Ağrı’da 8 Aralık 2019’dan beri tutuklu olan gazeteci Aziz Oruç’un “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Oruç’un avukatı Erhan Çiftçiler, Medya ve Hukuk Çalışmalar Derneği’nden (MLSA) avukat Erselam Aktan’ın hazır bulunduğu duruşmaya Aziz Oruç tutuklu olduğu Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile katıldı.
Duruşmada söz alan Oruç, kendisine yönelik suçlamadı kabul etmedi. Herhangi bir örgütle irtibatlı olmadığını ifade eden Oruç, yakalandığı İran ve Ermenistan’dan, Türkiye’ye yasal yollarla gönderilmeyi talep ettiğini ancak bu talebinin karşılanmadığını söyledi.
Kendi imkânları ile Türkiye’ye geldiğini anlatan Oruç, sınırı yasa dışı yollarla geçtiği için hakkında örgüt üyeliğinden dava açıldığını belirtti.
Aziz Oruç: “Biz kimsenin yanında ya da kimsenin karşısında değiliz. Gerçeklerin yanındayız. Kimseyi kötülemek, karşı durmak için değil, gerçekleri ortaya çıkarmak için yazıyoruz” şeklindeki ifadelerle savunma yaptı.
“Sınırı yasa dışı yollarla geçmek nasıl oluyor da örgüt üyeliğine gerekçe olarak kabul ediliyor” diye soran Oruç, yıllardır gazetecilik yaptığını söyledi. Ankara, Bingöl, Diyarbakır ve Van’da gazetecilik faaliyeti icra ettiğini anlatan Oruç, “En son da Hewler’de gazetecilik yapıyordum. Bütün faaliyetlerim bunlardır.
Ben gazeteciyim ve Kürdüm. Bunların ikisi de suç değil” dedi. Cezaevi koşullarında salgın nedeniyle yaşamsal riskle karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Oruç, mahkemeden tahliyesini talep etti.
Oruç’un savunmasının ardından savcı tutukluluk halinin devamına yönelik karar verilmesini istedi. Verilen aranın ardından gazeteci Aziz Oruç’un adli kontrol şartıyla tahliyesine karar veren mahkeme, duruşmayı 16 Nisan 2021 tarihine erteledi.
