H. Merkezi: Şırnak’ta polis tarafından katledildikten sonra panzer arkasına bağlayarak sürükleye polisler hala görevde. Şırnak’ın Dicle Mahallesi’nde 3 Ekim 2015’te polis tarafından vurulduktan sonra hastaneye götürülmek yerine yaralı halde öldürülen ve cansız bedeni akrep tipi zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik’e ilişkin soruşturma dosyasında bir ilerleme kaydedilmedi.
Birlik’in katledilmesinin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma henüz tamamlanmadı. Dosyada bugüne kadar 5 savcı değişti.
Şu an Şırnak Cumhuriyet Başsavcı Vekili’nin elinde bekleyen soruşturma dosyası adli tatilin sona ermesinin ardından kente atanacak yeni savcıya devredilecek.
Polislere koruma kalkanı
Ailenin avukatları, ateş eden polisler hakkında “Kasten öldürmek”, zırhlı araçla sürükleyenler hakkında ise “Kişinin hatırasına hakaret etmek” ve “Görevi kötüye kullanmak”tan suç duyurusunda bulunmuştu.
Avukatlar, olayı gören diğer polisler hakkında ise “İşlenen suçu bildirmemek”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarını işledikleri gerekçesiyle şikayette bulunmuştu. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ise, 6 polis hakkında sadece “Kişinin hatırasına hakaret etmek” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Ancak dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Görevden men edildi” açıklamasında bulunduğu 6 polisin farklı Emniyet Müdürlükleri’nde görevde olduğu ortaya çıktı.
Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği habere göre, savcılığın ifadelerini almasını istediği 6 polisin ifadesi 6 ay sonra alınırken, Birlik’in cenazesinin sürüklenmesi kararını veren ve ortaya çıkan telsiz kayıtlarında adı geçen polislerin de sadece kimlikleri belirlendi. Ancak ifadeleri alınmadı.
Katil polislere cezasızlık politikası
Telsiz kayıtları, görüntüler ve sanıkların belirlendiği dosyada iddianame hazırlanmazken, şu anda Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı’nın yerine vekaleten bakan Başsavcı Vekili görevi “vekaleten yürüttüğü” için yeni başsavcının gelmesini bekliyor.
Dosyanın avukatları, soruşturmanın üzerinden geçen zaman itibari ile dosyanın sürüncemede bırakılmak istendiğini belirtiyor. Avukatlar, dosyada ilerleme kaydedilmemesinin Türkiye yargı sisteminin cezasızlık politikaları sonucu olduğunu dile getiriyor.
