamada, Arap ve İslam ülkelerini ve dost ülkeleri katliamın durdurulmasını için tepki vermeye; Refah kapısının vakit kaybedilmeden açılarak yardımların ekiplere ulaştırılması; Filistin halkının yerleşimci ve işgalci israil askerlerine yönelik her türlü saldırılarına devam etmeleri; Siyasi ve halk nezdinde bir Arap tutumuyla kuşatmanın kırılması gerektiğinin çağrılarını yineledi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Bu kahramanca destan, tüm Filistin halkının topraklarını, kutsallarını, varlıklarını ve özgürlük haklarını savunmak için hastaneleri, camileri, kiliseleri, üniversiteleri, ambulansları hedef alan, kuşatma altındaki halklarımızın elektriğini, suyunu, yakıtını, internetini, cep telefonu iletişimini kesen barbar bir düşmana karşı yürüttüğü mücadeledir.
Halkımıza karşı yürütülen siyonist soykırım savaşına karşı koymanın temel direği olarak, ulusal birliğe bağlı kalarak ve düşmanın halkımızı bölme veya onun herhangi bir bölümünü tekeline alma girişimlerini reddederek, bu kader savaşta birleştirici çabaları ve safları sıklaştırmayı vurguluyoruz.
Arap ve İslam milletimizin kitlelerini ve özgür dünya halklarını, Siyonist-Amerikan saldırganlığını durdurmak, sınır kapılarını açmak, insani yardım ve yakıt getirmek ve yaralıları Gazze Şeridi’nden çıkarmak için hareketlerini sürdürmeye çağırıyoruz.
Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve İran başta olmak üzere milletimizin direniş güçlerini selamlıyor ve Filistin halkımızın bu savaşta yalnız olmadığını teyit ediyoruz.
Halkımıza karşı soykırım savaşını desteklemeyi, tırmandırmayı ve buna katılmayı seçtiği için halkımızın maruz kaldığı soykırım savaşından tamamen ABD’yi sorumlu tutuyoruz. Arap ve islam ülkelerini ve halkımıza dost ülkeleri, Filistin halkımıza yönelik devam eden bu katliamın durdurulması için güçlü bir tepki vermeye çağırıyoruz.
İşgalcilerin ya da saldırgan ülkelerin herhangi birinin müdahalesi olmaksızın Refah kapısının açılmasını, vakit geçirilmeden halkımıza yardım, insani ihtiyaç, yakıt, sağlık ve yardım ekiplerinin getirilmesini, yaralıların Mısır ile Arap ve İslam ülkelerine nakledilmesine izin verilmesini talep ediyoruz.
İşgal altındaki Filistin’deki halk kitlelerimizi, siyonist düşmana karşı her türlü direnişi ve mücadeleyi yükseltmeye, onun askerlerini ve yerleşimcilerini hedef almaya, yerleşimci saldırıları ve düşman güçlerinin tacizleri karşısında halk mücadelesini güçlendirmeye çağırıyoruz.
Düşmanın Gazze’ye tüm erişimi kesmesi, kuşatması, iletişim ve interneti tamamen kesmesi, düşmanın tanık istemediği büyük bir soykırım suçunun örtüsüdür. Siyasi ve halk nezdinde bir Arap tutumuyla bu kuşatmanın kırılması gerektiğini vurguluyoruz.
Toprağımızı, halkımızı ve kutsallarımızı savunmak için bu mücadeleyi verirken, halkımızın direnme hakkına bağlılığımızı, kurtuluş, geri dönüş, kendi kaderini tayin hakkı ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması için halkımızın bu savaşta zafer kazanacağına olan güvenimizi teyit ediyoruz.
Hamas, İslami Cihat, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi – Genel Komutanlık”
