DünyaGüncel

ÇEVİRİ | “Anayasayı Koruma Dairesi’nin raporunda adımız bile geçmiyor”

Nürnberg'deki kültür derneği, gizli servisin ihbarının ardından kâr amacı gütmeyen kuruluş statüsünü kaybedecek. Konuya ilişkin Hendrik Pachinger'in Nürnberg'deki Kültürler Diyaloğunu Koruma Kampanyasının basın sözcüsü Tatjana Sambale ile gerçekleştirdiği röportajı okurlarımız için çevirdik.

Nürnberg Nürnberg Belediyesi, kültür derneğinizin kar amacı gütmeyen kuruluş statüsünü iptal etmek istiyor ve vergi kanununun 51. paragrafına atıfta bulunuyor. Bir iç istihbarat servisi raporunda adı geçen kuruluşların kar amacı gütmeyen kuruluşlar olamayacağını savunuyor. Bunun Dialog der Kulturen e. V. [Kültürler Arası Diyalog Derneği, ed.] ile ne ilgisi var?

Anayasayı koruma raporunda diyalogdan hiç bahsedilmiyor. Bavyera “Anayasayı Koruma Dairesi” VS, geçen yıl burada bağımsız olarak faaliyet göstermeye başladı. Bu makam Nürnberg Merkezi Maliye Dairesi’nin dikkatini, “’Dialog der Kulturen e. V.’ Derneği ile anayasanın korunmasına ilişkin raporda aşırılık yanlısı olarak sınıflandırılan gruplar arasında ilgili bağlantılar” olduğu gerçeğine çekti.

Bu bağlantıların ne olması gerekiyor?

VS raporuna bir kopyası eklenmiş olan TKP/ML‘ye (Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninistler, jW) atıfta bulundular. Bunlar da ATİF/ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu, jW), Yeni Kadın (“Yeni Kadın”, jW) ve YDG’yi (“Yeni Demokratik Gençlik”, jW) ATİF/ATİK ile ilişkili örgütler olarak göstermişlerdir. Hepsinin adı Bavyera VS raporunda geçmektedir. Dialog der Kulturen e. V. şimdi Facebook sayfasında YDG logosunun yer aldığı bir etkinliğin reklamını yapmakla suçlanıyor.

Nazi Rejiminin Zulmüne Uğrayanlar Derneği – Anti-Faşistler Birliği, VVN-BdA, bunu benzer bir şekilde yapmaya çalışmıştı.

Vergi kanununun 51. paragrafına göre, bir kuruluşun kar amacı gütmeyen kuruluş statüsünün iptal edilmesi için anayasayı koruma raporunda adının geçmesinin bile yeterli olması yeterince kötü. Bavyera’daki VVN-BdA’nın da farkına varmak zorunda kaldığı gibi, bu durum ispat yükünü tamamen tersine çevirmektedir. Ancak bizim durumumuzda durum daha da saçma, çünkü VS raporunda Dialog der Kulturen e. V.’den bahsedilmiyor bile!

Bu yaklaşım Bavyera “Anayasayı Koruma Dairesi “nin bir uzmanlık alanı mı?

Kültürlerarası, sol görüşlü bir örgüte karşı bu tür yollara başvurmak çok açık görünüyor. Ancak hiç kimse bu tür sorun ve sıkıntıların Bavyera ile sınırlı olduğu yanılsamasına kapılmamalıdır. Bir süredir hukuki ve siyasi rotası belirlenmiş olan gerici-militarist bir devlet yapılanması dönemindeyiz. Şu anda doğrudan yaşadığımız şey, toplumun sağa kaymasının bir sonucu olarak bu baskıcı önlemlerin pratikte somut olarak uygulanmasıdır.

Derneğin ana sözleşmesinin amacı “halklar, göçmenler, gençler, çocuklar, kadınlar ve erkekler arasındaki diyaloğu” teşvik etmektir.

On yılı aşkın bir süredir, çok çeşitli kültürel geçmişlerden gelen insanlar için önemli bir buluşma noktası olduk. Düzenli olarak birlikte yemek pişiriyor, etkinlik yapıyor ve her şeyden önemlisi öğreniyoruz. Birbirimizden ve birbirimizle ne tür dünyalardan geldiğimizi ve birlikte nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi öğreniyoruz. Kökleri kapitalist sömürü sistemine dayanan sorunlar da dahil olmak üzere, gündelik hayatımızdaki çeşitli sorunları birlikte tartıştığımızda, gerçek bir birliktelik yaşıyoruz. O zaman derneğin ne kadar önemli olduğunu ve neden yıllardır haklı olarak kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunu anlıyoruz.

Kuruluşunuz hayır kurumu statüsünün geri çekilmesini kabul etmek istemiyor. Ne yapılması planlanıyor?

Kâr amacı gütmeyen statümüzü korumak için siyasi ve hukuki olarak mücadele edeceğiz. Amacımız bu devletin anayasası hakkında yanılsamalar yaymak değil, aksine uğruna mücadele ettiğimiz siyasi manevra alanını daha fazla uzatmadan terk etmemektir. Anayasayı Koruma Dairesi’nden maaş bordrosu alan masa başı memurlarının, özensiz internet araştırmalarına dayanarak belediye yetkililerine kimin kamu fonu alıp kimin almayacağını dikte etmesi söz konusu olmamalıdır. Aynı zamanda maddi dayanışmayı da örgütlüyor ve deneyimliyoruz. Bu yılki 8 Mayıs vesilesiyle bir dayanışma partisi planlıyoruz ve bir destek grubu kuruyoruz. Grupların ve insanların gerektiğinde kulüp odalarını ücretsiz olarak kullanabilmeleri ilkesine bağlı kalmak istiyoruz.

(junge Welt – 20 Nisan 2024)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu