EmekGüncel

SÖYLEŞİ | “Örgütlenelim ve Birlikte Hareket Edelim!”

KESK Haber-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Gülseren Güngördü ile bir röportaj yaparak, PTT işçilerinin çalışma koşullarını, PTT’nin içinde bulunduğu tabloyu konuştuk.

KESK’e bağlı Haber-Sen İstanbul Şubeleri üyeleri, PTT’de yaşanan haksız, hukuksuz uygulamalara, liyakatsiz atamalara, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı PTT Başmüdürlüğü önünde eylemler yaparak üyelerinin durumuna dikkat çekti, koşulların düzeltilmesi çağrısı yapıldı.

Güngördü, röportaj aracılığı ile kamuoyuna PTT’deki birçok eksiklik için sorumluluğun işçilerde olmadığını, öfkelerini işçilere değil PTT’nin bugünkü sistemine yöneltmeleri çağrısı yaptı.

– PTT çalışanların çalışma koşulları nelerdir, genel durum hakkında bilgi verir misiniz?

– Bugün PTT çalışanlarının yaşadıkları bir bütün Türkiye’deki vatandaşların da yaşadıklarıdır. Bunu vurgulayan bir basın açıklaması yaptık geçtiğimiz günlerde.

PTT, 182 yıllık bir kurum. 2013’e kadar kârı devlet hazinesine giden bir kurum ancak 2013 itibariyle AKP hükümetinin bir politikası ile birçok kurumda olduğu gibi özelleştirildi. Zaten ne olduysa bundan sonra oldu. Bundan önce tek tük taşeron firma elemanı vardı ama 2013’ten sonra güvencesiz istihdam dediğimiz taşeronlaşmalar hızla arttı.

Taşeronlaşma sanki bir dükkân açmışsınız da, istediğiniz elemanı alıp istediğiniz elemanı çıkarıyorsunuz mantığı ile hareket eden bir ortam yaratıyor. Herhangi bir güvence yok ve işten çıkarmalar artık sürekli bir tehdit unsuru haline gelmiş durumda.

Zaten Türkiye genelinde bir işsiz kervanı var ve bu kervan ile işçiler sürekli tehdit ediliyor; “Bak senin gibi birçok insan var, seni çıkarırım, istediğimi alırım” şeklinde. İnsanlar bu tehdide boyun eğiyorlar çünkü herhangi bir güvence yok, hak yok. Sendikaya da engel olunuyor, biraraya geldiklerinde, örgütlenmek istediklerinde direk işten çıkarılıyorlar.

Taşeronlaşmaya esas olarak örgütlenmeye engel olduğu için mücadele ediyoruz. Bu şekilde patronlar, sermayedarlar emek sömürüsünü derinleştiriyor. Büro çalışanı, dağıtımcılar var; bir de gişe memurları olarak çalışan işçiler var. Bu her üç alanda çalışanların ayrı ayrı sorunları var. Biz açıklamamızda dile getirmiştik, örneğin, gişe çalışanı arkadaşlarımızın personel eksikliği nedeniyle iş yükü çok fazla.

Diğer taraftan son zamanlarda her yerde, kuytu köşelerde bakkal dükkanı gibi açılan PTT şubelerinde tek başlarına çalışıyorlar ve herhangi bir güvenlik yok. Sonuçta para alışverişi yapılan yerler PTT’ler ve senede mutlaka 4-5 PTT soygunu yapılıyor.

Çünkü gişe işlemi dediğimiz banka işlerinin de olduğu yerler. Bazı şubelerin tuvaleti bile yok. Biz pandemi döneminde bunu çok dile getirdik. İnsani ve sağlık açısından koşulların uygun olmadığını, iş sağlığı güvenliğine uygun olmadığını vurguladık. Prefabrik denilebilecek şubeler var.

Kadın çalışanlar açısından durum aynı. Örneğin hamile bir kadın şubede tek başına çalışıyor; soygun olsa ya da bayılsa, rahatsızlansa tek başına. Orada olan biten her şey onun sorumluluğunda.

En büyük sorun, pandemi ile birlikte başlayan personel eksikliği ile birlikte dağıtımda artan sıkıntılar. Dağıtım merkezilerine gittiğimizde, arkadaşlarımızın durumunu gördüğümüzde utanıyoruz. İşçiler; “Bir çözüm bulun, kimse mi bir şey yapamıyor mu?” diyorlar. Bizden biz çözüm bekliyorlar ama üye olma konusunda da bir korku, bir geri çekilme var. Çünkü PTT’lerde siyasallaşma durumu yaşanıyor. Siyasi iktidarın her gün biraz daha hakimiyet kurduğu bir yer buralar.

– Çalışmalar sırasında nasıl bir tablo görüyorsunuz?

– Gittiğimiz her yerde işçiler onları gören, yanlarına gelen her kimse ona sorunlarını anlatıyorlar. Genelde Haber-Sen olarak gittiğimizde bize anlatmış oluyorlar. Yaşadıklarının kamuoyuyla paylaşılması, genel müdürlük düzeyindeki sorunların iletilmesi vb. istiyorlar ama dediğim gibi siyasallaşan bir PTT gerçekliği var. Kadrolar tamamen sınavsız atanıyor. 2014’ten beri herhangi bir sınav açılmamış.

Oysa şef, baş müdür vb. olmak için yükselme sınavlarının açılması gerekiyor. Tamamen iktidar yanlısı sendikaların; Türk-Haber-Sen, Birlik Haber-Sen gibi, bunların yöneticileri kendi aralarında baş müdür, müdür oluyorlar, daire başkanı oluyor.

Bunlardan kaynaklı çalışanlar da kendisine mobbing uygulanmasın diye gidip ya o sendikaya üye oluyor veya sendikasız çalışıyor. Biraz cesaretli olan daha doğrusu bundan sonra ne kadar ezilebilirim diyen de bize geliyor.

“Halkımız işçilere sahip çıksın!”

– Son olarak işçilere ve kamuoyuna nasıl bir çağrınız var?

– Kamuoyuna şu çağrıyı yapmak istiyoruz; Ben de gişe çalışanıyım, vatandaşlarımız derdini direk gelip bana anlatıyor ve öfkesini bana kusuyor. “Niye personel yok, niye işlem hızlı olmuyor, niye kargom hızlı gelmiyor?” vb. Direk muhatap olarak gördüğü kişiye karşı saldırganlaşıyor, yeri geliyor arkadaşlarımız hakarete uğruyor. Çünkü PTT’nin personel eksikliği ve işleyişinden kaynaklı vatandaş mağdur oluyor. Vatandaş da sistemin nasıl işlediğini bilmediği için direk çalışana yöneliyor. Suçlu oymuş gibi.

Biz vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz; Kargolarının gecikmesi, tebligatlarının gecikmesi, PTT önlerindeki kuyruklar ya da sıra oluşmasının sorumlusu PTT çalışanları değil. Onlar bir gün sıkıntı çekiyor, PTT çalışanları o tabloyu her gün yaşıyor. Bir empati kurulsun, vatandaşımız çalışanlara sahip çıksın. PTT çalışanlarına, gişe çalışanlarına kurum sahip çıkmıyor bunu gördük, bunu diyoruz.

PTT çalışanlarına da şunu söylüyoruz; Bu kurum bizim 182 yıllık kurum, birçok kişi gelmiş-hizmet etmiş. Bu kurumu şu anki iktidar kurmadı, var etmedi. Bizim gibi bizden önceki emekçiler var etti. Ama bugünkü siyasallaşma ile iktidarla birlikte hareket eden, sendikalarla birlikte hareket edenler bu hale getirdi. Biz

kurumumuza sahip çıkalım. Korkunun ecele faydası yok, bireysel çıkarlarla hareket etmeyelim, örgütlü hareket edelim.

Bundan öncesinde hiç sendika yokken Haber-Sen vardı ve önemli kazanımlar elde ettik çünkü birlikteydik. Bu tarihten öğrenelim. Biz gücümüze, irademize sahip çıkabilirsek şu anki siyasallaşan yönetimini de üzerimizdeki baskıyı da bertaraf edebiliriz.

İki yönlü çağrı yapıyoruz; örgütlenelim ve birlikte hareket edelim… Halkımız da işçilerine sahip çıksın.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu