EmekGüncel

Aşırı kâr hırsı ve iş kazalarının ikiz kardeşliği

H. Merkezi: Aşırı kâr hırsı sonucu işçi sınıfına dayatılan ölüm işçiliği devletin patronları destekleyen politikaları ile günden güne artış göstermektedir. İş cinayetlerini kader- fıtrat diyerek görmezden gelen devlet, özelleştirmelerle de katliamın önünü açmaktadır.

Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Aralık 2016’nın son haftası ile Ocak 2017’nin ilk haftasında gerçekleştirilen üye kimlik araştırmasının sonuçları üzerinden hazırladığı Metal Sektöründe İş Kazaları Raporu’nda kaza geçirmediğini söyleyen işçilerin oranı % 52 iken işçilerin % 48’inin iş kazası geçirdiğini söylüyor. İşçilerin yüzde 40’ı işten uzak kalacak şekilde bir iş kazası yaşadığını ifade ediyor. Her 10 işçiden 1’i, 1 ay ve daha fazla işten uzak kalmasına neden olacak bir iş kazası geçirmiş durumda. Yapılan araştırmalar sonucu yaşanan iş kazalarının mahiyeti de ortaya çıkmaktadır. Genel olarak patronlar ve devlet erkânı, iş kazalarının işçinin dikkatsizliğinden kaynaklandığını dile getirse de, iş sahalarında “dikkatsizlik ölüm getirir” şeklinde tabelalarla iş sağlığı prosedürünü uygulasalar da esas olarak iş cinayetlerinin gerçekliği örtülmektedir.

BİSAM iş kazalarına ilişkin raporunda işçilerin yüzde 43’ünün zaman baskısı altında olduğunu dile getiriyor. Mevcut raporda işçilerin yüzde 39’luk bir kesimi ise kimyasal madde, toz duman ve zararlı maddelere maruz kalırken, gürültü ya da şiddetli sarsıntıya maruz kalanların oranı yüzde 38,7 olarak veriliyor. Yaklaşık her üç işçiden biri (yüzde 31,4) kaza riski ile çalışırken, göz yorgunluğu ve görsel odaklama sorunu yaşayanların oranı ise yüzde 24.

Bu durumun genel olarak işçilerin yoğun çalışma koşullarından kaynaklı meydana geldiğini ortaya koyuyor. Aşırı kâr hırsı kapsamında işçi sınıfına dayatılan sömürü, işçilerde kaza geçirmese bile kalıcı hastalıklara neden olabiliyor. Metal işçilerinin yaklaşık yüzde 72’lik kısmı bir ya da daha fazla sağlık problemi ile karşı karşıyadır. İş koşulları ve yapısı kapsamında işçilere dayatılan fazla mesai, işçilerde genel olarak boyun, omuzlar, kollar ve elleri etkileyen kemik, eklem ve kas sorunlarına neden olmaktadır. Bu sorunun oranı ise yüzde 45 ile ilk sırada gelmektedir. Bu sağlık sorununu yüzde 42 ile sırtı, beli etkileyen kemik, eklem sorunları takip etmektedir.

Kuşkusuz bu araştırma sendikalı işyerlerini kapsamaktadır. Öyle ki sendikalı işyerlerinde iş güvenliği tam teşekküllü olmasa da esas olarak sendikasız işyerlerine nazaran daha “güvenli”dir. Bu konuda sendikasız işyerlerini de hesaba katacak olursak bu oran artacaktır. BİSAM’a göre sendikasız işyerlerini de hesaba kattığımızda metal işçileri içerisinde iş kazası geçiren işçilerin oranının yüzde 81’e ulaşması tahmin edilmektedir.

Metal iş kolunda özellikle de iki katı sömürüye maruz kalanlar yine kadın işçilerdir. İş sahalarında kadın işçiler, cinsel taciz ve sömürüye maruz kalmanın yanı sıra erkekliğin cenderesinde daha fazla çalışmaya ve baskıya maruz kalıyor. Metal işkolunda kadınların yüzde 54’ü boyun, omuzlar, kollar veya elleri etkileyen kemik, eklem veya kas sorunları yaşıyor. BİSAM’ın bu konuya dair raporunda şu ifadelere yer verilmiş: “Baş ağrısı veya göz yorgunluğu kadınların yine yüzde 44 ile sık karşılaştığı sağlık sorunlarındandır. Stres, depresyon veya anksiyete sorunları kadınların erkeklerden daha fazla yaşadıkları işe bağlı sağlık sorunlarıdır. Erkeklerde de boyun, omuzlar, kollar veya elleri etkileyen kemik, eklem veya kas sorunları en sık görülen işe bağlı sağlık sorunudur.”

Kadın işçilerin göz yorgunluğu ve görsel odaklanma sorunlarını erkek işçilere göre iki kat daha fazla yaşadığının altı çizilen raporda, “Yine zor duruş şekli veya harekete maruz kalan kadınların oranı erkeklerden daha fazladır. Bununla birlikte kadınlarda kaza riski yaşadığını söyleyenlerin oranı yüzde 14 ile erkeklerin oranının (yüzde 31) yarısından azdır” denilmektedir.

İş kazaları ve ile mesleki hastalıklar arasında bir ilişkinin olduğunu belirten rapor çalışma kapsamındaki işçilerin karşı karşıya kaldıkları kaza riski çalışma süresine bağlı olarak değiştiğini belirtmekte ve kaza riski yaşayanların oranı haftalık çalışma süresi 40 saatin altında olanlarda yüzde 15 iken, haftalık çalışma süresi 60 saat ve üzeri olanlarda yüzde 41 olduğu ifade edilmektedir.

Türkiye Metal sektöründe yaşananların yanı sıra bu oran birçok iş kolunda farklı oranlarla varlığını korumaktadır. İş kaza ve cinayetlerine ilişkin birçok veri aşırı kâr hırsına işaret etmektedir. Bu kapsamda ortaya konulacak politikaların önemi de oldukça büyüktür. İşçi sınıfına dönük kapsamlı saldırılara karşı örgütlenme olanaklarının yaratılması ile iş kazalarının önüne çekilecek barikat aynı paralelde ilerlemektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu