Kültür&Sanat

Süryanilerin kurtuluş kalesi: İnwardo

Mardin’in Midyat İlçesinde yaşayan Süryaniler için ‘kutsal köy’ olarak sayılan İnwardo Köyü, Osmanlı Devleti ordusunun saldırı sonucu bıraktığı izler tarihi köyün taş duvarlarında duruyor. Her saldırının ardında Süryani toplumunda bıraktığı tedirginlik günümüze kadar gelirken,  Hamidiye Alaylarının saldırılarına karşı İnwardo Köyü’nün etrafında inşa edilen kale koruma altında tutuluyor.

500 yıldır katliamlara maruz kalan Midyat’ın İnwardo Köyü sakinleri, geliştirilen saldırılara karşı, Mor Hadbşabo Kilisesi’nin dört bir yanını kale ve burç kuleleri inşa ederek kendilerini koruma altına almışlar. Mardin yöresine özgü mimari yapısıyla beyaz bazalt taşlarla inşa edilen 7 bin yıllık tarihi köy Süryaniler için kurtuluş kalesi olarak biliniyor. Yaşanan mezalim anı-roman kitaplarına konu olurken, binlerce yıllık köyde diriliş orucu tutanlar, kilisede gömülen ölülerini ziyaret ediyor. Kilisenin dış cephesi ve avlusuna isabet eden kurşunlar halen duvarlarda saplı dururken, tüm olumsuzluklara rağmen atalarının yaşadığı toprakları terk etmemekte kararlılar. 

ÇOCUKLAR SÜRYANİCE BÜYÜYOR!

Hayvancılık, tarım ve telkari zanaatıyla geçimlerini sağlayan İnwardo Köyü sakinleri, günümüzde de el yapımı Midyat şarabı üretiyor. İnanç ve kültürlerini yeni nesillere de aktaran Süryaniler, 7 yaşına kadar köyde Süryanice dilinden başka dil kullanılmıyor. Diğer farklı dillere mensup olan çocuklar gibi okul eğitimi sırasında hiç duymadıkları bir dil ile tanışıyorlar. Yüzlerce yıldır maruz kaldıkları baskı ve zulüm politikalarından kaynaklı iliklerine kadar işlenen tedirginliklerini çekinmeden dile getirebiliyorlar. Belli bir yaşa gelen gençler ise, Avrupa’ya gitmeyi tercih ediyor. Farklı bir kültüre entegre olmak zorunda kalan yeni nesil, büyük çoğunluğu anayurdundan uzak kalan ve asimilasyon sonucu kadim bir kültürün yok olması tehlikesini de ortaya çıkarıyor.

HÜKÜMET KONAĞINI ELE GEÇİRDİLER

İnwardo Süryanileri, 1915 yılında Osmanlı Devleti’nin farklı dil ve inançlara yönelik tehcir etme politikalarına karşı Midyat Hükümet Konağı’nı işgal ederek konağı kullanılmaz hale getirmiş ve o dönemden bu yana kullanılmaz hale gelen konak halen işlevsiz olarak duruyor. Bu nedenle İnwardo Köyü zulme karşı ‘direngen’ bir halk olarak bölgede tanınıyor.

OSMANLI ZULM ETTİ SONUNU GÖRDÜK

Osmanlı Devleti’nin Süryanilere yönelik zulmünü unutmadıklarını söyleyen Midyat Kiliseler Ruhanisi İhsak Ergün, tarih boyunca Süryanilerin kimseye zararlarının dokunmadığını ifade ederek, Mezopotamya’nın köklü bir halkı olduğunu da söylüyor. Ergün, “Mor Habdşo Kilisesi’nin 1600 yıllık geçmişi var. Baskılardan dolayı kale olarak inşa edilmiş. Bu kilisede herhangi bir tarikat olmamalarına rağmen maalesef sürekli katliamlara maruz kaldık. 500 yıldır baskı ve katliama uğramalarına rağmen,  başkalarına kin gütmeden kardeşçe yaşamasını bilen Süryanileri Mezopotamyanın kutsal bir halkı olarak görüyorum. Çünkü tarih boyunca insanlığa zarar vermemişiz. Tarih de bunu söylüyor. Bize dokunan Allah’ın da onlara dokunduğunu düşünüyoruz! Osmanlı bize yönelik katliam gerçekleştirdi onun da sonu geldi. Kiliseye sığınan çocuk, kadın ve yaşlılara sıkılan kurşunlar halen duvarlarda duruyor. Biz o kurşunlara bilinçli dokunmuyoruz çünkü bu halkın dili ve inancından dolayı Osmanlı, toplumumuzu kurşuna dizmiştir” diye konuştu.

“EN BÜYÜK ORUCUMUZ DİRİLİŞTİR!

Osmanlı döneminde Mor Hadbşabo Kilisesi’nin etrafında kalelerin inşa edilmesi sıradan bir şey olmadığını söyleyen Ruhani İhsak Ergün,  yaşadıkları acılara rağmen diriliş orucunu tutarak barış için dua ettiklerini belirterek, “ 2 bin yıla yakındır Kilisenin içinde ve avlusunda cenazelerimizi defnediyoruz.  Baskılardan dolayı ölülerimizi bile mezarlıkta defnedemeyecek kadar baskı altındaysak söze gerek yok sanırım.  Şuan Diriliş orucu dediğimiz paskalya orucunu tutuyoruz.  20 Nisan’a kadar devam edecek, 50 günlük zaman diliminde hayvansal hiçbir yiyecek ve içecek tüketilmemektedir” dedi.

İNWARDO SÜRYANİLERİN KURTULUŞUDUR

Süryanice yazılan “İwardo” adlı romanın yazarı Halef Berdavut, Kilisenin 4. Yüzyılda inşa edildiğini ifade ederek, bölgede yaşayan Süryanilerin kurtuluş yeri olarak bilinen İwardo köyünde yüzyıllardır varlığını koruma mücadelesi sürdürdüğünü ifade ederek, “İnwardo, Ermeni soykırımı sırasında Süryaniler için kurtuluş kalesi konumunu görmüştür. Osmanlı Devleti’nin Ermenilere yönelik yaptığı saldırı sırasında Süryanileri de yok etmek istemiş ancak İnwardo Köyü’nde bulunan Mor Hadbşabo Kilisesi’ne sığınan 20 bin Süryani, kilisenin dört tarafında bulunan kalede kendi öz savunmasını gerçekleştirmişlerdir. Köyü ele geçiremeyen Osmanlıya bağlı Hamidiye Alayları geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Ardından barış elçisi görevini gören Müslüman din âlimi olan Şeyh Havzullah, ‘tek bir gayri-müslim öldüren insanlığı öldürmüştür’ diyerek Süryanilerin silahları Osmanlı’ya teslim edildikten sonra Osmanlı geri çekilmiştir. Ancak 65 gün Osmanlı Devletine karşı direnen Süryaniler,  müzakereler sonrasında da köyden dışarıya ticaret için gittiklerinde kayıp vermeden geri geldikleri hatırlanmaz. Bugün bile ölülerimiz halen Kilisede gömülüyorsa bunun öyle sıradan bir durum olmadığının kabul edilmesi gerekiyor” dedi.

OSMANLI DEVLETİ AŞİRETLERİ SÜRYANİLERE KIŞKIRTTI

Osmanlı İmparatorluğu ile uzlaşan bazı aşiretlerin sürekli saldırısına uğrayan Süryanilerin köylerine göz diktiklerini söyleyen Berdawut, binlerce yıllık ortak değerlere sahip halkları “din” adı altında karşı karşıya getiren sistemin zulmünü kitabında işlediğini belirterek, “ Süryanilerin merkezi konumundaki İnwardo köyü’nün stratejik konumu itibariyle Osmanlı Devleti çevre aşiretlere; ‘Süryanilerin sürülmesi için bize destek verin onlardan kalan mal ve mülklerini size vereceğiz’ dayatması yapılıyordu. Bu nedenle Osmanlı güdümüne giren bazı aşiretlerde kullanıldı. Bugün köyde bulunan 4 kilisenin de etrafında kale kuleleri yapılmışsa maruz kalınan saldırılar sonucudur. Burası ibadethanedir ayrıca Süryaniler tarih boyunca zanaatkârlıkla uğraşan yerleşik bir toplumdur. Asla egemenliğe göz dikmemiş, başkalarının emeğini sömürmemiş ve kimseye zararı dokunmamıştır. Bugün tekçi zihniyet Süryani ve diğer etnik inanç ve kimliklerin değerini bilmiyor ama böyle kalınamayacağının farkına elbet bir gün varılacaktır” diye konuştu.

MEZARLARIMIZ KİLİSEDE

Üç tepe üzerinde kurulan İnwardo köyü, göze estetik bir manzara veren, uzaktan da müthiş göründüğünden, “İnwardo  “Göze Gül gibi görünen” adı verildiğini söyleyen Sami Akyol, 7 bin yıllık yerleşim yeri olduğuna dikkat çekerek, “İnwardo, 1915 yılında ve öncesinde de Osmanlı Devleti’ne karşı ortaya koyduğu direnişten dolayı bölgede pes etmeyen kişilere; ‘İnwardo fillesi gibisin’ sözü kullanılır. Tabi biz bu sözü aşağılayıcı buluyoruz. Mezarlarımızı kilisenin temeline gömecek kadar büyük zulümlere ve hakaretlere maruz kalmışız. Köyde tuz bittiğinde binek hayvanlarla köy dışına çıkanlar sürekli saldırılara maruz kalıyordu. Bunca baskı ve zulüm sonucunda bölgenin zanaatkarları 7 bin yıllık geçmişi olan bu kadim köy halkının kaçmaktan başka bir çaresi kalmamıştır. Bölgenin zanaatkarları, uygar bir toplumun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek zanaatkarlardı ama o zanaatkarlar birer birer Mezopotamya coğrafyasını terk etmek zorunda kaldılar” dedi.

FERHAT ARSLAN – MARDİN

(Firatnews.com adresinden alınmıştır)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu