İstanbul: Cumartesi Anneleri 717. Hafta eylemi yoğun polis baskısı altında İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi.
Eylemde 1994 yılında gözaltında kaybedilen gazetecilik öğrencisi İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu. Eylemin sonlarına doğru polis kitleye müdahale etmeye çalıştı.
Eylemde ilk olarak basın açıklaması okundu, açıklamayı Maside Ocak okudu. 18 haftadır Galatasaray’ın yasaklandığını belirten Ocak “Galatasaray’ı bize yasaklayarak, kayıplarımızı arama ve adalete ulaşma mücadelemizi engelleme girişiminizden vazgeçin! Acımıza saygılı davranın; bizi mezarsız, sevdiklerimizi kaybedenleri cezasız bırakarak acımızı derinleştirmekten vazgeçin!” dedi
Bu hafta ki eylemde 24 yıldır kayıp olan İsmail Bahçeci’yi anlatan Ocak, Bahçeci’nin kaybedilmesinden sonra hiçbir şekilde inceleme ve araştırmanın yapılmadığını belirtti. İsmail Bahçeci’yi kaybedenler hakkında herhangi bir dava açılmadığını, sorumlular hakkında soruşturma dahi açılmadığını belirtti.
Yargı makamlarını İsmail Bahçeci için harekete geçmeye çağıran Ocak kayıpları arama mekanı olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini yineleyerek açıklamasını sonlandırdı.
Burada olmaya devam edeceğiz
Ocak’ın ardından İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci konuştu. Bahçeci abisinin 24 yıldır kayıp olduğunu belirtti. Polislere dönerek “Bir sorun kendinize bu insanlar niye burada diye. Biz burada biz aileyiz, bizim çemberimizi daralttıkça biz daha çok çoğalırız” dedi. Galatasaray Meydanı’nda yasaklanan eyleme dair “Bizimkisi pasif, sessiz bir eylem. Siz bizi tutacağınıza, abimi kaybedenleri tutun. Gidin Mehmet Ağar’ı tutun, abimin katili Mehmet Ağar, gidin onu yargıya teslim edin. Ben abimin akıbeti belli olana kadar ben buradayım” dedi.
Sizin gücünüz bir hiç!
Bahçeci’nin ardından Hanife Yıldız konuştu. Yıldız sözlerine kayıpları anarak başladı. “Kanlarımız sokakta kurumuyor, gözyaşımız durmuyor” dedi. Dönemin katillerinden hiçbirinin yargılanmadığını hatırlatan Yıldız “Bizi katledenler makam, mevkiye ulaşıyor” dedi. Valilik tarafından yasaklanan Maraş Katliamı anmasını da hatırlatan Yıldız “Bzim yollarımız kesiliyor. Maraş’a gidenlerimizin yolları kesiliyor. Orada 40 yıldır acı var. Hangi birini sayalım? Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi. Neredeyse her yıl bize katliam yapılmış. Hala kendinden utanmayıp kapımıza polis yığıyorlar” dedi. Hanife Yıldız polise dönerek “Siz benim analık hakkımı elimden aldınız. Biz gücümüzü hakkımızdan, vicdanımızdan ve yanımızda olan insanlardan alıyoruz. Sizlerse polisinizle, jopunuzla, TOMA’nızla kendinizi güçlü sanıyorsunuz. Benim gücümün yanında sizin gücünüz bir hiç! Çünkü benim gücümün yanında bir yürek var” diyerek duygularını ifade etti. Hanife Yıldız konuşurken polis müdahale etmeye çalıştı. Kitle ise polise tepki gösterdi.
İsmail Bahçeci kimdir?
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi olan İsmail Bahçeci aynı zamanda Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılından itibaren de polis tarafından aranmaya başlandı.
Bu nedenle Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine sık sık polis baskınları yapılıyordu. 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayân ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi.
Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.
24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesi’nin evine bir daha polis baskını yapılmadı.
Arandığı için evine gelemeyen İsmail’e kardeşi haberleşmek için arkadaşı G.D’nin işyeri telefon numarasını vermişti. İsmail’in gözaltına alınmasından hemen sonra bu kişinin işyerine baskın yapan polisler “Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı” diyerek işyeri sahibini gözaltına aldı. İçlerinde M.Y.’nin de olduğu bazı kişiler emniyette sorgudayken “Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz” diye tehdit edildiklerini açıkladı.
Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde oğullarını aradı. İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak bugüne kadar devletin yetkili makamları tarafından
İsmail Bahçeci’nin gözaltında kaybedilmesi ile ilgili olarak gerekli incelemeler ve araştırmalar yapılmadı. Sorumlular cezalandırılmak üzere adli makamların önüne çıkartılmadı. Soruşturmanın asgari gerekleri bile sağlanmadı.
