EmekGüncel

SÖYLEŞİ | Bağımsız Maden İş Sendikası: Biz Hakkımızı Alana Kadar Bu Mücadeleden Asla Vazgeçmeyeceğiz!

"“Bu barikatları bize değil patronlara kurun” diyerek, işçilere haklı ve meşru mücadelemiz için bedeli ne olursa olsun kazanana kadar devam edeceğiz"*

Bağımsız Maden İş Sendikası Başkanı Tahir Çetin ile Kahraman Ermenek ve Soma Maden işçileri direnişlerini konuştuk.

Manisa’nın Soma ilçesindeki Uyar Madencilik işçileri, sekiz yıldır verilemeyen alacaklarının ödenmesi talebiyle direnişlerini sürdürüyor.

Soma’da tazminatlarını alamayan madenciler mahkeme kararı ile kazandıkları tazminat hakları için  Salihli’de bir parkta direnişlerine 20’li günlerinde sürdürürken verilen sözün (2 kasım Salı gününe kadar) yerine getirilmesini istiyor.

Ermenek işçilerinin direnişleri ise haklarının yanında koşullarının düzeltilmesini, işçi sağlığı ve güvenliğinin alınmasını talebiyle direnişlerinin 2 ayını geride bıraktı. İşçiler Karaman Valisi’nin sözünün yerine getirilmesini direnişi sürdürerek bekliyor.

Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Cenne Maden Ocağı’nda maden işçileri 13 aydır ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi talebiyle 31 Ağustos’ta direnişe geçtiler. 80 maden işçisinin ocak girişinde gerçekleştirdikleri eylemin sekizinci gününde aynı şirkete ait Seba Madencilik’te çalışan ve 7 aydır ücretlerini alamayan 60 işçi daha direnişe katılmıştı.

Öncelikle iki direnişin de, Ankara Yürüyüşü’nün engellenmesi ve devam eden mücadele sürecini aktarır mısınız?

Biz Ermenek’te yaşanan süreci aslında tüm kamuoyuna anlattık, hem Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürü ile, hem mecliste toplantılar yaptık. Bugün işverene yazılı bir şekilde taleplerimizi ilettik ancak maalesef işveren bu konuda bir adım atmadı. Arkadaşlarımız da Ankara’ya yürüme kararı aldı ve yürüyüşe başladık.

Maden ocağından başlayarak 500-600 metre kadar yürüdük. Orada jandarma ile karşılaştık, jandarmanın biber gazı coplu müdahalesiyle karşılaştık.

Biz aynı şekilde Manisa’da da direniş olduğu için Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile de toplantı yaptık, ancak TKİ, “bunun sorumluluğu bizde değil” dedi.  Bizde yeniden Ermenek’e gittik fakat orada yolumuz yeniden kesildi.

Sonrasında Karaman Valisi ile bir toplantı yaptık, Karaman Valisi bu pazartesi (1 Kasım) sorunun çözülmesi için işvereni masaya çağırdı. Şimdi Güneyyurt kasabasında oturma eylemi şeklindeki direnişimiz devam ediyor.

Manisa’daki arkadaşlarımızda Soma’dan çıktıkları yürüyüşe, 3 günlük 301 arkadaşımızın mezarlığına kadar devam etti. Oradan gece araçlara binerek Salihli’ye kadar devam ettiler. Burada jandarma arkadaşlarımızın önlerini kesti ve arkadaşlarımız gözaltına alındı. Daha sonra ise ifadelerin ardınadn arkadaşlarımız serbest bırakıldılar.

Oradaki arkadaşlarda AKP Grup Başkan vekili Özlem Zengin ile toplantı yaptı. O da bu salı (2 Kasım) mecliste durumu halledeceğini yani ödemelerin gerçekleşeceğini söyledi. Yani direnişlerden birini pazartesini diğeri salıyı beklemekte ondan sonra zafer ile bittiği duyurusu yapılacak. İşçi arkadaşlarımız hakkını alacak.

İşçilerin “vallahi de billahi de korkmuyoruz” sözü bir kararlılığın ve kendini gücünün ifadesi aynı zamanda. İşçilerin bu direnişteki kararlılığı ve gücü nerden geliyor sizce?

Şimdi bizim sendikamız 2018 yılında kuruldu, 2019’a kadar Soma’daki işçilerin yani hayatını kaybeden 301 işçinin ardından verilmesi gereken haklarını alamamıştı. Bu tazminatlarla alakalı ciddi bir kazanım elde ettik.

Buradaki Uyar Madencilik bünyesinde işletilen madendeki işçi arkadaşlarımız  8 yıl boyunca hakkını almamıştı. Bu kazanım önemliydi. Ermenek’teki işçi arkadaşlarımız özellikle iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması noktasındaki haklarını, maaşlarını ve tazminat haklarını alamamıştı.

Soma’da başarı ile tazminat haklarını kazanması ile  birlikte arkadaşlar sendikamıza başvurdu. Çünkü işçilere güç verdi bu durum bizde alabiliriz denildi. Şu an bizim önümüze konulan askeri güç, baskı uygulanmasının sebebi Soma’daki yürüyüşün Anayasa Mahkemesi’ne taşınması, bize karayollarının yasaklanması ve bizim bu mahkemeleri kazanmamızdır.

Bugün askerin bize baskı uygulamasının birinci nedeni bu, ama işçi arkadaşlarımız “kardeşim biz sizin baskınıza karşı hakkımızı istiyoruz. Çünkü Soma’daki arkadaşlarımızın sorunu çözüldü bizimki niçin çözülmüyor” diyorlar.

“Bu barikatları bize değil patronlara kurun”

Bundan güç alındı. Yine takip ettiğiniz gibi buradaki Türkiye Maden İş Sendikası, 13 bin üyesi olan bir sendika var, bu sendika hiçbir adım atmadı, bu işçiler birde bu sendikaya üye idi, ama maalesef hiçbir adım atmadı, işçileri aldattılar, kandırdılar. İşçi arkadaşlarımız o sendikadan nefret etti ve yeni sendikal bir örgütlenme ve yeni bir mücadele hattıyla birlikte harekete geçtik.

Şimdi bizim sendikamıza Maden İş Sendikası, provokatörlük yaparak, işçileri kullanarak sosyal medya üzerinden saldırıyor ama işçiler bunu görüyor.

İşçiler “siz yıllardan beri bizim için ne yaptınız ama bu sendika şu an 2 yıllık bir sendika olmasına rağmen ödenmeyen maaşlarımız, tazminatlarımız için mücadele ediyor siz ne yaptınız?” diye soruyor.

Şimdi her iki direnişte önümüzdeki hafta verilen sözlerin tutulması için bekleyişte, sözlerin verilmemesi durumda neler yapılacak, kamuoyuna buna dair çağrınız nedir?

Biz hakkımızı alana kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz, yani bugün Salihli’de yolumuzu kestiniz, bizde Uşak, Afyon üzerinden yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz.

Haklıyız, meşruluğumuz var çünkü 8 yıldır tazminatlarımız ödenmedi, iş sağlığı iş güvenliği için yaşam hakkımız için mücadele edeceğiz. “Bu barikatları bize değil patronlara kurun” diyerek, işçilere haklı ve meşru mücadelemiz için bedeli ne olursa olsun kazanana kadar devam edeceğiz.

*Söyleşi 30 Ekim Cuma yapıldı

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu