Pirsûs: Kobanê sınırında bulunan Perepere Köyüne IŞİD çetelerinin saldırması sonrası Mahser köyüne gelen HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’a hem yaşanan IŞİD saldırısını hem de Amed’te 3 kurşunla katledilen Kadir Çakmak’ı sorduk.
Özgür Gelecek: IŞİD çetelerinin Türkiye sınır hattı üzerinde çok rahat hareket ettiği görülüyor. Ve aslında T.C ve Hükümeti AKP’nin açıkça destek sunduğu bu yaşanan vakıa ile daha da pekişiyor. Ve bunlara dair neler diyebilirsiniz?
Faysal Sarıyıldız: Söz konusu bu çete yapılanmalarının Kuzey Kürdistan’daki bir köye saldırısı gerçekleşti. Askerler oradayken yaşandı. Türkiye yurttaşı olan insanların üzerlerine ateş edilerek bir kadının ağır yaralanmasına sebebiyet verildi. Bu söz konusu çete yapılanmasının çatışmalarının pervasızlığının vahşi saldırılarına ulaştığı yeni bir düzeydir. Bunlardan her şey beklenir. Ama Türkiye Cumhuriyeti devletinden AKP hükümetinden bu kadar da olmaz dedirtecek bir yaklaşım ortaya çıktı. Buna hemen karşılık verilmeliydi. Hem uluslararası hem de ülkeler arası hukukta böylesi bir durumda hemen cevap verilmesi gerekiyordu. Kaldı ki orada sivil insanlar bu ülkenin yurttaşlarıydı ve Türkiye buna sessiz kaldı. Askerler geri çekildi. Bu kabul edilebilecek bir tutum değildir.
Aslında bu yaşanan olay ile Kobanê’nin ve Kürt halkının çetelere her türlü katliamcı yaklaşımlara terk edildiği şeklinde yorumlayabiliriz ve bu yaklaşım bulunduğumuz süreç açısından çok tehlikelidir.
Bir süreçten bahsediyoruz bu sürecin temel niteliği şu olacaktı “Artık bir arada eşit/özgür yaşanacaktı” Dönemin ruhu bunu icap ediyordu. Ama bu yaşananlar bunu göstermiyor.
– Amed’de alnından iki ve göğsüne aldığı kurşun ile öldürülen Kadir Çakmak polise verilen “sınırsız” yetkilerle katledildi. Polisin yetkisinin artırılmasına dair neler söyleyebilirsiniz?
– Amed’de sokak ortasında yine 16 yaşındaki bir çocuk katledildi. Düşünün ki bir çocuk alnından iki kurşun ile vurulsun.
Bu yaşanan olay bu süreçte kabul edilebilecek bir şey değil. Ahlaksızca bir saldırıdır. Pervasızca, vahşice bir saldırıdır. Bu saldırının şuan Kobanê’de halka saldıran IŞİD çetelerinin saldırısından farkı yok. Bunu böyle bilmek gerekiyor.
Kürdistan’da polisin sicili çok kirli. Böyle bir yetki artırımıyla birlikte polis vahşetinin artacağı yönünde kaygılarımızı paylaştık ve bunun karşısında yer alacağımızı ifade ettik. Eş Başkanımız bu konudaki görüşlerini ifade ettiğinde Başbakan “ Bundan böyle biri ölürse, bundan Selahattin Demirtaş sorumludur” demişti. Oysa o gün bu yasa çıktığı için insanlar öldürüldü, öldürülmeye devam ediyor. Dolayısıyla bunun tek sorumlusu Başbakan’dır; bu ülkenin başbakanıdır. Bu yasayı meclisten geçiren AKP hükümetidir.
Şüphesiz Kürt halkı böylesi alçakça saldırılar karşısında sessiz kalmayacaktır. Tepkisini sokakta, her alanda ortaya koyacaktır; Kobanê’de ortaya koyacaktır. Bunun böyle bilinmesi gerekiyor.
