H.Merkezi: DAİŞ çetelerine karşı verilen savaşta, Rakka’nın özgürleştirilmesi hamlesinde yaşamını yitiren Devrimci Komünarlar Partisi (DKP) kurucu önderi Ulaş Bayraktaroğlu (Mehmet Kurnaz), DAİŞ çetelerinin Enternasyonal Özgürlük Taburu’na yönelik saldırısında şehit düşen Muzeffer Kandemir (Doğan Kırefe) ile Rakka hamlesinde şehit düşen iki YPG savaşçısı, 31 Mayıs’ta düznelenen bir törenle sonsuzluğa uğurlandı.
Cizire Kantonu’nun Derik kentinde gerçekleşen cenaze töreninde ilk önce savaşçıların cenazeleri araç konvoyu eşliğinde Derik Hastanesi’nden alındı. Cenazeler, “Şehit Namirin”, “Biji berxwedana Rojava” sloganları ile Şehit Xebat Derik Şehitliğine getirildi.
Cenaze törenine, BÖG, DKP, MLKP, MLKP/KKÖ, YPG, YPJ, SDG, TKP/ML- TİKKO, THKP-C/MLSPB, Enternasyonal Özgürlük Taburu savaşçıları, Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Hediye Yusuf, PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Cizire Kantonu Özerk Yönetimi temsilcileri, Şehit Aileleri Kurumu ve SYPG temsilcileri ile savaşçıların aileleri katıldı.
“Her zaman kavganın en önünde durdu”
Düzenlenen askeri törenin ardından Devrimci Komünarlar Partisi Komutanlarından Mustafa Suphi konuştu.”Türkiye işçi sınıfı, Rojava ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü için şehit düşen komutanımız ve savaşçılarımızı uğurluyoruz. Onlar kaderlerini Rojava halklarının kaderi ile bağladılar” diyen Suphi, Ulaş Bayraktaroğlu’nun hiçbir zaman teslimiyeti kabul etmediğini ve her zaman kavganın en önünde olduğunu söyledi.
Konuşmasına “Ulaş Bayraktaroğlu bizlere Türkiye halkları ve işçi sınıfının tek şansının Kürdistan devrimi birlikte silahlanarak dağları, fabrikaları ve mahalleleri kuşatarak olabileceğini öğretti. Rojava devrimi Türkiye halklarının da kaderini belirlemektedir. Türkiye halkları özgürlük istiyorsa bunu Kürt halkı ile birlikte başarabilir, faşizmi ancak böyle yıkabiliriz. Türkiye ve Kürt halklarının özgürlüğü için son ana kadar mücadele edeceğiz” sözleriyle devam eden Mustafa Suphi, “O yüzden her zaman kavganın en önünde durdu” dedi.
Suphi şöyle devam etti: “Kürt halkına söz veriyoruz, Ulaş Bayraktaroğlu’nun mücadelesini Türkiye’nin bütün kentlerine, sokaklarına, mahallelerine, fabrikalarına taşıyacağız. Türkiye’deki faşist zihniyete karşı Kürt halkı ile birlikte mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
“Bıraktkları kavga bayrağı ve silahları, yoldaşlarımızın ellerindedir”
MLKP adına konuşan Paramaz Tolhıldan ise, özgür Rojava topraklarında, Karadeniz’in asi ve direngen ruhunu taşıyan Ulaş Bayraktaroğlu ve Muzaffer Kandemir ile YPG ve SDG savaşçısı Baran ve Alişer yoldaşların sonsuzluğa uğurlandığını, Gezi’nin 4. yıl dönümünde Gezi isyanının öncülerinden Ulaş Bayraktaroğlu’nu uğurlarken yine iki gün önce şehit düşen Gezi isyanının sembollerinden Destan Temmuz ve Hasan Ali yoldaşları saygı ile andığını söyledi.
Tolhıldan, “Tüm Rojava şehitlerini anıyoruz. Yoldaşlarımızın bizlere bıraktığı kavga bayrağı ve silahları, Rojava’nın tüm cephelerinde yoldaşlarımızın ellerindedir. Rakka hamlesinde ölümsüzleşen yoldaşlarımızın hesabını faşist gerici DAİŞ çetelerinden sormaya devam edeceğiz” dedi.
“Şehitlerimiz bize özgürlüğün yolunu gösteriyor”
SYPG Temsilcisi Şoreş Amed ise Ortadoğu halkları üzerinde onlarca yıldır oyun oynandığını, savaşlar çıkarıldığını, ezilen halkların ise bu oyunlara karşı mücadele ettiğini, şimdi Kuzey Suriye topraklarında, sadece Kürtlerlerin özgürlük için savaşmadığını, ezilen Araplar ve Süryani halklarınında hep birlikte özgürlük için savaştığına dikkat çekti.
“Bugün uğurladığımız yoldaşlar kendi halklarını temsil ederek ölümsüzleştiler. Ulaş ve Muzaffer yoldaşlar bu topraklarda Türkiye halklarını, Alişer yoldaş Arap halkını, Baran yoldaş Kürt halkını temsil ediyor. Bu dört yoldaşımızın kanı birbirine karıştı. İşte bu Ortadoğu halklarının özgür günlerinin müjdecisidir. Artık kirli siyaset bu yoldaşlarımız şahsında boşa çıkartılmıştır. Öncesinde Rakka’dan binlerce kilometre uzakta olan bu yoldaşlar, bugün Rakka’nın özgürleştirilmesi için canlarını feda ettiler. İşte bu yoldaşlar insanlığın temsilcileridir. Şehitlerimiz bize özgürlüğün yolunu gösteriyor.” diyen Şoreş Amed KDP’nin kirli politikasına da değinerek, enternasyonal savaşçıların Güney Kürdistan’da tutuklanmasını ve Rojava’ya gelmek isteyenlerin engellenmesini kınadı.
Konuşmaların ardından Şehit Aileleri Kurumu, şehit yakınlarına “şehadetname vesikaları”nı verdi.
Şehit savaşçılar, “Şehit namirin”, “Ey şehit kanınız yerde kalmayacak” sloganları ile sonsuzluğa uğurlandı.
{gallery}rakka sehitler{/gallery}
Kaynak: etha
