Kartal: Kartal Emek ve Demokrasi Güçleri, Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde “Ortadoğu ve Türkiye’de Savaş ve Barış Olanakları” başlığıyla panel düzenledi.
Konuşmacı olarak ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş ve Araştırmacı-Yazar Faik Bulut’un bulunduğu panel, dün akşam saatlerinde Kartal halkının yoğun katılımı ile gerçekleşti. Ortadoğu’daki gelişmeler, T. Kürdistanı ve Ortadoğu’da TC politikaları ile 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasındaki süreci değerlendiren kısa bir açılış konuşmasının ardından emek ve demokrasi şehitleri için saygı duruşunun gerçekleştirildiği programda ilk olarak Araştırmacı-Yazar Faik Bulut söz aldı.
Bulut, Kürtçe selamlama ile başladığı konuşmasında Ortadoğu’da “Arap Baharı” olarak adlandırılan dinamiğin bugün emperyalistler tarafından nasıl paylaşım savaşına dönüştürüldüğüne değinerek başladığı konuşmasında, “Buradaki paylaşım savaşı IŞİD gibi örgütlerle şekillendiriliyor” dedi. Emperyalistlerin Ortadoğu’daki paylaşım savaşında Türkiye’nin de emperyalistlerin bir sacayağı olarak bölgedeki gelişmelere müdahil olduğunu belirten Bulut, bu savaştan mağdur olan kesimin ise her zamanki gibi Ortadoğu’daki halklar olduğunu vurguladı.
Bulut:“Kuzey Kürdistan’da savaş yeni bir boyut kazanmıştır”
Türkiye’nin Türkmen dağındaki Türkmenleri korumak bahanesiyle bölgeye dönük politikalarından bahseden Bulut, TC’nin bölgedeki cihadist örgütlere yönelik desteğini hatırlattı. Bulut, Rus uçağının düşürülmesi ve Başika meselesini yorumlayarak, “Başika’dan TC’nin çekilmesinin ardından Kuzey Kürdistan’da savaş yeni bir boyut kazanmıştır” dedi. “Türkiye’nin savaşı buraya taşıması salt başkanlık için değildir” diyen Bulut, TC’nin Kürt halkını şehir merkezlerinden göç ettirmek, silahlı mücadeleyi bitirmek, HDP’yi meclisten çıkarmak, halkı Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı kışkırtmak gibi amaçlar taşıdığını ifade etti. Demokratik güçlerin bitirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Bulut, buna karşı örgütlenme çağrısıyla sözlerini bitirdi.
Ataş:“Savaşın sebebi, 93 yıllık sistemi korumak ve onarmak içindir”
Bulut’un ardından söz alan HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş ise, emek ve sermaye arasındaki çelişkinin, ana çelişki olarak devam ettiğini hatırlatarak başladığı konuşmasında bugün şovenist ve cinsiyetçi yaklaşımla Türkiye’de ezilenlerin tahrip edildiğini ifade etti. İktidardaki tüm kesimlerin, iktidarlarını korumak için bu savaşı gerçekleştirdiğine vurgu yapan Ataş, “Türkiye’de gelişen bu savaşın sebebi, 93 yıllık sistemi korumak ve onarmak içindir” dedi.
TC’nin tekçi devlet yapısını korumak ve gördüğü hasarları onarmak için bu savaşa giriştiğini ifade eden Ataş, devlet tarafından ilk olarak muhaliflerin hedef alınmasının sürpriz olmadığını belirtti. Bunun tarihsel olarak birçok örneğinin olduğuna dikkat çeken Ataş, “Ulusal ve sınıf hareketlerinde devletin teslim alma modeli çökmüştür” diyerek bugün, mücadeleyle elde edilen hiçbir alanı bırakmama siyaseti izlendiğini ifade etti.
Asıl hedefin sınıf mücadelesi olduğuna vurgu yapan Ataş, buna karşı bugün yürütülen mücadelenin, sadece saldırılara karşı mücadele şeklinde ele alınamayacağını; bunun yüzyıllardır ezilenlere karşı yürütülen politikalara karşı bir mücadele olduğunu ifade etti.
Taş: “Barışın olması için emperyalist kapitalist kuşatmayı halkların kırması lazım”
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ise “Barışın olanağı var mı?” sorusunu cevaplamak üzere söz aldığı konuşmasında, “Türkiye’deki savaşı Suriye’den bağımsız ele alamadığımız gibi barışı da bağımsız ele alamayız” dedi. Ortadoğu’da emperyalistler arasında 21. yüzyılın hegemonya savaşının verildiğini ifade eden Taş, emperyalist kapitalist sistemin kendi içerisindeki krizi, halklara savaş açarak aşmaya çalıştığını belirtti. “Barışın olması için emperyalist kapitalist kuşatmayı halkların kırması lazım” diyen Taş, Suriye’de halkların kendi kaderini belirlemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’de savaşta ise AKP tarafından Kürt hareketini çözme siyaseti izlendiğini vurgulayan Taş, esas hedefin ise bölgesel güç olmak olduğunu ifade etti. 7 Haziran-1 Kasım sürecinde yaşananları devrimci, demokrat ve yurtsever kesimlerin yeterince yönetemediğini ve bu noktada özeleştirel yaklaşmak gerektiğini belirten Taş, sözlerine özyönetim meselesine değinerek son verdi; “Kürtler ve Türkler olarak bu sermaye düzenini yıkmak için mücadelemizi vermeliyiz” dedi.
