GüncelManşet

“İstanbul için projemiz yok, çözüm önerimiz var”

İstanbul: Bugün Taksim’de bulunan Elite World Hotel’de bir basın toplantısı düzenleyen Halkların Demokratik Partisi İstanbul Büyükşehir Eşbaşkan Adayları Pınar Aydınlar ve Sırrı Süreyya Önder, İstanbul’un sorunlarına karşı “projeleri olmadığını”, çözüm önerileri ürettiklerini belirterek, önerilerini kamuoyuna açıkladılar.

HDP’nin ilçe belediye eşbaşkan adaylarının da katıldığı ilk sözü Sırrı Süreyya Önder alarak seçim sürecinde her tarafta bir proje furyasının estiğini söyledi. “İnsanları da o kadar bu kavrama alıştırdılar ki, kenti bir mühendislik bürosuna indirgeme anlayışının bir tezahürü olarak görüyoruz. HDP olarak bu anlayışı reddeden bir noktada durduk. Çözüm önerilerimiz ve ilkesel tutumlarımız var” dedi.

 

“Gücümüzü Gezi’den aldık”

Tüm ilke ve çözüm önerilerimizin en büyük ruhunu ve dinamizmini, Gezi direnişinin sürme biçimi olarak hayatımıza giren, hayat bulan forumlardan aldık” diyerek hem Gezi İsyanı’nın hem de sonraki süreçte forumların kendilerine ilham olduğunu söyleyen Önder; “İlkemiz, özünde kentin kendisi hakkında, kendisinin karar vermesi ilkesidir. Bunu ‘Şehir senin’ biçiminde formüle ettik ve şiarımızı böyle belirledik” dedi.

Şehir suçu kavramının şehirde yaşayan insanların ayrımcılığa uğramasına ve doğasının, yapısının tahrip olmasına neden olan düzenlemeler” olarak tanımlayan Önder, ekledi: “Biz hiçbir şehir suçuna dahil olmamayı, böyle bir suçu işlememeyi taahhüt ediyoruz.

 

“TOMA’lara belediyeden su yok!”

Önder, imzaşadıkları İstanbul Taahütnamesi‘nin önemine değinirken, “Özellikle belediye araçlarının gözaltı araçları olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz, TOMA’lara su taşımayacağız” dedi.

İstanbul Taahütnamesi’nde geçen maddeler şöyle:

– Toplumun ortak kaynaklarını belediyeler aracılığıyla halka karşı kullanmayacağız.

– Konut haklarının ve ortak yaşam alanlarının gaspına; imar ve şehir planlarına aykırı yapılaşmaya izin vermeyeceğiz.

– Tarihsel doğal dokuya aykırı projeleri hayata geçirmeyeceğiz.

– Halkın kolektif mülkiyetinde olması gereken ortak alanları (sahil, meydan, park) özel firmalara satmayacağız.

– İstanbul’un kaynaklarını yeniden üretilmez biçimde tüketen ve ekolojik dengesini bozan, ilan edilmiş ya da yapımına başlanmış tüm “çılgın” ya da “mega” projeleri iptal edeceğiz.

Şu an İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan AKP’li Kadir Topbaş’ın halkın içerisine çıkamadığını, Başbakan olmadan bir yere gitmediğini söyleyen Önder, “ ‘25’inde çılgın bir proje açıklayacağım. Kanal İstanbul falan neymiş ki diyeceksiniz. Herkes mutlu olacak’ demiş. Gece biraz düşündüm, hepimizi mutlu edecek bu çılgınlık ne olabilir diye. Kadir Topbaş seçimlerden çekilebilir. Aklıma gelen en çılgın şey bu oldu” dedi.

Önder, HDP’nin “şehir hakkını” şu ilkelerle özetledi:

– Yerel demokrasi ve özerlik 

– Barış, çözüm ve dayanışma belediyeciliği

– Toplumsal hizmet belediyeciliği

– Kadına ve LGBTİ bireylere duyarlı belediyecilik

– Ekolojik belediyecilik

 

“İstanbul yoksulluğu yenecek”

Önder’in ardından konuşan Pınar Aydınlar ise söze bugünün Gezi İsyanı sırasında Eskişehir’de katledilen Ali İsmail Korkmaz‘ın doğum günü olduğunu hatırlatarak başladı.

HDP ile birlikte İstanbul’da yoksulluğu yenmeyi amaçladıklarını belirten Aydınlar, buna dair önerilerini şöyle sıraladı: “Geçici ve düzensiz dağıtılan yardımları kalıcı, düzenli ve yeterli miktarlarda toplumsal destek programlarına dönüştüreceğiz. Bütün sosyal politika kararlarımızı halkla birlikte verecek, uygulamalarını halkın denetimine açacağız, bütçesini halkla birlikte yapacağız. Konut kooperatifleri kuracağız, yoksul aileler için düşük maliyetli sosyal konutlar yapacağız, yoksul ailelere kira yardımı yapacağız, ücretsiz ulaşım hakkını güvence altına alacağız.

Bunlar dışında İstanbul’un “halklarıyla barışacağını”, “inanç gruplarını tanıyacağını”, “engellilerin onurlu ve özgür bir yaşam süreceğini”, “gençlerden öğreneceğini”, “çocukları seveceğini”, “yaşlılarıyla yaşayacağını”, “LGBTİ dostu bir şehir olacağını” vurgulayan Aydınlar, aynı zamanda İstanbul’da “kadınların güçlü ve eşit olacağını” da belirrtti.

“Halkın giremediği yere yolsuzluk girer”

Aydınlar’ın açıklamasını sonlandırmasının ardından yeniden söz alan Önder, 17 Aralık’tan bu yana süren yolsuzluk tartışmalarına ve belediyelerin yolsuzluk merkezi haline gelmelerine dair tartışmalara değindi.

Niye bu kadar yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk olur? Ya da kardeş partimiz BDP’nin 100’e yakın belediyesinde devlet bütün denetim kurumlarıyla yuva yapmış olmasına rağmen bir kuruş bile yolsuzluk bulunamıyor? Bizler çok erdemli ya da diğerleri çok ahlaksız olduğu için mi?” diyen Önder, sözlerine “Biz erdemliyiz ama diğerleri için bir ithamda bulunamam. Bu bir sistem sorunudur. Halkın giremediği yere yolsuzluk girer” şeklinde devam ederek, çözümün halkın denetiminde, şeffaf, çoğulcu, katılımcı bir belediye olmakta olduğunun altını çizdi.

 

“Trafik sorunu, politik bir sorundur”

Belediye Meclisi’nin yetkili bir “Şehir Parlamentosu” olarak çalıştırılacağını söyleyen Önder, İstanbul’u yerinden ve özerk yönetimle yöneteceklerini söyledi. Önder mahallelerde, kooperatifler, pazar, mutfak, gençlik merkezleri, bostanlar, bakım ve kreşler, sağlık merkezleri, göçmen, mülteci ve evsizlere barınma merkezleri, veteriner klinikleri, afet ve acil durum merkezleri, kadın dayanışma merkezleri yapılacağını belirtti.

Önder, mevcut kentsel dönüşüm politikalarını reddettiklerini, yerinde dönüşümü sahiplendiklerini belirtti. 3. Köprü ve 3. Havalimanı projelerine CHP ve diğerleri gibi sorunu Ankara’ya havale etmeden karşı çıkacaklarını belirten Önder, “İstanbul’da trafik sorunu bir teknik sorun değil politik sorundur. Ranta, rantiyeye sırtınızı dönmeye karar verdiğiniz gün, bu kentin trafiği yoluna girecek” dedi.

Her ihtiyacın aslında bir hak olduğunun altını çizen Önder, “Kontörlü sayaç uygulamasına belediyeyi alır almaz son vereceğiz. Evlere hane başı 10 ton suyu ücretsiz sağlayacak ve musluklardan içilebilir su akmasını sağlayacağız” dedi.

 

“Seçimlere 2 parti olarak giriyoruz”

Seçimler yaklaşırken bir gerçeğin daha da netleştiğini söyleyen Önder, “Seçimlere aslında 2 parti olarak giriyoruz. Bu partilerden biri biziz, diğeri ise diğer tüm sistem partileri… Bizim aramızdaki fark ilke ve programımıza bakıldığında görülebilir” dedi.

Gezi Parkı’nın bölünmeyeceğini, aksine bütünleşerek şehre hayat vereceğini vurgulayan Önder “Taksim’den Şişli’ye uzanan dev yeşil alan, Gezi Barış ve Kültür Vadisi olarak halka açılacak. Taksim Meydanı anmalar, gösteriler, konserler için daha kullanılır hale gelecek. AKM polis karargahı olmaktan çıkarılacak, kültürel etkinliklerin merkezi haline getirilecek” dedi.

Gazi, 1 Mayıs, Armutlu, Şişli’de Adalet Mekanları oluşturacaklarını belirten Önder, Galatasaray Meydanı’na Cumartesi Anneleri Anıtı yapacaklarını, Tarlabaşı’nda Göç Müzesi kuracaklarını, Haydarpaşa Garı’nı Kadın Müzesi, Selimiye Kışlası’nı Ortak Yaşam Alanı haline getireceklerini açıkladı.

Hrant Dink Caddesi’nden başlayarak sokakların isimlerini İstanbul’un tarihsel geçmişi ve şehir hafızasını gözeten şekilde yeniden düzenleyeceklerini bildiren Önder, tüm bu çalışmaları da halkın onayına sunacaklarını belirtti ve sürgün edilmiş tüm toplum, kültür ve inançları İstanbul’a davet etti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu